English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ S ] / Savaşın

Savaşın traducir inglés

19,460 traducción paralela
Proletarya ve Burjuvazi arasındaki savaşın keşfiydi.
It's an exploration of the battle Between the proletariat and the bourgeoisie.
- Bir savaşın ortasında.
- Basically in the middle of a war.
İkinci Xibalban Savaşını kaybetmek üzere.
He's about to lose the Second Xibalban War.
En çok da senin savaşın.
And most definitely yours.
Yara izini açıklamak için bıçak savaşını kullanmak daha seksi geldi.
Well, a knife fight's a way sexier explanation for a scar.
Çünkü Daniel Hardmann ile olan savaşın.. ... umurumda bile değil.
Because I don't give a shit about your war with Daniel Hardman.
Bu senin savaşın. Benim değil.
It's your battle, not mine.
Ayrıca kaçınamayacağımız bir savaşın geldiğini de sen söylemiştin.
Besides, you're the one who said there's a fight coming that can't be avoided.
- Bu senin savaşın değil.
- It ain't your fight.
Bu şu anda senin savaşın değil.
This isn't your fight right now.
Belki döndüğünde savaşın ne kadar anlamsız olduğunu ve örgüttekilerle konuşurken... yanlış tarafta savaştığını anlamış olabilirsin.
Maybe you realized what a worthless war it was when you got back and you got to talking to one of those cell members one day and realized you were fighting on the wrong side.
Carol, şiddet ve savaşın, sen içinde olmadığını biliyorum.
Carol, I imagine that violence and fighting is something you haven't been a part of.
İnsan direnişi, savaşın gidişatını değiştirmek için açık gökyüzüne bel bağlıyor.
The human resistance is counting on the clearing skies to alter the course of this war.
Sen meta insan savaşında kullanabileceğimiz, yüksek derecede zeka seviyesi olan genç bir kızsın.
What you are is a young woman with a genius-level IQ that we could use in our fight against this new wave of meta-humans.
Bu senin savaşın değil.
This isn't your fight.
Barışı sağlamanın tek yolu, savaş.
The only way to truly achieve peace is through war.
Bak, benimle savaşırsan arkadaşlarının ölümünü izlersin.
Look, fight me, and watch your friends die.
Dünya Savaşı'nda Quentin Roosevelt'in uçtuğu uçağın aynısı.
It's the same plane Quentin Roosevelt flew in World War I.
İntihar samurayların zamanından 2. Dünya Savaşı'ndaki kamikaze pilotlarına Japon kültürünün önemli bir parçası.
Well, the practice of suicide has been an integral part of the Japanese culture, from the days of the samurai to the kamikaze pilots in World War II.
Savaş cihazlarının geleceği olan şeyler.
Future of warfare-type stuff.
Dostlarımızın bize ihtiyaçları var, ancak ona karşı savaşırsak onları kurtarabiliriz!
Our friends need us, but we only save them if we fight back!
Bu insanları öldürmek bir kenara dursun şimdiye kadar bir tek savaş suçuyla yargılanacak ilk Amerikalı yetkili olma onuruna ve ayrıcalığına sahip olacaksın.
But you're going to have the distinguished honor Of becoming the first american official ever To be charged with even a single war crime,
Biliyor musun, eğer birşeyler hatırlıyor olsaydın, bu savaşı şu an kazanıyor olabilirdik.
You know, if you had any kind of a memory left, we might be out there winning this war right now.
Yaralarını savaş meydanında bırakmalısın.
To tell you that you need to leave those wounds on the battlefield.
Çocuklar, bu savaşı kazanamazsınız, başlatamazsınız bile, ancak gerçek canavarların kim olduğunu biliyorsunuz.
Boys, you cannot win this war, you can't even start it, unless you know who the real monsters are.
Bu savaş için işe aldığın suçlular gibi mi?
You mean, the criminals you hired to fight this war?
Senin patronun bunun eski düşmanlar arasında bir savaş olacağını bize özellikle söylemişti değil mi?
Your boss specifically told us this was supposed to be a nice little war between old enemies, right?
Bu onların savaşı değil.
This is not their fight.
Sen Britanya Savaşı'nda savaşmıştın değil mi?
You fought in the Battle of Britain, didn't you?
Siz benim yaşımdayken basılmış bir kitabınız vardı bir süvari subayıydınız ve Hindistan'da kuzeybatı cephesinde yerel kabilelerle savaşıyordunuz.
By comparison at my age you were a published writer, and a cavalry officer, posted to India, fighting local tribesmen on the north west frontier.
Olağandışı derece soğuk bir kış geçirdik ve Başbakan olarak halkınıza Dünya Savaşı'nı kazanıp faşizmi, kötülüğü ve gaddarlığı yenmenin hediyesi olarak verebileceğim pek az şey var.
It has been an unusually cold winter, and there are only so many things that I, as Prime Minister, am prepared to inflict on your subjects as a reward for winning a World War and prevailing over fascism, evil and tyranny.
Bir çocuk vardı memlekette, savaş sonrası hâlâ taş üstünde taşın olmadığı zamanlarda.
There was this... kid, back home, after the war, when everything was still torn up.
Savaş geçimi ticarete bağlı olan tüccarların çıkarına olmayacak.
But the merchants whose livelihood depends on trade war is not in their best interest.
Savaşsa onların güçlü aracı oldu. Öyle olunca hep savaş aradılar.
And war has been the instrument of their power and they prosecute them endlessly.
Bu savaşı siz planladınız.
You planned this war.
- Bu ihtiyar köpeği korkutmak için Almanya'nın savaş tehdidinden fazlası gerekiyor.
Huh.
- Savaşın nasıldı?
How was your war?
Savaş ve yaşananlar sırasında seni, iyi olup olmadığını çok düşündüm.
I thought about you a lot during the war. What was happening. Whether you were all right.
Savaş ve yaşananlar sırasında seni, iyi olup olmadığını çok düşündüm.
Thought about you a lot during the war. What was happening. Whether you were all right.
Savaş sanatını elinde tutmamışlardı.
They had not mastered the art of war.
Aydınlığa karşı karanlıkla savaşırsın.
You fight the light with darkness.
Julius bu savaşı kazanamayacağını biliyor.
Julius knows they can't win this fight.
Galavant, gerçek savaş başladığında Richard'ın hazır olamayacağından endişeleniyorum.
Galavant, I'm starting to worry that Richard won't be ready when the real battle comes.
Napolyon, Waterloo Savaşı'nı kaybettikten sonra söylemiş.
After Napoleon lost at Waterloo.
Bir kek için az kalsın savaş başlatacağını duydum.
I hear you almost started a war over a Gansito.
Endor Savaşı'nı * hatırladınız mı?
-'Member the Battle of Endor? - Shh!
Endor Savaşı'nı hatırladınız mı?
'Member the Battle of Endor?
Erkekler ve kızlar arasında savaşı mı başlattın?
You started a war between boys and girls?
Bu-bu yanlış, bu yaptığınız savaş başlatabilir.
It-It's wrong, and it could start a bigger war.
Sen kasten Üçüncü Dünya Savaşı başlamasını, Danimarka halkının ölmesini ve dünyadaki herkesin birbirine düşmesini mi istiyorsun?
You would... deliberately start World War III, let the people of Denmark die, set everyone on Earth against each other?
Sen insanların savaş açıp, birbirlerini öldürmesini izlemek istiyorsun.
You're trying to get people to go to war and kill each other.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]