Bu şekilde devam edemem traducir inglés
116 traducción paralela
Bu şekilde devam edemem.
I just can't go on this way.
Bu şekilde devam edemem.
I can't carry on like this.
Bu şekilde devam edemem.
I can't go on.
Bu şekilde devam edemem, sana anahtarları vermeyecek.
I can't go on like this, she won't give you the keys
İlişkimize bu şekilde devam edemem, Marcel'le evleniyorum.
"I cannot endure things as they are. " I am marrying Marcel.
Sana olan sevgim bitmiş değil, fakat bu şekilde devam edemem.
I haven't stopped loving you, but I can't go on like this.
Bu şekilde devam edemem!
I can't go on this way!
Lütfen, bu şekilde devam edemem.
PLEASE, I CANNOT GO ON LIKE THIS.
Bu şekilde devam edemem.
I can't go along with this.
Bu şekilde devam edemem.
I can't go on like this.
Dr. Wilbur, bu şekilde devam edemem.
YOU BETTER SIT DOWN. I HAVE A BIG SHOCK FOR YOU.
- Bu şekilde devam edemem.
I can't go through with this.
Bu şekilde devam edemem.
I can't go on this way.
Maestro, özür dilerim, ama bu şekilde devam edemem.
Maestro, I'm sorry, but I can't carry on like this.
Bu şekilde devam edemem, Bay Poirot.
I can't go on like this, Mr. Poirot.
Ve bu şekilde devam edemem.
And I can't go on this way.
Ben de bu şekilde devam edemem.
I can't go on like this anymore either.
Bu şekilde devam edemem.
I can't continue to be a party to this.
Bu şekilde devam edemem. Ver artık bana Scarlet!
" Give it to me, Scarlet...
Hep kendimi tuhaf hissederim, çünkü asla bu şekilde devam edemem.
I'm happy you're saying that, because.... I mean, I always feel like a freak because I'm never able to move on like this :
Bu şekilde devam edemem.
I can't keep going on like this.
Bu şekilde devam edemem.
I CAN'T GO ON WITH THIS.
Ben bu şekilde devam edemem.
- I cann't go on like this.
En sonunda beni öldüreceksin, Mendel! Bu şekilde devam edemem, duyuyor musun?
This is killing me, Mendel!
Hayatıma bu şekilde devam edemem!
I can't go through life like this!
Bu şekilde devam edemem.
I cannot to continue like that.
- Ben de bu şekilde devam edemem.
I can't keep doing what we're doing.
Bu şekilde devam edemem.
I can't go on with this.
bu şekilde devam edemem.
- I can't go on with this.
Bir çözüm bulmak zorundayım, artık bu şekilde devam edemem.
I have to find a solution, I can not go on like this.
Hep kendimi tuhaf hissederim, çünkü asla bu şekilde devam edemem.
I mean, I always feel like a freak because I'm never able to move on like this :
Bu şekilde devam edemem, kendimi sefil hissediyorum.
I can't go on like this, I feel miserable.
Bu şekilde devam edemem.
Please, Mom.
Bu şekilde devam edemem, Ramón. Hamağın yerini değiştirip köpeğin susmasını bekleyerek.
I can't go on like this, Ramón changing the place of the hammock waiting for that dog to stop barking.
Geçinemiyoruz ve bu şekilde devam edemem.
We're not good for each other, and I can't keep doing this.
Seni incitmek istemem, Carl, fakat bu şekilde yaşamağa devam edemem.
I don't want to hurt you, Carl, but I can't go on living like this.
Bu şekilde yaşamaya devam edemem.
I can't go on living like this.
Ama bu şekilde devam edemem.
But I can't go on like this!
Bu işe hiçbir şekilde daha fazla devam edemem.
I never could stand this job anyways.
Bu şekilde yaşamaya devam edemem.
- Well, I ain't gonna die if it's the last thing I do.
Korkağım. Bu şekilde yaşamaya devam edemem.
I'm a coward and I can't go on living like this.
Bu şekilde... devam edemem.
I can't function like this.
Bu şekilde çalışmaya devam edemem.
I can't keep going to work like this.
Bu şekilde bir hayata artık devam edemem.
I can't go on like this.
Bu şekilde daha fazla devam edemem.
I can't go on this way.
Çünkü bu şekilde kıç tekmelemeye devam edemem.
'Cause I can't keep up with all these butt-kickings.
Bu şekilde devam edemem.
I can't goon like this.
Onunla gizli gizli buluşup bu şekilde yaşamaya devam edemem.
I can't keep running around town on the sly and live like this.
Bu şekilde öğrendiğin için üzgünüm ama artık buna devam edemem. Kelly de öyle.
I'm sorry you had to find out this way... but I can't go on like this, and neither can Kelly.
Yapamam, bu şekilde koşmaya devam edemem!
I can't, I can't keep running like this!
Bu şekilde yaşamaya devam edemem.
I just can't go on living this way.
bu şekilde değil 53
bu şekilde 200
bu şekilde olmaz 37
bu şekilde konuşma 22
bu şekilde mi 16
bu şekilde yaşayamam 23
devam edemem 41
bu sen misin 162
bu senin sorunun 70
bu senin mi 96
bu şekilde 200
bu şekilde olmaz 37
bu şekilde konuşma 22
bu şekilde mi 16
bu şekilde yaşayamam 23
devam edemem 41
bu sen misin 162
bu senin sorunun 70
bu senin mi 96
bu sensin 203
bu sen değilsin 47
bu senin hayatın 30
bu seninle benim aramda 18
bu senin 195
bu senin için 282
bu seferlik 30
bu sefer 162
bu sebeple 59
bu senin düşüncen 27
bu sen değilsin 47
bu senin hayatın 30
bu seninle benim aramda 18
bu senin 195
bu senin için 282
bu seferlik 30
bu sefer 162
bu sebeple 59
bu senin düşüncen 27