Işine bak traducir inglés
2,366 traducción paralela
Kendi işine bak!
Hey, mind your own business.
Yeni işine bak : Bıçaklar.
Feast your eyes on your new business : knives.
- Kendi işine bak Lisa!
- Mind your own business, Lisa!
Sen kendi işine bak.
From now on, you'd better not do anything risky
Hiçbir şey yapma. Hiçbir şey yapma işine bak.
Nothing, understand?
- Şevki, işine bak.
- Sevki, get back to work.
Bu doğru ama bir prens olmasaydın sana kendi işine bak derdim.
That's true. But, you see, if you weren't a prince, I'd tell you to mind your own damn business.
Sen işine bak.
Mind your own business!
Sen işine bak.
Just do your thing.
Şimdi de sen beni rahatsız ediyorsun, odana geri dön ve işine bak.
You've disturbing me now, please go back to your room and just do your art.
Hayır, sen kendi işine bak.
No, you mind your business.
Sen işine bak.
- All right. You do your thing.
Kes sesini ve işine bak.
Shut up and mind your own business.
Kendi işine bak sen!
To be run over by you?
Sen işine bak.
Just get on with it.
Sen kendi işine bak.
Mind your goddamn business.
Sen kendi işine bak! Salak.
Mind your own business, cretin.
Arkadaşının yanına dön ve işine bak.
Get your friend in the back, and go to work.
Sen kendi işine bak!
Mind your own damn business!
Kendi işine bak tamam mı?
Mind your own business, okay?
Hayatında bir kere, kendi işine bak.
For once in your life, Stay out of my life.
Sen beni kafana takma, işine bak.
Don't worry about me and go about your business.
- Kendi işine bak.
- Why don't you just piss off?
Sen kendi işine bak.
You take care of business.
- Sen işine bak, Hugo.
- Leave it out, Hugo...
Şimdi git de işine bak...
C'mon be gone fast now...
Senin kendi işine bakmadığın kadar bakıyor.
Your head doesn't get any more in than Pope's head.
Burada hepimiz iyi bir gece geçiriyoruz ve sen kendi işine bakıyorsun.
We're here having a nice night and you have to do your own thing.
- Kendi işine bak, şişko dallama!
- Do yourself, your fucking cheese!
Tanrı'nın işine bak, ondan hoşlanıyorsun, değil mi?
Well, Lord have mercy, you like him, don't you?
Kendi işine bak sen.
Mind your own business.
- Benimle konuşma, işine bak.
- Don't talk to me, keep moving.
Tatlım, sen kendi işine bak, olur mu?
Hey, honey. Mind your business back there, all right?
Beni rahat bırak işine bak
And mind your business,
Eyvallah, hadi sen bak işine.
Right, off to work. Thanks.
İşine bak sen.
Mind your business.
İşine bak.
Turn around.
İşine bak.
Go to work.
İşine bak sen.
Don't worry about her.
Sana ne? İşine bak sen.
Mind your own business!
İşine bak hadi!
Quick march!
İşine bak len.
What's it to you?
İşine bak pis sapık.
Mind your own business, you pervert.
- Üzerine resim çizmeyi bırak da işine bak.
- Stop drawing pictures and get on with it.
Çeneni kapamazsan o da olacak. İşine bak. Pislik.
Its going to happen so shut your mouth and go about your business fucker.
İşine bak.
Mind your business.
Bak, işine geri dönemeyebilirsin... Bu sandığın kadar kolay olmayabilir.
Look, getting your job back might not be as easy as you think.
Bakın, Bay Rothstein ve Bay Luciano, diğer girişimlerine ilaveten New York'ta meyhane işine de kayda değer bir ilgi beslemektedir.
See, in addition to their other enterprises, Messrs. Rothstein and Luciano have significant interests in the cabaret business back in New York.
İşine bak, kız.
Move on, girly.
Bak bakalım işine yarayacak mı.
See if it does anything for her.
Yemek işine kim bakıyor burada?
Hey, who handles take-out around here?
bakın 5588
bakin 38
baker 135
bakalım 1238
bakersfield 28
bakar mısınız 174
bakıyorum 163
bakire 33
bakarım 81
bakma 203
bakin 38
baker 135
bakalım 1238
bakersfield 28
bakar mısınız 174
bakıyorum 163
bakire 33
bakarım 81
bakma 203
baktım 85
bakire misin 19
bak sen 266
baksana 1623
bakarız 131
bakacağım 88
bakan 73
bak ne diyeceğim 537
bakar mısın 103
bakmadım 27
bakire misin 19
bak sen 266
baksana 1623
bakarız 131
bakacağım 88
bakan 73
bak ne diyeceğim 537
bakar mısın 103
bakmadım 27