Kurallar böyle traducir inglés
593 traducción paralela
Kurallar böyle.
Regulations.
- Çok üzgünüm. Komiser ikinizi ayrı ayrı görmek istiyor, kurallar böyle.
The Commissary wishes to see each one separately.
- Ama bu farklı. - Hayır, kurallar böyle.
- But this one is different.
- Çünkü kurallar böyle.
- Because the book says not.
Kurallar böyle. Emlakçi bunu açıklamış olmalı.
The renting agent should have explained.
- Kurallar böyle.
- Why? - Company rule.
Maalesef kalıyorsunuz Bayan, kurallar böyle.
Afraid you are, ma'am. Company rules.
Demek kurallar böyle!
Company rules.
Kurallar böyle. İzin vermediğime göre burada olamaz.
As I haven't given any, he can't be here.
Kurallar böyle, John.
Regulations, John.
- Üzgünüm ama kurallar böyle.
Sony, but those are the rules.
Kurallar böyle.
Those are the regulations.
Kurallar böyle.
House rules.
Kurallar böyle.
These are the rules.
Kurallar böyle.
Those are the rules.
- Kurallar böyle.
Rules are rules.
Kurallar böyle baylar.
Those are the rules, gentlemen.
Kişileri istediği gibi transfer edebilir. Kurallar böyle.
You can look that up in a hundred volumes of space regulations somewhere, all right?
Yazmayı bilmiyorsanız, işaretinizi koyun, kurallar böyle.
If you can't write, just make your mark. Regulations.
Fräulein Raynor, kurallar böyle.
Fräulein Raynor, there are rules.
Kurallar böyle.
It's the rules.
Kurallar böyle canım.
It's the rules, my dear.
Zor ama içmen lâzım, kurallar böyle!
It's hard, but you've got to drink, it's the rules!
Kurallar böyle.
It's regulation.
Kurallar böyle. 10 saat de, 10 saniye de sürse fark etmez.
Those are the rules. Doesn't matter if it's 10 hours or 10 seconds.
Kurallar böyle.
Regulations, you know.
Kurallar böyle Max.
Those are the rules, Max.
Kurallar böyle, ama şu durumda, iyi adamlar biziz.
That's part of the rules, but in this case, we are the good guys.
Kurallar böyle.
It's regulations.
- Kurallar böyle.
- That's the rules.
Böyle şarkı söylemek de kurallarınızdan biri mi?
Is it one of your rules to sing like this?
Böyle bir uygulama kurallarımıza uymamaktadır.
Such a procedure contravenes our laws.
Yeni kurallarımız böyle.
We've got new regulations.
- Kurallar mı böyle? - Evet.
- That's regulations, huh?
Mesleğinin kurallarına ne kadarda bağlısın böyle.
Look who's a candidate for the Christopher Award
Kilise kurallarına karşı gelip kocanın ölüsünü yaktırdığında böyle olacağını anlamıştım.
I knew this was going to happen when you refused to obey the laws of the church and had your husband cremated.
Bundan böyle kuralları ben koyarım.
From now on, I wear the pants in this family.
- Kurallar böyle.
It's the rules.
Ev kurallarını böyle kolay değiştiremezsin.
You can't change the house rules just like that.
Şirket kuralları böyle.
It's the company rule.
- Bu evin kuralları böyle.
- Those are the house rules.
Ooo hayır amigo. Unutma, böyle şeyler için kurallarımız var.
Aww no amigo... remember we have rules for these things.
Mahkemenin böyle konularda kuralları var David. Ama...
Well, the courthouse has rules about things like that, David, but...
Kurallar böyle Bayan Bruce.
It's the rules.
- Hastane kuralları böyle.
- Hospital regulations.
Yapma, nasıI yapayım, yani kuralları böyle çiğnemeye devam edersek buraya kameraman sokmama asla izin vermezler.
Oh, listen I don't know. I mean, we keep breaking their rules, they're never going to let me back with a video crew.
- Oyunun kuralları böyle.
That's the rules of the game.
Görgü kuralları nerede kaldı? Misafir böyle yalnız mı bırakılır?
Where are their manners, leaving us alone like this?
Katoliklerin böyle şeylerle ilgili kuralları vardır herhalde.
I guess the Catholics have rules about this sort of thing.
Böyle bir zaman makinasıyla bile bilincimizi koruyarak zamanda atlamalar yapmak doğanın kurallarına uygun mu?
Does nature contrive it so that even with a time machine, you can't intervene to prevent your own conception, for example?
Malum, kurallarımız böyle.
House rules.
böyle 531
boyle 17
böyle iyi 244
böyle olmaz 92
böyle bir şey yok 21
böylece 530
böyle devam et 79
böyle yapma 93
böyle şeyler söyleme 28
böyle bir şey olmayacak 25
boyle 17
böyle iyi 244
böyle olmaz 92
böyle bir şey yok 21
böylece 530
böyle devam et 79
böyle yapma 93
böyle şeyler söyleme 28
böyle bir şey olmayacak 25
böylelikle 44
böyle konuşma 236
böyle olsun istememiştim 16
böyle iyiyim 107
böylesi 17
böyle gelin 49
böyle bir durumda 32
böyle mi 243
böyle olsun istemedim 34
böyle işte 52
böyle konuşma 236
böyle olsun istememiştim 16
böyle iyiyim 107
böylesi 17
böyle gelin 49
böyle bir durumda 32
böyle mi 243
böyle olsun istemedim 34
böyle işte 52