Ama ben sadece traducir inglés
2,273 traducción paralela
Evet ama ben sadece taşaklarımı koklamayı seviyorum dostum.
Yeah, but I only like to smell my balls, man.
Ama ben sadece fikir
But it's the only idea that I have
Ama ben sadece şey düşünmüştüm.
But I was just... I was thinking, maybe...
Ama ben sadece kızıl kafanın çenesi kırmak için buradayım,... yani basıp giderseniz, hepinizin yaşamasına izin vereceğim.
Βut I'm οnly here tο break the ginger's jaw, sο if yοu step away, I will let yοu all live.
hapse gireceğim.bunu hakediyorum ama ben sadece istedim ki...
If you could forgive me... - Come on. - Let him go.
"Ama ben sadece mezgit alayım." Sonra ben giderim balık ve patates kızartması alırım.
I'll just have... "I'll just have haddock," and then I go, "Well, I'm having COD and chips."
Ama ben sadece Elisa'nın iyiliğini istiyorum.
But my only concern is that elisa get well. We tried western medicine.
Ama ben sadece sonuca varmak için kuralları ezen başına buyruk bir "öğretmen" im.
But hey, I'm just a maverick "teacher" who breaks rules to get results.
Doğru ama ben sadece talimatları takip ediyordum.
True, but I was only following orders.
- Evet ama ben sadece...
Yeah but I've...
Ama ben sadece seninle yapmak istiyorum.
But I only want to do that with you.
Yani, tabii ki annesi olduğunu biliyorum, ama ben sadece...
I mean, of course I realized she had a mother, but I just...
Smithers, sen benim en gey asistanımsım ama ben sadece kendi ayakları üstünde duran insanlara saygı gösteririm.
Smithers, you are the campiest of my aides du camp, but I'm afraid my true admiration is reserved for the self-made man.
Ama ben sadece onun ne yaptığını anlamıyorum.
I just don't understand what he's doing.
Şimdi, ben aslında biliyorum Sadece, o winging ama olabilir sen şimdi bana onu verebilir misiniz?
Now, I know that I'm basically just winging it, but can you give her to me now?
Ben sadece... Ama Paige'in yapabileceği gerçeğiyle de yüzleşemiyorsun.
But you can't face the fact that Paige would?
Ama siz ne yapıyorsunuz, sadece sizin gibi olabilmem için bana kartlar veriyorsunuz ve öyle olmasını istiyorsunuz. Ben...
But what you're doing, thinking that you can just sign me up or-or make me some flash cards, and I'll be you.
Hayır, biliyorum benimle olamazsın ama sadece ben olmayacağım ki.
No, I know you can't with me, but it's not just me, okay?
Sadece iki haftalık İtalya'ya gidecektim ama Stuart tüm tatil boyunca orada kalabileceğimi söyledi, ve ben de kalacağım.
I was only going to Italy for the two weeks. But Stuart says I can go for the whole holiday and I will cos I'm out of this.
Sadece bir haftasonu... birlikte olduk.Ama bana hissettirdikleri yaşlandıkça düşünüyorum da benim için doğru kişi oydu. Ama ben ellerimden kayıp gitmesine izin verdim.
We only had one... weekend together, but... the way he made me feel... and the older I get, I keep thinking that... he was the one... and I let him slip away.
Bak, senin üzerine bu kadar gelmeyi sevmiyorum ama sadece bilmeni istemiştim, Justin gibi kötü çocuğa aşık olmanın neden bu kadar kolay olduğunu anlıyorum çünkü durum gösteriyor ki ben de aynı şeyi yapıyormuşum.
Look, I don't like coming down on you so hard, but I just wanted you to know, I understand why it's so easy to fall for a bad d boy like Justin, because as it turns out, wouldn't you know, I've been doing the very same thing.
Bunu hayal bile etmedim. Ama şimdi karşımdasın ve ben sadece...
I mean, I never even imagined it, but here you are and I just...
Sadece Öğütücü hapise girer. Ben de hapisteyim ama ben Öğütücü değilim.
I'm in jail, and I'm not the Gut Grinder.
- Kendisi limuzin şoförüdür ama haftalardır eve sadece ben uyuduktan sonra geliyor.
- He's a limousine driver, but he's been coming home for weeks only after I've gone to sleep.
Sam, bana bak ben... lütfen sadece bana bak ben... seni anlıyorum hayır, anlayamazsın hayır, Sam, gerçekten ama bana anlatmalıydın çünkü bu olaydan sonra herşey değişti.
- I am. - I understand. - No, you can't.
Bilmiyorum. Sadece hayalken heyecanlanıyordum, evet ama şimdi gerçek oldu. Bu işi becerebilecek biri miyim ben?
I mean, uh, when it was just a dream I was, yeah, but now that it's real, am I the kind of guy that can, you know, pull that off?
Ben sadece bana hayatımı nasıl yaşamamı söylememelerini istiyorum ama onlara onaylamayacakları başka bir şey daha vermek de istemiyorum.
I just don't want them to tell me how to live my life, But I don't want to give them anything else to disapprove of, either.
Mesele şu ki, bu belki senin için sadece mobilya olabilir, ama ben o masayı severdim.
Point is... this may just be "furniture" to you, but I loved that desk.
Sorumluluğu ben alıyorum, bir şey olursa orada sadece ama sadece ben vardım, tamam mı?
I'll take responsibility. If there's any blowback, It'll be on me and me alone, you got that?
Tam olarak beni anlayamıyorsunuz ama ben, sadece benim.
Not quite catching me of course, but then I am me.
Ama bana geldiğinde ben sadece endişeli bir anne gördüm.
But when she came to me, All I saw was a worried mom.
ben ettim ama ben... ben sadece Zack'e yardım etmeye çalışıyordum sokaktan ot alıp, onları oğluna veriyorsun.
I did. But I thought... I was just trying to help Zack.
Nai, ben ondan uzak durmaya çalıştım.ama o... şey, o sam ve... na çok üzgünüm seni incitmek istemedim sen değil.sadece--sadece--ben- - william'ı kaybettim, biliyorsun ve onu sevmiştim..
Nai, I tried not to fall for him, but he's... well, he's Sam, and I just... Oh, Nai, I'm so sorry. I never meant to hurt you.
Ama şimdi sadece ben varım.
Now it's just me,
Üzgünüm, ama ben... o kadar şey.. maya... ben sadece... daha fazla kötü haber kaldırabilir miyim bilemiyorum.
I'm sorry, but I... With everything--maya- - I just- -
Ama dudağından hardalı silerken öyle sanmalarına ne demeli, ki ben sadece yardımcı olmaya çalışıyordum.
But when I wipe mustard off your lip, that's just me being helpful.
Ben sadece iki tane alacaktım, ama Carl ; "yastık sayısı arap gecelerinde gibi hissettirir" dedi.
I was just gonna get two, but Carl said quantity gives it an'arabian nights'type of vibe.
Ama sadece... ben "yapan" kimseyim.
But just... I'm a doer.
Dinle, kadın! Ben sadece yedi yaşındayım, ama sana tam bir aptal olduğunu söyleyebilirim. Çünkü ben Napoli'liyim.
Listen, lady, I am only 7, but I can tell you're a complete moron because I am from Naples.
Ben sadece kucuk bir kizim Anin icinde kayboldum cok korkuyorum Ama belli etmiyorum
♪ I'm just a little girl Lost in the moment ♪ ♪ I'm so scared But I don't show it ♪
Sadece dayakla laf dinliyordu ama ben bunu yapmadım.
Only cruelty would check her, and I'd not use cruelty.
Ben sana, "Onlar sadece yaprak, bebeğim." demeye ve senin yerde kalmanı sağlamaya çalışırdım ama ama annen her zaman seni kucağına alırdı.
I would try and tell you, "They're only leaves, baby," and make you stay on the ground, but your mother would always pick you up.
Onu sadece 3 haftadır tanıyorum, ama ben Robert'ın kız arkadaşıyım.
Well, I only knew him for three weeks, but I am Robert's girlfriend.
Ama ben 56 yaşındayım ve sadece bebek için bunu kabul ettim.
I'm 56 but I'll go down there to make money for the boy.
Görüyorsun ya herkes her şeyi istiyor, ama iş ciddiye binince - - Hayır, bak ben sadece diyorum ki -
See, everybody always wants to be down and when shit gets real- - No, look, I'm just sayin'- -
Bizi sadece 6.30'da ağırlayabileceklerini söylediklerinde biraz kaygılanmıştım ama... Ben de öyle.
I was a little concerned when they said they could only take us at 6 : 30, but -
Ama ben ölüm sonrası ayrışmayla oluşan yaraları eledim ve geriye sadece saldırıda oluşanlar kaldı.
Now here I've eliminated all injuries caused from postmortem scavenging, leaving only the wounds incurred during the initial attack.
Sen sadece gülümseyip, kötü bir şey olmamış gibi yolumuza devam etmemiz gerektiğini söylüyorsun ama ben bunu yapamam.
You just want us to smile and go through this as though nothing's wrong, and I can't do that.
Bence sen övgüyü hakediyorsun, ve sadece insanlar seyircilerin önünde iken ölecek gibiler ama aslında öyle bir şey olmayacak, Çünkü sen ve ben bunu yeneceğiz..
I think you're adorable, and the only people that are going to be dying tonight are the people in that audience, because you and I are going to kill this thing.
* Ama seni tanıdığımdan * *... seni tanıdığımdan * * ben iyiye doğru * * değiştim * * ve sadece havayı ısıtmak için * * affını diliyorum *
♪ But because I knew you ♪ ♪ Because I knew you ♪ ♪ I have been changed ♪
Ama ben, sadece sevmek istiyorum, anlıyor musun?
And in any case " I want to remain in love, you know.
ama benim 40
ama ben biliyorum 26
ama ben iyiyim 19
ama ben istiyorum 21
ama ben istemiyorum 23
ama ben 635
ama ben değilim 29
ama bence 43
ama benim için 21
ama benim için değil 17
ama ben biliyorum 26
ama ben iyiyim 19
ama ben istiyorum 21
ama ben istemiyorum 23
ama ben 635
ama ben değilim 29
ama bence 43
ama benim için 21
ama benim için değil 17
ama ben buradayım 16
ama ben yapmadım 19
ama ben değil 26
ben sadece 940
ben sadece işimi yapıyorum 20
sadece sen 117
sadece sen ve ben 157
sadece 2704
sadece bu mu 17
sadece sordum 78
ama ben yapmadım 19
ama ben değil 26
ben sadece 940
ben sadece işimi yapıyorum 20
sadece sen 117
sadece sen ve ben 157
sadece 2704
sadece bu mu 17
sadece sordum 78
sadece merak ettim 133
sadece benim 48
sadece bir adam 18
sadece sen varsın 16
sadece merak ediyorum 23
sadece senin 16
sadece beni 16
sadece bir gece 27
sadece ben 126
sadece seni 36
sadece benim 48
sadece bir adam 18
sadece sen varsın 16
sadece merak ediyorum 23
sadece senin 16
sadece beni 16
sadece bir gece 27
sadece ben 126
sadece seni 36