Ama benim için değil traducir inglés
858 traducción paralela
Senin için olabilir, ama benim için değil.
Maybe for you, but not for me.
Bu üçüncü gelişim, ama benim için değil, Lieberman için.
This is not my third trip round, it's for Lieberman.
Senin için belki, ama benim için değil.
For you, perhaps, but not for me.
Ama benim için değil.
But not for me.
Evet ama benim için değil.
He will, but not after me.
Bu başka bir gösterici için yeterli olabilir ama benim için değil.
That's a guideline that might be enough for somebody else, but not for me.
O senin için bambaşka olabilir ama benim için değil.
This one, she may be different to you but not to me.
Senin için olabilir ama benim için değil.
For you it is, but not for me! - I've got three bullets in my gun.
Ama benim için değil!
But not to me!
Benim için hala bir yabancısınız, ama bu önemli değil.
You're still a stranger to me, but that doesn't matter.
Pek benim tipim degil ama, sizin icin bir timsahla bile sevisirim.
Well, she's not exactly my type, but for you, I'd make love to a crocodile.
Sadece benim için değil ama bu da Avrupa'nın en büyük hikayesi.
Not for my sake alone... but this is the biggest story in Europe.
Ama benim için öyle değil.
He isn't. Not to me.
İpeksi hükümdarlar, emimin çok güzelsiniz... ama benim için kalmak söz konusu değil.
O sovereigns of silkiness, I am sure you are beautiful... but for me there is no staying.
Onu düşündüğümden değil, ama bu benim için daha iyi. Ya ben?
Not that I care about him, but I'd be better off that way.
- Ama benim için geçerli değil bu.
- Gerry – - But I would!
Ama senin için iyi bir şey değil, benim için de öyle.
Yeah, but this is no good for you, and it's certainly no good for me.
Benim için mafya demeniz ilginç, ama doğru değil.
Mobster, as applied to me, is more colourful than accurate.
Ama değilsin, Phil, öyle değil mi? Benim için fark etmezdi gerçi.
Not that it would make any difference to me.
Bu benim için hiç sorun değil ama bu konuda yanlış anlaşılmalara izin vermeyelim.
And that's all right with me, only let's not get so cute about it.
Ama şu an benim için tehlikeyi düşünecek zaman değil çünkü bugün düğün günüm.
But this is no time for me to think of danger, this is my wedding day.
Benim için değil ama Lucia o çok genç.
I don't say it on my account. I'm thinking of Lucia. She's so young.
Evet öyle, ama benim için önemli değil.
Sure does, but I don't mind.
Benim için değil ama.
Not safe for me.
Ağlıyorsun, ama asla benim için değil.
You do cry, although never with me.
Ama artık benim için değil.
But not for me anymore.
Ama benim için, onun sevdiği adamı almak mümkün değil ki.
As for me, it's impossible for me to take the one that she likes.
Bir uçağa benim adımı koymak istediğiniz için değil ama bunu yapmanızı istemediğimi fark ettiğim için.
Not only because you wanna name a plane after me... but because today I found out I don't want you to.
Benim için bir zevk olurdu ama söylediğim bu değil. Neden sürekli beni izlediğini soruyorum.
I feel too good to fight with you, but that isn't what I said.
Steve için değil belki ama benim için numara yapıyor da olabilir.
The act would be for my sake. Not for Steve's.
Bazılarına öyle gelebilir ama benim için öyle değil.
It may seem that way But it's not the real thing
Senin için sorun değil, ama benim için.
It's all right about you, but, you know, about me.
Benim için sorun değil ama ihtiyara da sorun.
You know I don't care, but check With the old man.
Tatlım, benim için öndemli değil ama Yeni bir Tennessee Williams oyunu için rol dağıtımı başlıyor.
Nothing in it for me, honey, but they're beginning to cast a new Tennessee Williams play.
Ortamı benim için ayarlamaya çalıştığının farkındayım, ama... ne yapayım korkmuyorum işte, elimde değil.
I know you're trying to create atmosphere for me, but... well, I just don't feel frightened, that's all.
Ama benim için o bir kadın değil, bir düşünce.
But for me, she's not a woman, she's an idea.
Bence yaşlı kadınlar için harika ama anlarsınız ya, benim için pek değil.
Oh, I think they're divine on older women, but I don't think they'd be right for me. You do understand?
Üzgünüm Bay Medina, ama sözleriniz benim için yeterli değil.
I'm sorry, don Medina, but your word is not enough.
Ama benim için bir gerçek değil bu.
To me they're not real, not in the least.
Gleason ve Smith'in ölümü için beni suçladınız ama, işte bu, onların benim sabırsızlığımın değil, kasıtlı bir sabotajın kurbanları olduğunu kanıtlandı.
You blamed me for the death of Gleason and Smith but here is positive proof that those men were victims not of my impatience, but of deliberate sabotage.
- Ama bu hiç de zahmet değil benim için.
Oh, but it's no trouble at all.
- Ama sadece güzel görünüş benim için yeterli değil.
You don't notice any of this, when you're in love.
Ama konfor benim için önemli değil.
But I can't think of comfort,
Belki, ama benim için değil.
Maybe it is, but not to me.
Ama bunların hiç biri benim için önemli değil, efendim.
But none of this is important to me, sire.
Ama bu benim savaşım değil ve ben onun için not almam.
But this war is not mine and I take no note of it.
Benim ipime bağlı değil ama senin için bir hediyeyi tutuyor.
And he does not hold my robe, but a gift for you.
Patron Kumakichi, Sode'ye kafayı takmış gibi görünüyorsun, ama bu benim için önemli değil.
Boss Kumakichi, you seem awfully hung up on Sode, but she's not that important to me.
tek tesellim kenara koyduğum param olur... durumumu değerlendiriyorum... ben kötü biriyim ve böyle kalacağım... bir değişim görmeyeceksiniz ama adiliğin de alemi yok... kimsenin benim yüzümden incinmesini, pisliğe bulaşmasını istemem... bu pis hayat bana göre değil hem artık benim için çok tehlikeli... hiçbir şeyden ödün veremem ama bu durumu kim değiştirecek?
♪ Your one consolation's the money You may have put by ♪ I'm reviewing the situation : ♪ I'm a bad'un and a bad'un I shall stay!
Ama bu benim için sorun değil.
But that doesn't bother me.
... belki bunu küçük bir mesele olarak görebilirsin... ama benim için küçük değil.
... but this little affair... for me it isn't a little affair.
ama benim 40
ama benim için 21
benim için değil 209
ama bu imkansız 78
ama bu imkânsız 18
ama biz 56
ama bu 445
ama biliyorum 27
ama bilmiyorum 49
ama bilirsin 35
ama benim için 21
benim için değil 209
ama bu imkansız 78
ama bu imkânsız 18
ama biz 56
ama bu 445
ama biliyorum 27
ama bilmiyorum 49
ama bilirsin 35
ama burada 97
ama bu sefer 44
ama bunu yapamam 24
ama bu arada 26
ama bana 28
ama bunlar 19
ama ben biliyorum 26
ama ben istiyorum 21
ama ben iyiyim 19
ama bu sabah 17
ama bu sefer 44
ama bunu yapamam 24
ama bu arada 26
ama bana 28
ama bunlar 19
ama ben biliyorum 26
ama ben istiyorum 21
ama ben iyiyim 19
ama bu sabah 17
ama belki 32
ama ben istemiyorum 23
ama ben değilim 29
ama bu kez 23
ama ben 635
ama bu mümkün değil 32
ama bence 43
ama bunu 25
ama bazen 44
ama bu gece 38
ama ben istemiyorum 23
ama ben değilim 29
ama bu kez 23
ama ben 635
ama bu mümkün değil 32
ama bence 43
ama bunu 25
ama bazen 44
ama bu gece 38