Kötü görünüyorsun traducir inglés
397 traducción paralela
Çok kötü görünüyorsun.
I haven't shown you a very good time.
Kötü görünüyorsun, bir şey mi oldu?
You look upset. What's wrong?
Çok kötü görünüyorsun Sam.
You look terrible, Sam.
- Kötü görünüyorsun.
- You sound bitter.
Kötü görünüyorsun.
You're in a bad way.
- Aksine daha kötü görünüyorsun.
- You're looking a little worse.
Kötü görünüyorsun.
Don't you feel well?
Kötü görünüyorsun Jacek.
You look bad, Jacek.
Kötü görünüyorsun gerçekten.
You really don't feel well, do you?
Kötü görünüyorsun.
You look bad.
Çok kötü görünüyorsun.
You look so sad.
Kötü görünüyorsun.
You Ιook dreadfuΙ.
Gerçekten kötü görünüyorsun.
You do look awful.
Bunu söylemekten hoşlanmıyorum evladım ama, biraz kötü görünüyorsun.
I don't like saying it my dear but you do look a bit of a mess you know!
Kötü görünüyorsun?
You're in a bad mood?
Açıkçası kötü görünüyorsun.
Frankly, you're a disreputable sight.
Yefim, kötü görünüyorsun. Sağlığın da iyi değil. Git biraz dinlen.
Yefim, you don't feel good, you've got a poor health, go and have a vacation.
Kötü görünüyorsun.
You look bad
Endişelenme evlât, ama çok kötü görünüyorsun.
I don't want to worry you, boy, but you are in a pretty bad way.
- Çok kötü görünüyorsun.
- You look lousy.
Bunu söylemek hoşuma gitmiyor Danny, fakat çok kötü görünüyorsun.
I hate to say this, Danny Boy, but you look terrible.
- Sen ondan daha kötü görünüyorsun.
- You look worse than he does.
Kötü görünüyorsun.
You look evil.
- Kötü görünüyorsun.
You Look awful.
Ama ağlarken... kötü görünüyorsun
You wouldn't look nice when you cry
Çok kötü görünüyorsun.
You look like shit.
- Fena kötü görünüyorsun dostum.
You look bloody awful, mate.
Kötü görünüyorsun.
You look terrible.
Çok kötü görünüyorsun.
You look awful.
Ingalls, kötü görünüyorsun.
Well, Ingalls. You're lookin'poorly, lad.
Neden hep olduğundan daha kötü görünüyorsun?
Why do you always have to act worse than you already are?
Biraz kötü görünüyorsun.
You look a little piqued.
Bu sabah çok kötü görünüyorsun.
You look awful this morning.
Çok kötü görünüyorsun.
- No. - You look like shit.
Çok kötü görünüyorsun.
You look like hell.
Kötü görünüyorsun, Franz.
You look so strange, Franz.
- Kötü görünüyorsun.
- You look awful.
Çok kötü görünüyorsun.
You look very bad.
Kötü görünüyorsun.
You look like shit.
Kaldirima serdigin yaratik kadar kötü görünüyorsun.
Christ, Deckard, you look almost as bad as that skin-job you left on the sidewalk.
Sorun ne, kötü görünüyorsun?
What's wrong, you seem upset?
- Çok kötü görünüyorsun.
- You look like shit.
- Hadi, Roscoe, kötü görünüyorsun.
- Come on, Roscoe, you're looking bad.
Hannibal, kötü görünüyorsun.
Hannibal, down and dirty, man.
- Bilmen lâzım ki, çok kötü görünüyorsun.
- That you look terrible.
Kötü görünüyorsun.
You look in bad shape.
Sevgili anneciğim, kötü görünüyorsun.
Mother dear, you look ill.
- Kahretsin, çok kötü görünüyorsun.
- Shit, you look awful.
Her gelişinde daha mutlu görünüyorsun, ama daha kötü söylüyorsun.
Each time you come here now, you look happier and you sing worse.
Kötü görünüyorsun.
You look awful.
Biliyorum, çok kötü günler geçirdin, doğrusu, berbat görünüyorsun.
I know it's been a bad couple of days, and I won't kid you, you look awful.
görünüyorsun 16
kötü çocuk 26
kötü adam 34
kötü bir şey mi oldu 23
kötü hissediyorum 25
kötü bir şey mi 21
kötü haberlerim var 53
kötü haber 90
kötü şans 106
kötü bir gün geçirdim 16
kötü çocuk 26
kötü adam 34
kötü bir şey mi oldu 23
kötü hissediyorum 25
kötü bir şey mi 21
kötü haberlerim var 53
kötü haber 90
kötü şans 106
kötü bir gün geçirdim 16
kötü olmuş 26
kötü bir rüya gördüm 21
kötü günde 30
kötü bir niyetim yoktu 24
kötü bir şey 23
kötü mü 170
kötü köpek 56
kötü değil 112
kötü görünüyor 44
kötü oldu 20
kötü bir rüya gördüm 21
kötü günde 30
kötü bir niyetim yoktu 24
kötü bir şey 23
kötü mü 170
kötü köpek 56
kötü değil 112
kötü görünüyor 44
kötü oldu 20