Tadına bak traducir inglés
1,058 traducción paralela
Burada, tadına bak, tadı güzeldir.
H ere, taste this, it's good.
Bu kahvelerin tadına bakıp size neyi çağrıştırdıklarını söylemenizi istiyorum.
I want you to taste these cups of coffee and tell me what they do for you.
Tadına bak.
Taste this.
Berlin topyekün savaşın tadına bakıyor.
( newsreel ) Berlin is getting a real taste of total war.
Hadi, tadına bak.
Go on, taste it.
Kucak, kucak, kucak, sütün tadına bak. Kucak, kucak, kucak, ipek gibi yumuşak.
Lap, lap, lap, I like this milk, Lap, lap, lap as smooth as silk.
Kucak, kucak, kucak, sütün tadına bak. Kucak, kucak, kucak, ipek gibi yumuşak.
Lap, lap, lap I like this milk, Lap, lap, lap as smooth as silk.
Sonra kör rehber yerden bir avuç kum alıyor ve sanki yenecek birşeymiş gibi tadına bakıyor.
Then their blind leader picks up a handful of sand and tastes it, as though it were food.
Tadına bak.
Try it.
Şunların bir tadına bak.
Wait'll you taste these.
- Tadına bak bari.
- But try just a little bit.
Hadi, tadına bak.
Come on, eat them.
Biraz tadına bak. - Hayır.
Try a little.
Tadına bak.
Taste it.
Sonra bir balık konservesini aç ve karıştırma kabına boşalt... sonra bir kaşık mayonez ilave et... biraz da tuz ve biber, sonra tadına bak iyi mi diye.
Then you drain a can of tuna, and you dump it into a big mixing'bowl. Now ya add a tablespoon full of mayonnaise... and some salt and pepper, and ya taste it to make sure it's okay.
Kurşunların tadına bakın, orospu çocukları!
Eat lead, motherfuckers!
Martini'nin tadına bakın, dünyadaki en güzel içki Şahane içki, leziz içki işte Martini şarkını oturarak söylemeni isterim, Daha rahat edersin.
Try the taste of Martini, the most beautiful drink in the world ifs the bright one, the right one, that's Martini
Şunun da tadına bak.
Taste that, too.
Alın, bir tadına bakın.
Here, just taste that.
Yuvarlak çöreğimin tadına bakın, Safon Martynovich!
Have a taste of my round bun, Safon Martynovich!
Gemellus, şu siyah mantarların bir tadına bak.
Gemellus, try one of these morels. Gemellus.
Meyveden yapılmış, tepside sunulmuş bir kadın, hemen tadına bakın!
"Peel the lady " made of fruit "
Al, tadına bak.
Here, try this.
Tadına bak, süper.
Try this.
Tadına bakın.
Try this.
Tadına bak.
Have a taste of this.
Konyaklı Romen kestaneleri. Tadına bakın.
They're Roman chestnuts in brandied sugar.
Şundan buyur. Bir tadına bak.
- Have one, try it!
Bir tadına bak.
You try some of this now.
Vay manzaraya bak, dur hele bir tadına bakayım.
Looks wonderful. Let me taste.
İşte, bunların tadına bakın. Pizza işine el atıyorum.
I'm conducting a pizza challenge.
Tadına bakın ve bana hangisinin daha iyi olduğunu söyleyin.
Taste them and tell me which you like better.
- Gelin de, tadına bakın!
- Come and try to bite it off!
Aşağı in, tadına bak ve sessiz ol!
Go down, try it and be quiet.
Tadına bakın.
Try some.
- Derhal şu yemeğin tadına bak.
- Here, try the linguine.
Al, şu dana etinin tadına bak.
Here, try some of my veal.
Tadına bakılırsa, domuz kemikleri aşırı pişmiş.
The soup tastes like overcooked pork bones.
Ahım şahım olmasa da lütfen ramenimin bir tadına bakın.
Nothing special, but... please sample my noodles.
Roma askerleri, göreviniz önünüzdekilerin tadına bakıp... tuhaf olan her şeyi bildirmek, hazırlanın, şimdi iyi bir düzen ve disiplin istiyorum!
Soldiers of Rome, your duty is before you, you drink to taste and you report... anything unusual, prepare to attack! Now in good order and discipline!
- Tadına bakıp anlayalım.
- Let's taste them and see.
Şanlısın adamım, tadına bakınca benimle iş yaptığına memnun olacaksın.
You're a lucky lad, wait till you taste it you'll be glad you did business with me.
Bunun tadına bir bak, bayılacaksın.
This one, you'll taste it, you'll love it.
Müttefikler, birkaç ay önce Cassino'da birkaç yıl önce de El Alameyn'de Almanlara yaptıklarının tadına şimdi de kendileri bakıyordu.
The barrage lasted an hour, and gave the Allies a taste of what they had themselves meted out at Cassino some months, and at El Alamein some years, before.
Tadına bir bak.
Here, just try this!
Eğer istersen git, kendi başına bak tadına.
Maybe you'd like a little taste of it yourself.
Lütfen sigaralarınızı söndürün... ve uçağın içinde uçabilecek şeylerinizi kontrol altına alın, pencereden dışarı bakıp, hayatın tadını çıkarın...
Please extinguish your cigarettes or anything that might fly about in the aircraft, look out the window and enjoy...
Bunun tadına bir bak bakalım. Koruma kalkanım.
- Speaking of scrap, Megatron, try this on for size!
Patty yemeğin tadını çıkar, Vito, herşeyin icabına bakılmuş...
Patty, enjoy the scarol'. Vito, dig in. Everything is taken care of.
- Tadına bakıyorum.
- I'm tasting it.
- Tadına bir bak.
- Try it.
bakın 5588
bakin 38
baker 135
bakalım 1238
bakersfield 28
bakar mısınız 174
bakıyorum 163
bakire 33
bakarım 81
bakma 203
bakin 38
baker 135
bakalım 1238
bakersfield 28
bakar mısınız 174
bakıyorum 163
bakire 33
bakarım 81
bakma 203
baktım 85
bakire misin 19
bak sen 266
baksana 1623
bakarız 131
bakan 73
bak ne diyeceğim 537
bakacağım 88
bakar mısın 103
bakalım neler olacak 16
bakire misin 19
bak sen 266
baksana 1623
bakarız 131
bakan 73
bak ne diyeceğim 537
bakacağım 88
bakar mısın 103
bakalım neler olacak 16
bakmadım 27
bak ne buldum 97
bakın kim gelmiş 88
bakalım ne olacak 31
bak baba 73
bakayım 533
bakmak yok 20
bakire meryem 30
bakın şimdi 40
bakın bayan 50
bak ne buldum 97
bakın kim gelmiş 88
bakalım ne olacak 31
bak baba 73
bakayım 533
bakmak yok 20
bakire meryem 30
bakın şimdi 40
bakın bayan 50