Hastalandı traducir inglés
2,165 traducción paralela
Veliaht Prens'in hastalandığını duymuştum.
I heard the Crown Prince is sick.
Babam, yemek yemeyi reddetti ve hastalandı.
My father refused to eat and has fallen ill
Hastalandığından beri o aptal ölü geyikle, bizden daha çok vakit geçiriyor.
Ever since he got sick, he spends more time with the stupid dead deer than he does with us.
Eşim geçen sene hastalandı.
My wife became ill last year.
Hastalandığında kafan pek iyi çalışmıyor.
Don't be too cleaver when you are sick.
- Tanrım, hastalandı!
- Oh, my God. She's sick.
- Hastalandı.
- She's sick.
Sonlara doğru, Yevgeni hastalandı.
Toward the end, Yevgeni got sick.
Nasıl hastalandın?
Where were you unwell?
Bir gün komşuları Craig'in karısının hastalandığını ve yurt dışına gittiğini duydular.
And one day the neighbors, they hear that the wife... has been ordered abroad for her health.
Kazadan yaklaşık bir yıl sonra hastalandım.
About a year after the accident, i got sick.
Evi terk edecektim ama annem hastalandı. Ben de kaldım.
Then I was gonna leave, but my mom got sick.
Sonra hastalandı ve denize çıkamaz oldu.
Well, he took down sick, and he had to quit going to sea.
Dr. Palmer, Barley'in hastalandığını söylediğinde, hemen tepeye çıktım ve çevreyi araştırmaya başladım.
And when Doc Palmers said that Bartlett had took sick, I went right up the hill, and I started hunting.
Henrik hastalandıktan sonra değişti.
Henrik... changed after he got ill.
Hastalandıktan sonra mı?
ill?
yirmi yılda bir haftalığına hastalandı. 1991'de.
He's only been sick for one week in twenty years. 1991.
Balo eşinin hastalandığı duyumunu aldım.
So I heard your date to the prom got sick.
Normal bir işyerinde çocuğun hastalandığında evine gidersin.
At normal workplaces you go home when your child is ill.
Hastalandığım gün bir kadın bana yardım etti.
I meant to tell you.. the day I got ill... a woman helped me.
Bugün iki kişi hastalandı.
There's two people out sick today.
Çok kötü hastalandım orada.
I got really sick there. Yeah.
Ben onu değil neden hastalandığını düşünüyordum.
That is not what I was thinking about. I was thinking why did he get sick?
- Annemiz hastalandığında,
When mom got sick,
Korkarım ki hastalandı.
Taken it, I'm afraid.
Ona dün 6 çocuğun birden hastalandığını, bunun dondurma yüzünden olmadığını söyleyin.
Okay, tell him six other kids got sick yesterday, so it wasn't the ice cream.
Evden ayrıldıktan hemen sonra kardeşim çok hastalandı ve bir hafta sonra öldü.
Right after he left my little brother got really sick... and he died a week later.
Yukarıdaki tavan platformunda hastalandıklarını duydum.
I heard they felt sick from being up in the fly gallery.
Ablam hastalandığından beri işler değişti.
Since my sister got sick, things have changed.
Salazar hastalandı, bünyesi zayıflıyor... hızlıca.
Salazar got sick, he grew weak... fast.
- Hastalandın mı?
Are you ill?
Herkes hastalandı mı diye soruyor.
A patient asked if you were ill.
Hastalandığımız gün, bizi kapının önüne koyarlar!
When we're worn out, they'll dump us.
"Meydana çık, güzel güneş, kıskanç ayı öldür çoktan hastalandı bile."
Arise, fair sun, and kill the envious moon who is already sick and pale with grief.
Beni hastalandığım için affettiğini biliyorum, başka türlü beni affetmezdin.
I knew you forgave me because I was sick and there was no other way you would forgive me.
Kahretsin, tüm bir hafta sonu bizim ve ben hastalandım.
Shit, a whole weekend for us and I get sick.
Sonra babam hastalandı işler kötüye gitti.
Then my father became ill and things just got worse.
Kazuma hastalandığından beri senden hiçbir şey istemedim.
I haven't asked for anything... since Kazuma became ill
Hibino sensei hastalandığı için bunu yaptım.
Teacher Hibino has fallen ill
Ve hemem sonrasında, hastalandım.
And right then, I got sick.
Son defa hastalandığında parti veriyordun.
Last time you were sick, you had a party.
Pizza yiyen biri mi hastalandı?
Did the pizza make someone sick?
"Hastalandığımdan beri benimle konuşamayan iki geri zekalı."
"two total idiots " with no conversation since I've been sick.
Ben bile hastalandığını sandım.
I really thought you were sick.
- Hastalandım da. Yahni.
- Beef stew.
Ama annem hastalandığı için bir dönem sonra bırakmam gerekti.
But I had to drop out after a semester because my mom got sick.
Hastalandım.
I got sick.
Evet, annem hastalandığında.
Yeah, when my mom got sick.
Hastalandığını ya da kaza geçirdiğini düşünmüştüm.
I assumed that he got sick or was in some sort of accident.
10 yıl önce dünya üzerinde pek çok sayıda sağlıklı genç insan hastalandı ve ölmeye başladı.
10 years ago a lot of healthy young people around the world got sick and started dying.
Bundan 7 sene kadar önce çok hastalandı.
Then about seven years ago, she got really sick.
hasta 212
hastayım 158
hastane 65
hastaneye 39
hasta mısın 277
hastaydı 31
hastanede 84
hastalık 59
hastaydım 46
hastasın 78
hastayım 158
hastane 65
hastaneye 39
hasta mısın 277
hastaydı 31
hastanede 84
hastalık 59
hastaydım 46
hastasın 78