English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / ruso → turco / [ Т ] / Ты видела их

Ты видела их traducir turco

149 traducción paralela
Ты видела их лица, когда я приказал им клясться не только мне, но и тебе?
Sadece kendime yemin ettirmeyeceğimi söylediğimde, yüzlerini gördün mü? Sana da edecekler ya hani?
- Ты видела их?
Orada mıydın, Gördün mü?
Ты видела их...
Gördün mü?
Ты видела их?
Gördün mü?
Ты видела их деревья?
Ağaçlarını gördün mü?
Девочка, ты видела их вместе? Это так?
Onları beraber gördün mü, tatlım?
Ты видела их сегодня в своём логове.
Bu gece onları barınakta gördün.
- Ты видела их лица?
Yüzlerindeki o ifade...
Но теперь ты хочешь снести их, чтобы она не видела всей этой убогости.
Burayı ve bunun gibi yerleri nasıl yıkmak istediğinden bahsederdin.
Ты их уже видела.
Onları daha önce de gördün.
- Ты бы видела их жён!
Karılarını görmelisin!
Леса, озера – ты их уже видела.
Ağaçlar, göller, dağlar, daha önce gördün.
Ты видела их?
Sen onları gördün.
Ты же видела их, у них глаза пустые.
Onları görmedin mi? Gözleri boş bakıyor.
Но ты бы их видела, Мардж!
Ama bunu görmelisin Marge.
Когда ты в последний раз их видела?
- Parayı en son ne zaman gördün? - Fırının orada.
- Но ты не видела их?
- Onları görmedin mi?
Ты же их видела там вчера.
Dün sen de gördün.
Где ты их видела?
Onları nerede gördün?
Ты видела, чего стоит их просто замедлить.
Onları yavaşlatmak için ne gerektiğini gördün.
Ты видела их лица?
Yüzlerini gördün mü?
Ты их видела?
Onları gördün mü?
Видела бы ты их дома.
O adamların evlerini bir görmelisin.
Ты их видела?
Görmedin mi?
Видела бы ты их лица.
Yüzlerini görecektin.
И сколько ты их видела?
Kaç tane gördün?
Ты ведь видела их.
Gördün mü onları?
Ну ты то их видела. Кто захочет с ними общаться?
Onları gördün, kim ister ki?
- Ты их видела? - Ты знаешь, что у Сюзанны есть друг?
Susanne'nın bir erkek arkadaşı olduğunu biliyor musun?
Ты бы их видела.
Orada olmalıydın.
Ты их раньше видела?
Bunları daha önce gördün mü?
А ты их видела? — Да.
Tabut taşıyıcılar bunlar mı?
Ты видела бы их каждый день, заботилась о них.
Sürekli benim güzel şeylerimin yanında olup, onlarla ilgilenebilirsin.
Ты бы их видела, когда они что-то делают.
Onları beraberken görmelisin.
Стой, значит ты их тоже видела?
Dur, onları sen de gördün mü?
Видела бы ты их на годовщину.
Lütfen. O planda yoktu.
Ты же сама видела, как они вынесли их из нашего дома.
Makinaları alıp götürdüklerini gördün.
Ты их видела у Кирка.
Hani şu Kirk ile konuşan.
И может не все идеи будут моими но я буду красть их из каждого сексуального фильма, который ты видела и мы будем заниматься этим до тех пор, пока наши крики не будут слышать только собаки.
Ve bütün bu fikirlerin hepsi benim olmayabilir ama izlemiş olduğun her seksi filmden bunları çalacağım ve söyleyeceğim ta ki sen sadece köpeklerin duyabileceği sesler çıkarana kadar.
Если бы ты их видела, Абигейл.
Onları bir görseydin, Abigail.
- Ты их видела?
Onları gördün mü?
Ты сама лично их видела?
- Kanıtı kendin gördün mü?
Ты... видела их?
Siz onlarla karşılaştınız mı?
Ты бы видела их лица, Наоми.
Yüzlerindeki bakışı görmeliydin, Naomi. Korkunçtu.
- Ты ведь их видела? - Конечно, видела.
- Eskizleri gördün, değil mi?
Готова поспорить, что видела, как ты их надевал утром.
- Bu sabah taktığını gördüğüme... -... yemin edebilirim. - Soyunma odasında olmalı.
Ты сообщила в газеты? В гробу я их видела.
- Basın biliyor mu?
Ты их видела?
Gördün mü?
- Не бери их. Ты не видела мою ярко-синюю рубашку?
Parlak mavi gömleğimi gördün mü?
Ты не видела их раньше.
Onları daha önce hiç görmemiştin.
Ты же видела их дом.
Mekanını gördün.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]