You told them traducir turco
3,210 traducción paralela
I got people will say you told them you had plans to spit on Cassie Flood's grave.
Cassie Flood'un mezarına tükürme planların olduğunu söyleyebilecek insanlar biliyorum.
- I know. Nobody would believe it if you told them my lasagna was frozen.
Lazanyamın donmuş olduğunu söylesen kimse inanmaz evet.
You told them we were here?
Onlara yerimizi mi söyledin?
What have you told them?
Ne anlattın onlara?
David's parents told me you spoke with them.
David'in ailesi onlarla konuştuğunuzu söyledi.
I covered for you, told them he was safe with you for the night, but he needs to come back.
Size arka çiktim ve onlara bu gece yaninizda kalmasinin daha iyi olacagini söyledim, ama oraya geri dönmesi gerekiyor.
As Agent Hotchner told you, they want you to admire them.
Ajan Hotchner'in söylediği gibi, sizin onlara hayran olmanızı istiyorlar.
You think Will told them about JJ and Henry?
Sence Will onlara JJ ve Henry'den söz etmiş midir?
I told them exactly as you told me to do.
Tam olarak bana söylediklerini onlara anlattım.
If I'd seen you I'd have told them to slap you. .No, no.
Eğer seni görseydim, Seni tokatlamalarını söylerdim.
I called them right after your parents told me you were in the park.
Ailen parkta olduğunu söyledikten hemen sonra aradım onları.
I'm not supposed to have told you... I was even involved with them at all.
Onlar için çalıştığımı bile sana söylemem gerekiyordu.
I told you not to join them.
Onlara katılmamanı söylemiştim.
I was the one who told you to turn the pot handles towards the stove so I couldn't reach them.
Uzanamayayım diye tencere saplarını fırına çevir diyen bendim.
We went to everyone you ever helped and told them it was time to return the favor.
Yardım ettiğin herkese gidip borçlarını ödemelerini söyledik.
I told them I came in here to kill you.
Onlara buraya seni öldürmek için geldiğimi söyledim.
Tell them what you told me when we were still pals.
Biz hala arkadaşken bana söylediklerini anlat.
Dude, I told them you were Ethiopian.
Dostum, onlara senin Etiyopyalı olduğunu söyledim.
Okay, um, yesterday you told me that Mrs. Chang's blood results would be ready today, but then I called the lab, and they said you'd never submitted them.
Dün, Bayan Chang'in kan testi sonuçlarının bugün hazır olacağını söylemiştin. Ama laboratuvarı aradığımda kanı onlara göndermediğini söylediler.
- So you immediately told Mr. Gross, so that he could meddle with the algorithm and get back at them?
- Siz de bunu derhal Bay Gross'a ilettiniz,... bu sayede o da algoritmaya burnunu sokup onlara karşılığını verecekti.
I told them you probably got hung up yelling at kids to get off your lawn.
Muhtemelen bahçedeki çocuklara bağırıyordur dedim.
You could have told them.
Onlara söyleyebilirdin.
The things I've told you, if anyone else heard them, that could be a big problem, understand?
Sana söylediğim şeyleri bir başkası duyarsa bu çok büyük bir sorun teşkil eder, anlıyor musun?
You could've told me the part about them wanting you dead a little earlier.
Bana seni biraz daha erken öldürmek istediklerini söyleyebilirdin.
The bank told us you called them last week.
Banka geçen hafta onları aradığını söyledi bize.
I told them you wanted to meet. They told me not to come.
Onlar da bana gitme dediler.
Tell them what you told me.
Bana söylediklerinizi söyleyin.
Yeah, well, uh, I-I told them exactly the same thing about you.
Evet, aynını onlara da söylemiştim.
Well, I told Peter you just have to beat them off with a stick.
Peter'a onları sopayla def etmesi gerektiğini söyledim.
We told them your age and personality. They said you would like that.
Yaşını ve kişiliğini söylediğimde bunu verdiler.
I-I told them it wasn't you.
Senin yapmadığını söyledim.
You told me not to show them until I was asked
Sorulana kadar göstermememi söylemiştin.
No, I told them they could have you tomorrow night.
Hayir, onlara seninle yarin görüsebileceklerini söyledim.
Told them the truth, that if anybody can breathe life back into this street, it's you, Denise.
Onları gerçeği söyledim. Eğer bu sokaklar tekrar can bulacaksa nedeni sensin Denise.
I can't believe you even told them about my noise.
Onlara boşalma sesimden bile bahsettiğine inanamıyorum.
I told them to wait for you, but they just started into it.
Seni beklemelerini söyledim ama başladılar bile.
We told you those items were hot, and you went out and bought them.
Sana onların moda olduğunu söyledik ve sen de gidip aldın.
I told them how you were on a bike and the semi pulled in front of you.
Ona motorsikler sürdüğünü ve bir tırın aniden karşına çıktığını söyledim.
I wish I'd known about them 12 hours ago, when you said you'd told us everything.
12 saat önce bize her şeyi söylemiş olmanız gerekirdi. Ama hiçbir şey bilmediğinizi söylediniz.
- I told them you weren't here.
- Burada olmadığını. Teşekkür ederim.
At first he refused to acknowledge the photos'existence, but after I explained how you had manipulated him into violating his code, he told us we could find them on a flash drive he had hidden in a vent near his apartment.
Başlarda fotoğrafların varlığını reddetti ama kurallarını çiğnemesine sebep olduğunuzu ve onu kullandığınızı anlatınca dairesinin yakınlarına gizlediği diskin yerini tarif etti.
When you come to me, when you really come to me, then I told you to wear them then.
Bana geleceğin zaman, gerçekten bana geleceğin zaman, o zaman..... giymeni söylemiştim bunları.
Instead, you told them to kill a tree? Huh?
Eyvah.
I told them you were helping a little black kid.
Küçük, siyahi bir çocuğa yardım ettiğinizi söyledim.
Your son told us where you hid them.
Oğlun onları nereye sakladığını söyledi.
Tell them what I told you.
Size söylediklerimi söyleyin.
Once I heard, I told them it couldn't have been you who poisoned me.
Duyar duymaz onlara beni zehirleyenin sen olamayacağını söyledim.
I also told them you simply weren't bright enough to organise an assassination attempt.
- Ayrıca onlara bir suikast düzenleyecek kadar zeki olmadığını da söyledim.
Mom told you about them?
- Annem onları sana anlattı mı?
Are you really following them because they told you so, idiot?
Sana söyledikleri için mi onları takip ediyorsun, aptal
I told them you were fine, but I figured I'd come and check up on you.
Onlara iyi olduğunu söyledim, ama daha sonra bir gelip kontrol etsem iyi olur diye düşündüm.
you told me you loved me 16
you told me 307
you told me that 69
you told me to 54
you told me not to 20
you told him 151
you told him that 21
you told her 125
you told 19
you told us 28
you told me 307
you told me that 69
you told me to 54
you told me not to 20
you told him 151
you told him that 21
you told her 125
you told 19
you told us 28
theme 39
them 588
themselves 24
theme song 16
themed 19
theme music playing 79
theme music 17
them's the rules 20
them too 26
theme song playing 16
them 588
themselves 24
theme song 16
themed 19
theme music playing 79
theme music 17
them's the rules 20
them too 26
theme song playing 16
you tell 24
you think you're better than me 60
you too 3331
you talking to me 61
you think you know me 62
you took your time 70
you took everything from me 17
you talk too much 145
you think i'm stupid 121
you think you're funny 32
you think you're better than me 60
you too 3331
you talking to me 61
you think you know me 62
you took your time 70
you took everything from me 17
you talk too much 145
you think i'm stupid 121
you think you're funny 32
you took 32
you think i'm lying 56
you take care of yourself 138
you think i'm joking 22
you think too much 36
you took an oath 26
you think i'm a fool 21
you think you're so smart 30
you think 2028
you think about it 93
you think i'm lying 56
you take care of yourself 138
you think i'm joking 22
you think too much 36
you took an oath 26
you think i'm a fool 21
you think you're so smart 30
you think 2028
you think about it 93