English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / ruso → turco / [ Н ] / Не везет

Не везет traducir turco

479 traducción paralela
Не везет, мистер Чандлер?
Bay Chandler, çok şanslı değilsiniz ha?
Не везет.
Şanssızım.
Иногда мне везет, иногда не очень.
Şansım bazen iyidir. Bazen de daha iyidir.
- Тебе не везет.
- Şansın yokmuş.
- Не везет.
- Noktalar.
Вам сегодня не везет, или еще хуже.
Artık hiçbir şansınız kalmadı.
Кому везет в картах - не везет в любви.
- "Kumarda kazanan aşkta kaybeder."
Нам не везет с танцами.
Danslar konusunda şanssızız.
Что-то нам сегодня не везет.
Buraya yanlış zamanda geldik gibi.
Вот не везет!
Böyle kötü şansa ben.
Вы мне очень нравитесь. Мне жаль, что вам так не везет.
Bilirsin, seni incitmek istemem, ama Taormina'ya vardığımızda...
Тебе не везет!
Kötü şans, Pamela.
Как же мне не везет. Успокойтесь.
Zorla içeri girdiğim için şanslısın.
Это доказательство того, что мне не везет, когда я хочу чего-то добиться, я проигрываю.
O da ne kadar şanssız olduğumun kanıtı. Ne zaman başarıya ulaşmama ramak kalsa hep başarısızlıkla sonuçlanır.
Не знаю, в чем я провинилась, но мне не везет с мужчинами.
Erkeklerden yana nasıl bu kadar şanssız olduğumu hiç anlamıyorum.
Вечно не везет. Не знаю, чем сегодня заняться.
- Bu gece ne yapacağımı bilmiyorum.
Просто мне не везет.
Ne kadar şanssız olduğumu biliyorsun.
Не везет, Лоннихен?
Şanssızlık Lonnihan.
Тебе не везет с едой.
Neden bu kadar sinirlisin? Aç mısın?
Не везет не тому, кто разбил зеркало, а тому, кто разбил разум.
Kötü şans getiren kırık ayna değil, akli denge bozukluğudur.
Всегда мне так не везет!
Her zaman kötü!
- Не везет?
- Kötü, huh? - Evet.
Да, не везёт мне с женщинами.
Peki sana nasıl güveneyim?
- Хватит. Мне сегодня не везёт.
Ne anlamı var?
Тоже не везет.
Bir şey gelmemiş.
Везет ему на женщин, не правда ли?
Kadınları bakımından ne şanslıymış!
Мистер Джонсон, вам не везёт.
Bay Johnson, pek talihsizsiniz.
Вам просто не везёт, мистер Джонсон.
Şansınız yokmuş Bay Johnson.
- Вам просто не везёт.
- Talihsizsiniz işte.
Вот совет опытного игрока : кому-то в ней везет, а кого-то сглазили.
Eski bir kumarbazın öğüdünü almak istersen aşkta kimileri şanslıdır, kimileri şanssız.
Не важно, сколько, а важно - кто тебя везет.
Ne kadar sürdüğü önemli değil. Kimi götürdüğü önemli.
Тебе не везёт из-за того, что ты слишком мягкий.
Terk edildin çünkü fazla kibarsın!
Вот не везёт, и всё.
Hiç şansım yok.
Нам обоим не везёт. Пойдёмте.
- Şansımız yerinde değil, gidelim.
Когда тебя нет - мне не везёт.
Olmadığın zaman, şansızım.
Помните, нам не очень везет с этими пещерами во время путешествий.
Mağaralarda şansımızın pek de yaver gitmediğini unutmayın.
Я ж, не сказал ему адреса, куда он меня везёт?
Adresimi vermedim. Beni nereye götürüyor?
Тебе не везёт с мужчинами.
Erkeklerden yana şansın yok.
Если кто-то везет контрабанду, они обычно нервничают перед взлетом, а не перед посадкой.
Görüyorsunuz, eğer biri kaçakçılık yapıyorsa uçaktan indikten sonra sinirli olur, uçak kalkmadan önce değil.
Вечно нам не везёт! Умирает дорогой друг.
Ne aksilik varsa bizi bulur.
Не всем командам так везет с перехватами.
Birkaç futbol takımı omuz atmada şanslıydı.
Ты, может, удивишься, зачем - нам ведь так не везёт, - но я всегда говорил...
Niye çıkıyoruz ki diye merak ediyorsundur. Son zamanlardaki şansımızı düşününce. Ama her zaman dediğim gibi.
"Не везёт в карты..."
"Kumarda kaybeden..."
Вам не везет, мэтр.
Hiç şanslı değilsin, Avukat.
Просто нам пока не везёт как следует.
Bir şeyleri yanlış yapıyoruz.
Просто ему не везет, вот и все.
Sadece şanssız biri.
Почему Вы меня не предупредили, что он везет взрывоопасные материалы?
Neden patlayıcı taşıdığı konusunda bilgilendirilmedim?
Вот уж не везёт так не везёт!
Lanet olsun! Hiç şansım yok!
все причины отправиться в путь имеет, только не везёт ему, не везёт, наверное, не везёт...
Hepsi bir sebepten yolculuk yapıyor Ama talihsizler
Но некоторым не так везет.
Hiç kimse. Bazı insanlar şanslı değildir.
Сегодня вам явно не везёт.
- Bugün senin şanslı günün değil.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]