Oyun yok traducir inglés
966 traducción paralela
Bildiğiniz bir oyun yok mu?
Don't you know any games?
Üç kişiyle oynanan oyun yok mu?
Isn't there a three-handed game?
- Artık oyun yok, tamam mı?
No more plays, okay?
Oyun yok, öyleyse.
No game, then.
Bu gece oyun yok.
I'm not going back.
Flört etmek yok, oyun yok. Sıkıcı.
No games, no flirting... this is no fun.
Della, rol yok, oyun yok, ve artık Healy Kumpanyası yok.
Della, there are no parts, there are no plays and there's no Healy Company.
Ve oyun yok, hı?
And no games, huh?
Oyun yok, yüzmek yok ve geçerli bir sebep olmadan okulun dışına çıkma yasak.
No field hockey, no swimming and do not leave the school grounds for any reason whatsoever.
Bir oyun yok prensim.
No game, My Prince.
Oyun yok Duncan.
No tricks, Duncan.
Oyun yok oysa.
No games, though
- Daha fazla oyun yok.
- No more games.
- Oyun yok mu bugün?
- You're not playing?
Artık oyun yok.
No more games.
Artık oyun yok.
Yeah, no games. No games.
Ama bir daha oyun yok.
But no more games.
Bir daha oyun yok mu?
No more game?
Oyun yok.
No tricks.
Oyun oynayacak zamanım yok.
You know I have no time to play.
Oyun falan yok, Dexter.
Now, no games, Dexter.
Oyun oynayacak zamanım yok.
I haven't got time to play games.
Oyun salonu yok mu? Oraya gidin.
Isn't there a poolroom where you can go?
İyi tatiller ama delice oyun oynamak yok.
Have a nice weekend, but no rough play now. Not until next week.
Ama unutma, oyun oynamak yok.
But remember, no tricks.
Oyun oynayacak zamanım yok.
I've got no time for games.
Unutma, oyun oynamak yok.
Mind, no tricks, now.
Bu öğleden sonra Avrupa'ya gidiyorum ve oyun oynayacak zamanım yok.
I'm leaving for the Continent this afternoon and I haven't time for games.
Sen, Skipper ve sizin gibiler eğlence dünyasında yaşıyorsunuz. Oyun oynuyorsunuz, gol atıyorsunuz, dert yok, sorumluluk yok.
You, Skipper and lots like you, living in a kid's world playing games, touchdowns, no worries, no responsibilities.
Bu olayların benimle bir ilgisi yok. Küçük bir oyun oynadık.
I wasn't talking about myself.
"Para yoksa, oyun da yok" ha?
No pay no play?
Ne bir film, ne bir oyun, artık hiçbiri yok.
Not a picture, not a play, never again.
Ajan, oyun yazarı ya da revü kızı olmayabilir, ama kuşku yok ki...
He may be neither an agent, a playwright nor a clubwoman, but he certainly...
Oyun oynayacak zamanım yok.
No time for games.
Hiçbir yerde durmak yok. Bay Darcey, oyun oynamaktan bıktı.
Mr. Darcey's through playing'.
Seninle oyun oynayacak vaktim yok.
I'm not going to fool with you.
- Oyun yok.
- No tricks now.
- Bir tanem, oyun oynayacak zamanım yok bugün.
- Darling, I don't have time for games today.
Oyun sayısı sınırı yok.
No string bets.
Sorun yok, oyun oynuyoruz yalnızca.
No trouble, just playing a game.
İskambil kağıdı, oyun, idman yok.
No cards, no games, no exercise.
Oyun oynamak yok dememiş miydim?
Didn't I say no fun and games?
- Oyun yok.
No games.
Ballard oyun oynamak yok.
Ballard don't play games.
Oyun olarak düşünmeyeceğiniz hiçbir şey yok mu?
Is there nothing you would not consider a game, sir? Duty? Work?
Oyun oynar numarası yapmama da gerek yok, öyle değil mi?
There's absolutely no point in playing another pretend game. Isn't that right?
Oyun oynamak için hiç zamanımız yok, Snoopy.
We don't have any time to play, Snoopy.
Oyun oynayacak zamanımız yok.
We don't have any time for this playing around.
Bakın, her kimseniz, ben meşgul bir kadınım ve oyun için zamanım yok.
Look, whoever you are, I'm a busy woman and I don't have time for games.
- Oyun hakkında konuşmak yok.
- No talking about the game.
Bir zamanlar takip ettiğim bir oyun vardı ama ben hiç bir zaman karmaşanın içerisinde gol atmak istemedim. Niçin hiç ateşin yok.
Look, for once I'll back you up, but you can't fool me, y'know?
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoksa ben 17
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoksa ben 17
yok mu 410
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok canım 523
yok birşey 158
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok canım 523
yok birşey 158
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yok musun 43
yok et 47
yoksa ne 75
yok yahu 26
yok etmek 16
yoksa o 24
yoksa seni öldürürüm 37
yok hayır 73
yok efendim 65
yok musun 43
yok et 47
yoksa ne 75
yok yahu 26
yok etmek 16
yoksa o 24
yoksa seni öldürürüm 37
yok hayır 73
yok efendim 65