English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / ruso → turco / [ Я ] / Я жду не дождусь

Я жду не дождусь traducir turco

124 traducción paralela
Хорош болтать, ближе к делу, я жду не дождусь.
Boşanma işlemlerini bir an önce başlat. Sabırsızlanıyorum.
- Я жду не дождусь.
- Clum'ı karıştırma.
Я жду не дождусь, когда мы будем вместе.
Yeniden buluşacağımız günü büyük bir sabırsızlıkla bekliyorum.
Было бы здорово, золотко, если б ты мне помогла - я жду не дождусь когда всё упакую.
Bana yardım etmen büyük incelik. Bütün bu eşyaları toplamam gerek.
Я жду не дождусь!
Sabırsızlanıyorum onu görmek için.
Я жду не дождусь твоего парня.
Dört gözle sevgilini bekliyorum.
О, я жду не дождусь попробовать гагх.
Gagh yemeyi dört gözle bekliyorum.
И потом, я жду не дождусь, чтоб попросить его сделать посвящение.
Bunu halk için yaptığını reddetmiyorum.
Я жду не дождусь, когда Шерман мне подарит внуков.
Sherman'ın, eve torun getirmesini bekleyemem.
Я жду не дождусь увидеть, как такой первоклассный вояка содержит свой взвод.
Bir takımla birinci sınıf birvuruş yapıldığını görmek bana oldukça heyecan veriyor.
Я жду не дождусь!
Daha fazla bekleyemiyorum!
Я жду не дождусь концерта.
Resitali sabırsızlıkla bekliyorum.
Я жду не дождусь совета старой обезьяны о том, как ухаживать.
Güzel. Yaşlı bir maymunun arkadaşlık hakkındaki konuşmasını duymak için daha fazla bekleyemem.
Я жду не дождусь вскрытия как матери, так и ребенка.
Anne ve çocuğu incelemeyi dört gözle bekliyorum.
И я жду не дождусь, когда мы снова окажемся вместе в одной комнате.
"ve yeniden aynı odada... " olacağımız anı sabırsızlıkla bekliyorum.
О, у меня есть несколько превосходных идей, и я жду не дождусь, чтобы поделиться ими.
Temasta olalım. Çok iyi fikirlerim var, paylaşmak için sabırsızlanıyorum.
Я жду не дождусь.
Nereden başlayacağımı bilmiyorum.
Я не знаю подозреваешь ли ты, но я жду не дождусь когда ты уедешь из этого дома навсегда.
Bunu biliyor musun bilmiyorum ama, Uzun süredir seni izliyordum evden ne zaman ayrılacaksın diye.
Да пошло это дерьмо нахер. Я жду не дождусь когда учеба начнется.
A. koyim oğlum ya, okulun açılmasını bekleyemeyeceğim ben.
Я жду не дождусь ваших следующих мощных... нововведений.
Aslında sizin diğer sert, ezici, değişiklikleriniz için sabırsızlanıyorum.
Я жду не дождусь, когда это закончится.
Bu işin sona ermesini istiyorum.
Несомненно, я жду не дождусь.
Elbette. Keyfinizi bekliyorum.
Твое лицо несет мне смерть каждый день. И каждый день я жду не дождусь смерти.
Yüzün her gün bana ölümü getiriyor ve her gün ölümle birlikteyim
А я между тем готовлю тебе ужин, а потом жду - не дождусь тебя.
Bu arada yemeğini pişirir ve seni beklerim.
Я вас жду, не дождусь.
Senin için hazırım.
Я жду-не дождусь побывать на вашей могиле.
"... işemek için dört gözle bekliyorum. "
Жду не дождусь проснуться на рассвете и забраться в летающую жестянку... спасибо с женщиной, которая мечтает, что я подцеплю долгую и тяжелую болезнь, чтобы проделать грязную работу для старикашки, который не слушает, что я ему говорю, а потом злится на меня, потому что не идет на поправку
Şafak vakti kalkıp, uçan konserve kutusuyla - teşekkürler- yolculuk etmek için sabırsızlanıyorum. Özellikle de ağır ve acılı bir hastalığa yakalanmamı dileyen bir kadınla birlikte. böylece yaşlı bunağın kirli işlerini yapabileceğim ;
Я жду-не дождусь начала футбольного сезона! - А ты?
Futbol sezonunun başlaması için sabırsızlanıyorum, ya sen?
Да я их жду - не дождусь!
Zor dayanabiliyorum zaten.
Большое Вам спасибо, доктор Майнхаймер, Очень рад, что вы пришли жду - не дождусь, когда наконец-то услышу Вашу Речь я уверен, что это замечательная и блестяще-продуманная стратегия...
Çok teşekkürler. Dr Meinheimer, geldiğinize sevindim efendim. İşte burada.
Это правда, я чертячий король Ха-ха-хa Жду не дождусь очередного Хэллоуина
Bu doğru, ben Balkabağı Kralıyım Ha-ha-ha-ha ve ben bir sonraki Cadılar Bayramına kadar bekleyemeyeceğim
Наши научные и медицинские офицеры скоро прибудут, и я жду - не дождусь встречи с очень давним другом.
Tıp ve bilim subaylarımız gelmek üzere ve ben çok eski bir dostu yeniden görmek için sabırsızlanıyorum.
Да, я вот тоже жду не дождусь, когда я смогу уехать отсюда.
Sen bizim babamız mısın? Ooh.
- Я думаю это то, что мне нужно. Жду не дождусь когда же снова начнутся уроки.
Bence bu harika ve tekrar ders almaya başlamak için sabırsızlanıyorum
Я жду-не дождусь, как мы обнаженные... В постели... Ласкаем друг друга.
Yatakta ikimizin çıplak olduğu anı hayal ediyorum kalçalarını ya da hatta daha aşağıları okşadığımda bu hoşuna gider mi?
Я жду, не дождусь увидеть вас.
Sizi görmek için sabırsızlanıyorum.
Привет, Дэн! Я жду, не дождусь субботнего вечера!
Cumartesi gecesini iple çekiyorum.
Я тоже жду не дождусь.
Ben de sabırsızlanıyorum.
Жду не дождусь нашей встречи. Я верю, что ты меня простишь и приедешь ко мне, как в тот прекрасный оранжевый день!
Beni bağışlayacağın ve yanımda olacağın güzel günleri hayal ediyorum.
Я едва успевал печатать, настолько меня захватили идеи, и я жду-не дождусь, когда я уже снова буду дома и смогу продолжить.
Eve dönüp biraz daha yazmak için sabırsızlanıyorum.
По правде говоря, когда я здесь, я просто жду не дождусь отъезда.
Doğruyu söylemek gerekirse, her gelişimde gitmeye can atıyorum.
Господи, жду не дождусь, когда я стану умным и креативным!
Çok yoğun ve yapışkan
Ладно, начнем вечеринку, я жду-не дождусь благодарности.
Bu parti artık başlasın. Bana minnettar olmasını istiyorum.
Да я блядь, жду, не дождусь.
Sabırsızlanıyorum.
А я так от них просто кайфую, жду не дождусь похорон!
- Ben severim! Onlara doyamam.
Жду не дождусь, когда посмотрю на их рожи, когда я появлюсь в школе с PSP!
PSP'mi gösterdiğimde herkesin suratındaki ifadeyi görmek için sabırsızlanıyorum!
Боже, жду не дождусь, когда я забеременею и заведу ребенка.
Tanrım, hamile kalıp bebek sahibi olmak için can atıyorum.
Я просто жду не дождусь.
Sabırsızlıkla bekliyorum.
Но я уже жду-не-дождусь это прочитать, честно.
Bunları okumak için sabırsızlanıyorum.
Я тоже жду не дождусь тебя увидеть.
Seni görmek için sabırsızlanıyorum. Saat 8 : 00 gibi seni alırım.
- Жду не дождусь. "Я потерял девушку, потерял работу, потерял друга."
Böylece kız arkadaşımı kaybettim, işimi kaybettim, en iyi arkadaşımı kaybettim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]