English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / ruso → turco / [ Ц ] / Целый час

Целый час traducir turco

506 traducción paralela
Уже целый час.
Tam bir saattir öyle.
- Целый час тебя ищем.
- Seni arıyorduk. - Onu içeri kim aldı?
Целый час мне было не по себе.
Çok rahatsız edici bir saat geçirdim.
Они приехали раньше на целый час.
Bir saat erken geldiler.
Этот порез кровоточил целый час.
Bu kesik, bir saat süresince onun kanının içerisinde yüzdü.
Прошел целый час.
Bir saat geçmişti.
Следующего автобуса ждать целый час.
Bir sonraki otobüse kadar bir saat bekle.
Целый час! А вы сами ни разу не влюблялись?
Her sabah bir saat boyunca ağlıyor.
Она не могла уснуть и ворочалась целый час.
Bir saat kadar uyuyamadı ve dönüp durdu.
Я не целовал тебя целый час.
Seni bir saatten uzun süredir öpmediğimin farkında mısın?
Мы ждали целый час.
Bir saattir bekliyoruz.
- Целый час как готова.
- Bir saattir hazırım.
Прошел целый час с момента перехвата неизвестного судна.
Geminin dinlenmesinden bu yana bir saat geçti.
на целый час он забыл о Франции и занимался только мной.
Kadınlar "Bir saat boyunca Fransa'yı tamamen unutup sadece benimle ilgilendi." demeyi severler.
Я остался и смотрел на неё целый час.
Yanına oturdum ve 1 saat ona baktım.
Они уже целый час в воздухе Почему он ее не взорвал?
Bir saattir uçaktalar. Neden bombayı patlatmadı?
Прождал тебя целый час.
Beni bir saat beklettin.
Однажды я видела, как ты прятался на лестнице и наблюдал целый час.
Bir keresinde seni merdivende görmüştüm saklanmış birini gözetliyordun bir saat boyunca.
Целый час готовится, но того стоит.
Pişmesi bir saat sürüyor ama inanın buna değer.
Верите своим глазам или нет? Включи, я целый час ждал.
Şu TV programı için film var ya başını biraz değiştirdiler.
Я звонил целый час!
İnanılır gibi değil, 1 saattir telefon açmaya çalışıyorum.
- У меня есть целый час поведать тебе.
- Söyledim ya, 1 saat vaktim var.
Tам все так и идет целый час
Sadece 1 saatten beri öyle devam ediyor.
Маша Боровчик ждет тебя в офисе уже целый час - Маша.
Masha Borowczyk 1 saatten beri ofisinde bekliyor.
Пришлось бы целый час добираться до ближайшей пивнухи.
En yakın paba varmak bir saatini alır.
Где ты была целый час?
Nerede kaldın? Bir saattir seni bekliyorum.
Я целый час протрепался с этим педрилой!
Alçak herife yağ çekerek bir saat harcadım ben.
Я люблю, что ты целый час можешь заказывать бутерброд.
Bir buçuk saatte sandviç sipariş etmeni seviyorum.
" айка, € провел с Ѕрайном целый час, и... поверь мне когда € говорю тебе, что подарок... не имеет ничего общего с тем что ты подумала.
Tatlım, Bryan'la bir saat geçirdim. Söyleyeceklerime inanmalısın. Bu hediyenin, sana karşı olan hisleriyle hiç alakası yok.
По вашим словам, вы целый час добирались от станции Кингс-Кросс до клуба в Сейнт-Джеймс. Однако не можете описать, как вы шли, по каким улицам, что происходило вокруг?
Dediğinize göre bir saati King's Cross'tan St. James'e yürüyerek geçirdiniz ancak ne hareketlerinizi ne de geçtiğiniz sokakların isimlerini söyleyebiliyorsunuz.
Я тeбя целый час иcкaл.
Her yerde seni arıyorum.
Я уже целый час стучу.
Saatlerdir arıyorum.
Этот идиотторчиттам целый час.
O şapşal bir saattir orada. İndir şunu artık.
Я поспорил с Лероем на 10 гиней, что сэр Генри проговорит целый час.
Sör Henry'nin dört saat boyunca konuşacağına on ginesine Leroy ile bahse girdim.
- Ты там уже целый час.
- Bir buçuk saattir içeridesin.
Я прилаживала его целый час.
Bir saattir düzeltmeye çalışıyorum.
Доктор Вассбиндер целый час читал нам свой труд относительно ионизирующего эффекта варп-гондол, прежде чем понял, что предполагаемой темой была психология.
Dr.Vassbinder warp bobinlerinin iyonizasyon etkisi hakkında bir saatlik bir nutuk çekti. Konunun psikoloji olması gerektiğini anlamadan önce.
Не было причины оставаться целый час.
Bir saat kalmak için bir neden yoktu.
Наш глупый друг вывел из себя пилота, и сам, без посторонней помощи задержал самолет на целый час.
Aptal arkadaşımız pilotu sinirlendirmiş. Tek başına uçağın bir saat kalkmamasına neden olmuş...
- Ты здесь уже целый час.
- Bir saattir buradasınız.
Тебе придётся целый час вести машину в такую погоду.
Bu havada eve gitmeniz en az bir saat sürer.
Мы могли бы узнать, если бы ты целый час не размышлял над отчаянием персика.
Bir saat boyunca şeftalinin azabını uzun uzun düşünmesen, bilirdik.
Твой парень находится там уже целый час!
Erkek arkadaşın, bir saatten fazladır içeride!
А теперь я должен ждать целый час заместителя.
Şimdi 1 saat onun yerine gelecek kişiyi beklemem gerekiyor.
Лежал в ванной целый час, стараясь не шуметь.
Sürtük.
Пьер, прошу вас, отвезите Люсьену домой. Поехав напрямик, я выгадаю целый час.
Lütfen Lucienne'i eve götürün.
Сейчас время горячее, целый день в поле, тут только так...
Pirinç tarlasıyla uğraşmaktan başka bir şeye vakit bulamadım.
Но сейчас там целый хор, готовый нам подпевать.
Saçmalama, bütün koro bekliyor! başlayalım!
И сейчас, видя вашу красоту, я ощущаю, будто у меня в животе целый шмелиный рой.
Güzelliğinizi daha yakından görünce,... bir anda karnımda ziller çalmaya başladı sanki.
Эти люди вокруг вас, страна ими переполнена сейчас, люди целый день ходят вокруг, целый день волнуются обо всём.
Sikimde değil! Hiç sikimde değil! Suyun bok gibi olmasından çok mutluyum!
Все ясно Сейчас позвоню и вызову сюда целый полк
Tamam. Takviye istiyorum. Liman polisi ördeklerini göndersin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]