De değil traducir inglés
49,651 traducción paralela
Bu hiç de değil.
That's not it at all.
Merhaba de değil Merhaba, biz onun sınıftayız!
Not hello you. Hello, we're in his classroom!
Sarah sorumsuz davrandı ama o artık sadece bir astronot değil. Ve bu karar sadece Genesis'in de değil.
Sarah has behaved irresponsibly, but she is now more than an astronaut... and the decision is not only in Genesis.
Alışık olduğun türden bir dövüş de değil.
Or any kind of challenge you're used to.
- Belki de değil.
- Maybe not.
Bisiklete binmekten de değil, rv kullanıyoruz.
And we're driving a RV, not riding bicycles.
En yakın otel iki saatlik yolda ve hiç de hoş bir yer değil.
The nearest one is two hours from here and it's not even that nice.
Noel zamanı iki çocukla birlikte şehirde vakit geçirmek hiç de kolay değil. Sinemaya ya da patenle kaymaya götürseniz bile.
It's not easy spending a day in the city with two kids around Christmastime even if you have taken them to a matinee and outdoor skating.
Hiç de korkunç değil.
It's not scary at all.
Brian bu yüzden öldü de öyle değil mi?
That's why Brian died too, right?
- Ben de sadece "Americano" yı seçtim, değil mi?
- So I just pick "Americano", right?
İkiniz de var, değil mi?
They got both of you, huh?
Senin başını takip edeceğim ve hamle de aynı, değil mi?
I'll follow your lead and the moves are the same, right?
- Duydum ki Damla Seth hükümeti değil de denizleri yönetiyormuş.
I had heard that Damla Seth rules the seas, not the government
- Paraya değil de CM'e kızgın.
He isn't annoyed over the money but over the CM
Bu bizim için iyi değil. Ve Lilly için de iyi değil.
It's not good for us and it is not good for Lily.
Sen de Alex gibisin, değil mi?
And you're like Alex, right?
Sen de karanlıktan korkmuyorsun, değil mi?
You're not afraid of the dark too, are you?
Senin de istediğin tek şey buydu, değil mi?
That's all you wanted too, wasn't it?
Evet babamın evinden aldığın saati de.. taşımazsın değil mi?
Oh, you don't carry a watch on you like the one you just pulled from my father's house?
İyi de, bu dişi değil?
Him. You just milked him.
- Sizce de biraz fazla renkli değil miyiz?
- Check out how we glow. - Cool.
Yaptı yani, sen de gördün değil mi?
He did it. You saw it, right?
Günlük değil de daha çok kayıt tuttuğum bir kitaptı.
It wasn't a journal, it was I guess more of a log.
Sence de güzel değil mi?
It's beautiful though, don't you think?
Key West de ada değil ki. Orası kıyı.
- Key West ain't an island either it's a key.
Dizin de çok iyi değil zaten, yani hayır.
And your knee is not very well, so no.
Onlara, çocuklarla değil de harbi bir adamla oynamak iyi gelir belki.
Maybe it's good for them to play with a real man, not with boys.
Öyle değil, ama sen de İtalyan değilsin.
It's not, but you're not Italian.
Ancak bu teknolojiler Harmony'de çalışıyor Ona karşı değil, insan ruhuyla.
But these technologies work in Harmony with the human spirit, not against it.
Ama bence bu konuda biraz yardıma ihtiyacın olacak çünkü insan ilişkilerin pek iyi değil. İkimizin de sevdiği adam hakkında bilmen gereken birkaç şeyi söyleyeyim.
But I do think you're going to need a little bit of help with that, because you're not exactly good with people, so here's a few things you need to know about the man we both love.
İyi bir düşünce değil John ama zaman zaman kötü bir hisse kapılıyorum. - Belki de hepimiz insanızdır.
It's not a pleasant thought, John, but I have this terrible feeling from time to time that we might all just be human.
Ettiysen de umurumda değil.
I don't care if you were.
Bacaklarınızın arasındaki şeyle değil de kulaklarınızın arasındaki şeyle uçsaydınız ikinizden biri bizi o alandan geçirebilirdi.
Either one of you could have gotten us through that field... had you flown with what's between your ears instead of what's between your legs!
Sen de pire değil misin?
And you're not a flea?
- Daha önce de vardı değil mi?
They were already there, right? No.
Aslında hiç de soğuk değil tatlım.
It's actually not cold at all, honey.
- Senin de kafana girdi değil mi?
He got to you, didn't he?
Sen de hâlâ hiçbir yerdesin, değil mi?
And you're still nowhere, is that correct?
Bu üslubu ikimiz de tanıyoruz, değil mi?
We both know that tune, don't we?
Ve siz de bunu istemezsiniz, değil mi?
And you wouldn't want that, now would you?
Sadece bu gerçekten Danny'yse ona yaptıklarımız hiç de hoş değil.
Um, I just... You know, if this really is Danny, then what we're doing to him... it's pretty shitty.
"Bayan Gao" ya da "Linda Gao" değil de neden "Madam"?
Not "Mrs. Gao" or "Linda Gao." Why "Madame"?
Şimdi de ölümsüz bir silah K'un-Lun'dan ayrılıyor, hem de görevini yerine getirmek için değil, ihmal etmek için.
And now, an immortal weapon has left K'un-Lun, not to fulfill his duty, but in dereliction of it.
Dövüşme şekli sadece bedeniyle değil, yüreğiyle de...
The way he fights... Not just his body, but... his heart.
Şimdi sanırım ikimiz de en önemli şeyin çocuklarımızın hayatı olduğunda hemfikiriz, değil mi?
Now... Now, I think we can, uh... we can both agree that our children and their lives are the most important thing, right?
Bu onun için de adil değil.
And that's not fair to him or me.
- Sen de katsayı yiyorsun değil mi?
- You also eat kit kats?
- Belki de kimsenin umurunda değil.
- Maybe no one cares.
Peki ya arkadaşın seni vurduktan sonra hayatta kalırsan senin de dönüp ateş etmen normal değil mi?
But if this friend shoots you in the back and you survive, is it okay to shoot him back?
Oğlum böyle biri değil, diyeceğim ama daha önce de yanıldım.
Don't sound like my son, but I've been wrong before.
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi efendim 66
değil mi çocuklar 56
değildim 75
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi efendim 66
değil mi çocuklar 56
değildim 75