English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ B ] / Ben de öyle sanıyordum

Ben de öyle sanıyordum traducir inglés

187 traducción paralela
Ben de öyle sanıyordum.
I thought that, too.
Eh, ben de öyle sanıyordum.
Yeah, that's what I thought.
- Ben de öyle sanıyordum.
- I thought she did.
- Ben de öyle sanıyordum.
- I thought I did, too.
Ben de öyle sanıyordum ama Ekim'in ortasına geldik.
So did I, and here it is the middle of October.
İşe başvurana dek ben de öyle sanıyordum.
I did, too, when I applied for the job.
- Ben de öyle sanıyordum.
- I never doubted it.
Sahneye çıkana kadar ben de öyle sanıyordum.
Well I thought I would till I got on stage.
Ben de öyle sanıyordum ama o kadar güzel bir hoş geldin yaptınız ki muhtemelen, kalmanın daha iyi olacağına karar verdi.
I thought he would be... but you made him feel so welcome... he's probably decided to stay for good.
- Ben de öyle sanıyordum.
- Well, I thought he was.
Ben de öyle sanıyordum.
I thought so too.
Ben de öyle sanıyordum.
Yeah, so did I,
Evet, ben de öyle sanıyordum.
Yeah, so did I.
Ben de öyle sanıyordum ama 10 gün önce bu dairede onun sayesinde oturuyorum.
I thought so too... then 10 days ago, I learned that I have this studio thanks to him.
- Ben de öyle sanıyordum.
I thought that once, too.
- Ben de öyle sanıyordum.
- l used to think so.
Ben de öyle sanıyordum.
That's what I thought.
Ben de öyle sanıyordum.
So did I.
- Gördün mü, ben de öyle sanıyordum!
- See, that's what I thought. - [Laughs]
- Ben de öyle sanıyordum.
- I thought that too.
Ben de öyle sanıyordum.
I thought I was.
Ben de öyle sanıyordum.
I know, I thought so too.
Bir zamanlar, ben de öyle sanıyordum, Ama daha sonra bir aile oluştu.
At one time, I believe I was, but then a family was born.
- Ben de öyle sanıyordum.
Well... I thought it was.
Ben de öyle sanıyordum. Ray'le konuştuk.
I thought so too.
Ben de öyle sanıyordum ama şimdi Ruth'a bakınca.
I used to think that... but looking at Ruth now...
Ben de öyle sanıyordum.
Believe me, so did I.
Ben de öyle sanıyordum. Ama sonradan anneme benim sorumsuz biri ve çakma bir anne olduğumu söylediğini öğrendim.
Yeah, so did I. And now I hear you're telling our mother... that I'm completely irresponsible and a stay-in-bed mom.
Pettigrew'u haritada gördüğünü söyleyene kadar ben de öyle sanıyordum!
I thought so too, until you mentioned Pettigrew on the map!
Ben de öyle sanıyordum ama...
That's what I thought.
Ben de öyle sanıyordum. Bunu kapatabilir misin?
- Can you shut it off?
Evet. Ben de öyle sanıyordum.
Yeah, I thought so, too.
Ben de öyle sanıyordum.
I thought we did.
- Ben de öyle sanıyordum.
So did I.
Evet, ben de öyle sanıyordum.
Yeah, that's what I thought.
Ve size bir şey söyleyeyim, ben de öyle sanıyordum.
And I'll tell you something, I thought I was too.
Başta ben de öyle sanıyordum.
So did I, at first.
- Ben de öyle sanıyordum.
- I thought so too.
- Ben de öyle sanıyordum.
I thought so, too.
Ben de öyle sanıyordum, ama bana biraz para verdi.
That's what I thought, but she gave me some dough.
Evet, ben de öyle sanıyordum, sonra... Amita ile biraz başım derde girdi.
Yeah, I thought I was, too, and then I... kinda got into trouble with Amita.
Evet, ben de öyle sanıyordum.
Yeah, so did I. What's this?
- Ben de öyle olduğumu sanıyordum?
- Supposing I were too?
Ben de düne kadar öyle sanıyordum.
I thought so, too, until yesterday.
- Bu tür konulardan uzak durmamız gerekiyor. Başka konulara girmemiz gerekmiyor muydu? Ben öyle sanıyordum.
- Bãnuiesc cã ar fi trebuit... sã nu facem astfel de lucruri si sã ne ocupãm cu altceva.
- Sen benim kız kardeşimsin. - Öyle mi! Ben de senin hizmetçin olduğumu sanıyordum.
- I thought I was your housekeeper.
Öyle, ben de daha iri olduğunu sanıyordum.
Yeah, and I thought you'd be bigger.
Ben de öyle sanıyordum.
I didn't think so.
Öyle mi? Ben de hep yabani otlar, bitki özleriyle uğraşırlar sanıyordum.
I should have thought they were always experimenting with herbs and sap and so forth.
Ben de seni belaya sokan kötü şansın sanıyordum. Köprüdeki bıçaklama, arabadan ateşlenen silah... Ama öyle değilmiş.
And I used to think that it was bad luck that landed you in danger - the knife fight on the bridge and the drive-by on your car.
- Ben de öyle sanıyordum.
I thought I did too.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]