English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ E ] / Endişelenecek birşey yok

Endişelenecek birşey yok traducir inglés

138 traducción paralela
Endişelenecek birşey yok.
Don't let it worry you.
O zaman endişelenecek birşey yok.
Then there's nothing to worry about.
Söyle onlara herşey yolunda, endişelenecek birşey yok.
Tell them everything's all right and not to worry.
Endişelenecek birşey yok.
You don't have anything to worry about...
- Endişelenecek birşey yok, tüfeği sakla.
- Nothing to worry about, hide the rifles,
Endişelenecek birşey yok.
Nothing to worry about.
Bunun yanısıra zaten endişelenecek birşey yok Eğer sen yapmış olsaydın endişelenirdim.
Besides that, there wouldn't be nothing to worry about anyway if you had her, that's for dang sure.
Endişelenecek birşey yok.
There's no cause for concern.
- Endişelenecek birşey yok, yavrum. Emniyettesin.
Ah, nothin'for you to worry about, baby.
Birbirimizi seviyoruz ve endişelenecek birşey yok.
And we love each other, and there's nothin'to worry about.
Endişelenecek birşey yok, tamam mı?
Ain't nothin'to worry about, OK?
Endişelenecek birşey yok, Bloome.
Nothing to worry about, Bloome.
- Endişelenecek birşey yok.
- Nothing to worry about.
Bunda endişelenecek birşey yok.
There's nothing to worry about.
- Endişelenecek birşey yok.
- There's nothing to worry about.
Endişelenecek birşey yok.
There is no cause for alarm.
Tekrar ediyorum, endişelenecek birşey yok.
I repeat, there is no cause for alarm.
- Endişelenecek birşey yok.
- Don't worry about it.
Endişelenecek birşey yok.
Don't worry about it.
Endişelenecek birşey yok.
There's nothing to worry about.
Endişelenecek birşey yok, değil mi doktor?
There's nothing to worry about, is there Doctor?
Endişelenecek birşey yok. Ses testi!
Nothing to worry about.
Endişelenecek birşey yok.
Don't look so frightened, my child.
Endişelenecek birşey yok, tamam mı?
So there's nothing to worry about, okay?
Endişelenecek birşey yok
There is no need for concern.
Bu sadece bir tutulma, endişelenecek birşey yok.
It's just an eclipse, and there's nothing to worry about.
Endişelenecek birşey yok. Pilot :
Nothing to be concerned about.
Endişelenecek birşey yok o zaman.
Then there's nothing to worry about.
Endişelenecek birşey yok!
There's no reason to worry!
O zaman endişelenecek birşey yok, değil mi?
So there's nothing to worry about, right?
Endişelenecek birşey yok, dede.
Nothing to worry, Grandpa.
Endişelenecek birşey yok.
It's nothing to worry about.
Ama endişelenecek birşey yok.
- Three, but don't worry.
- Endişelenecek birşey yok.
I do not believe that should be reoccupy. You?
Gayet güzel planlanmış. Bunda endişelenecek birşey yok.
It has been properly planned and there is nothing to worry about.
Ama endişelenecek birşey yok çünkü, çocuğun ailesi... adamların arabalarını tespit etmiş.
YES, YES. BUT DON'T WORRY BECAUSE THE PARENTS GOT A PRETTY GOOD DESCRIPTION OF THE VEHICLE.
Bak, endişelenecek birşey yok.
Look, you got nothing to worry about.
Endişelenecek birşey yok, Bough.
There's nothing to worry about, Bough.
İlginç bir olay, ama endişelenecek birşey yok.
An interesting case, but nothing to be concerned about.
Endişelenecek birşey yok.
You have nothing to worry about.
Endişelenecek birşey yok.
Nothin'to worry about.
Endişelenecek birşey yok canım.
There's nothing to worry about, my darling.
Endişelenecek birşey yok.
No need to worry
- Bebeğim.Endişelenecek birşey yok, tamam mı?
- Baby, listen. Don't worry, OK?
O yüzden endişelenecek birşey yok.
So you've nothing to worry about.
Endişelenecek birşey yok, yoldaş.
You've got nothing to worry about, comrade.
Endişelenecek birşey yok.
There's nothing to be worried about.
Endişelenecek... birşey yok.
There's nothing to worry about.
Sakin ol... endişelenecek birşey yok.
Relax. There's nothing to worry about.
Endişelenecek birşey yok!
Don't you want to hear all of his stories?
Sana söyledim endişelenecek hiç birşey yok.
I told you there's no need to worry

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]