Bu böyle traducir inglés
25,666 traducción paralela
Bu böyle neden birden bir sorguya dönüştü?
Why is this suddenly feeling like an inquisition?
Binlerce yıl boyunca bu böyle yapılmış.
It's been like that for many thousands of years.
Ve işte bu böyle yapılır.
And that's how it's done.
Nedir bu böyle, Bovling kulübü mü?
What is this, a bowling alley?
Harry... Nasil bir isim bu böyle?
Harry... what kind of name is that?
Bu kliniğin böyle bir dönüşüm terapisi yapacak en son yer olduğunu sanıyordum.
I thought this clinic was the last place that something like conversion therapy would happen.
Dönüşüm terapisine de gelince..... bu ofiste böyle bir şey asla olmayacak.
And as for conversion therapy, that will never happen in this office.
Siyah beyaz olmak istersin, olay bu. Tarafını seçtiğinde böyle olur.
This is when you take a stand.
Sonra da bu döngü böyle böyle devam ediyor işte.
And then the cycle goes on and on and on.
Eğer evli kalmaya devam edersen Louise bu hep böyle olmaya devam edecek.
It seems like punishment. If you stay in this marriage, Louise, this will... this will just keep happening.
Bu da neydi böyle?
What the hell was that?
Bu da neydi böyle?
Whoa! What the hell was that?
Bu olayda da bakıldığında böyle bir anlaşma yapmaları oldukça kolay görünüyor.
Now the agreement is simple in theory.
Bu da ne böyle?
What the hell?
Bu sadece böyle hayal etmemiştim.
It's just not what I imagined.
Adam Gettrick gibi bir adam, suçunu bu kadar uzun bir süre gizli tutmak için böyle bir olasılığı da daha önce öngörmüştür.
A man like Adam Gettrick, to keep his crimes hidden for so long, he would have anticipated an eventuality like this.
Bu insanlar hayatlarını ülkelerine adıyorlar. Karşılığını böyle mi veriyoruz?
These people gave their lives for their country and this is how we repay them?
Bu koşullar altında böyle bir şey hissetmen son derece normal.
In these circumstances, it is normal to feel these things.
Yıllar önceydi bu. Buna inanamıyorum. Neden böyle bir şey uydursun ki?
- -- - -- - -- - --
- Böyle düşünemeyiz, bu... - Nasıl istiyorsam öyle düşünürüm.
We can't think like that, it's...
Rashmi bu haber böyle mi söylenir?
Rashmi is this a Way to give such news?
Sadece biraz profesyonelliğe ihtiyacım var ve böyle anlarda konsantrasyon biraz azalmış olabilir, bu yüzden, teşekkürler ekip, ama sadece...
Just need a little professionalism and some focus that sometimes can be a little lacking around these parts, so thanks, gang, but just...
Bu ne sikimdi böyle?
The fuck was that?
Böyle görmediğinizi biliyorum ama bu dünyadan daha büyük bir şey var.
I know you don't see it that way, but there is something greater than this.
Gooch, ben gayet açık fikirli bir insanım öyleyim, ama bu yolculuğun bir gayesi yok insanların izin günlerinin keyfini çıkarması gerekirken her şeyin pahalı olması bir yana böyle devam ederse vicdanlı olmamı bekleme.
Gooch, I am a fairly open-minded person, I am, but this driving aimlessly when people should be enjoying the day off, it... well, aside from anything, is costly. I cannot in good conscience allow this to continue.
Çok teşekkürler Todd ve Gail. Phil'in en sevdiği şarkılardan biri olan bu şarkıya böyle bir yorum kattığınız için.
Thank you, Todd, Gail, for that beautiful rendition of what I can only imagine is one of Phil's favorite songs.
Bu insanların hiç biri böyle görünmeyi planlamadı.
None of these people planned to look like this.
Bu da ne böyle?
What might you be?
Ben de bu yüzden kimse bakmazken böyle yapıyorum.
Which is why... the first thing I do when no one is looking, is this.
Bu ne böyle, güvercin mi?
The hell is this, pigeon?
- Bu da ne lan böyle?
- What the fuck is that?
Beni bu hâlde gördüğün için böyle söylüyorsun.
- Well, they're wrong. - You're just saying that because you're seeing me like this.
Gerçekte böyle bir fırsatı hiç yakalayamadım bu yüzden heyecan verici bir durum.
I've never really had that opportunity, so it's... it's very exciting.
Bu şey de ne böyle?
What is that thing?
Bu da ne demek oluyor böyle?
What the hell does that mean?
- Bu da ne böyle?
Oh, what is this?
Bu şeyler de ne böyle?
What are all these?
Bu kızcağıza ne olmuş böyle?
What happened to her?
- Yoksa bu hâlin ne böyle?
So there is.
Normalde böyle bir tümöre agresif kemoradyasyon tedavisi uygulanır. Bu da hastaya en fazla birkaç yıl kazandırır.
Traditionally, a tumor like this would be approached with aggressive chemoradiation that would give him a few years to live, at most.
Onu uyandırırım, kahvaltısını hazırlarım ve okula götürürüm. Çünkü bu benim işimdir. Çünkü kuralımız böyle.
when I should be waking him, making him breakfast and taking him to school because that's my job, because that's the rule because that's what happens because wh-when you get paged, you wake me.
- Bu kadını kim doğradı böyle?
- Who butchered this woman?
Evet, gerçek adı bu olmayacak ama dışarı çıkana kadar böyle sesleneceğiz.
Yeah, that won't be his real name, but it's what we're calling him till he gets here.
Bu adamlar neye karışmış böyle?
What the hell were these guys into?
Bu da ne böyle?
- Aah! Uh... Re...
Bu insanların neyi var böyle?
What the hell is wrong with you people? !
Ne zamandır bu yağları böyle atıyorsunuz?
Knew we'd figure it out. How long have you been throwing away fat like this?
Hepsi bu. - Senin neyin var böyle?
- What the hell is wrong with you?
Yılın bu zamanında erkeklerde böyle görünür.
So are males this time of year.
Bu şarabın etkisiyle söylenmiş olmalı, çünkü sen kanıt olmadan böyle kesin ifadelerde bulunmazsın.
Well, now, that's just got to be the wine talking, because you don't make definitive statements about cases without proof.
Neyse, bu da böyle.
Well, there you go.
bu böyledir 20
bu böyle olmaz 16
bu böyle gitmez 19
bu böyle olmayacak 20
bu böyle devam edemez 31
böyle 531
boyle 17
böyle iyi 244
böyle olmaz 92
böyle bir şey yok 21
bu böyle olmaz 16
bu böyle gitmez 19
bu böyle olmayacak 20
bu böyle devam edemez 31
böyle 531
boyle 17
böyle iyi 244
böyle olmaz 92
böyle bir şey yok 21
böylece 530
böyle devam et 79
böyle yapma 93
böyle şeyler söyleme 28
böyle bir şey olmayacak 25
böylelikle 44
böyle konuşma 236
böyle olsun istememiştim 16
böyle iyiyim 107
böylesi 17
böyle devam et 79
böyle yapma 93
böyle şeyler söyleme 28
böyle bir şey olmayacak 25
böylelikle 44
böyle konuşma 236
böyle olsun istememiştim 16
böyle iyiyim 107
böylesi 17