Ölüm bizi ayırana dek traducir inglés
157 traducción paralela
Ölüm bizi ayırana dek!
Till death do us part!
"Ölüm bizi ayırana dek." Boşanma anlamsız.
"Till death do us part". Divorce doesn't mean anything nowadays.
Ölüm bizi ayırana dek seveceğime...
To love and to cherish until death do us part.
Ölüm bizi ayırana dek sevgi, onur, değer ve itaati mi kastediyorsun?
You mean love, honor, cherish and obey until death do us part?
Ölüm bizi ayırana dek.
Until death us do part.
Zenginlikte ve yoksullukta zenginlikte ve yoksullukta hastalıkta ve sağlıkta hastalıkta ve sağlıkta ölüm bizi ayırana dek ölüm bizi ayırana dek...
For richer, for poorer. For richer, for poorer. In sickness and in health.
İyi günde ve kötü günde sevmeye ölüm bizi ayırana dek Tanrı'nın huzurunda söz veriyorum.
And as a symbol of our love I give this ring to you.
İyi günde ve kötü günde sevmeye ölüm bizi ayırana dek Tanrı'nın huzurunda söz veriyorum.
And as a symbol of our love... I give this ring to you.
Ölüm bizi ayırana dek yanında olmaya.
To have and to hold till death do us part.
Ölüm bizi ayırana dek.
Till death do us part.
Şöyle dendiğinde çok etkilenmişti : "Ölüm bizi ayırana dek, hastalıkta ve sağlıkta..."
She was greatly impressed when a man said, "To keep, in sickness and in health... until death do us -"
Şimdi "Ölüm bizi ayırana dek" gerçekten birbirimize aitiz.
Now we really belong to each other "till death do us part."
- Ölüm bizi ayırana dek. - Ölüm bizi ayırana dek.
- "Till death us do part."
Sonra "ölüm bizi ayırana dek" dediğini duydum.
And then, I heard him say : "Till death do us part."
Ölüm bizi ayırana dek, ya da benzeri.
Till death do us part, or thereabouts.
Ölüm bizi ayırana dek. "
Till death do us part. "
Ölüm bizi ayırana dek Think Pink!
'Til death do us part Think Pink!
Ölüm bizi ayırana dek.
and they say, "Till death do us part."
Ben, Rachel Louise Samstat, sen, Mark Louis Forman'ı, kocalığa kabul ediyor, şu andan itibaren, seni koruyacağıma, sevip sayacağıma söz veriyorum, ölüm bizi ayırana dek.
I, Rachel Louise Samstat, take you, Mark Louis Forman, to be my husband, to love and to cherish, to have and to hold, from this day forward, until death shall part us.
Her zaman yanımdaydı. Ölüm bizi ayırana dek.
Till death do us part.
Eskiden insanlar evlilik yemini ettiklerinde "ölüm bizi ayırana dek" aynen bu anlama gelirdi.
Used to be when people took the marriage vow, "till death do us part" meant just that.
Bugünden itibaren Rita'yı eşim olarak kabul ediyor ve onu ömür boyu iyi günde kötü günde, zengin ve fakir günümüzde, hastalıkta ve sağlıkta ölüm bizi ayırana dek seveceğim.
To have and to hold from this day forward, for better or for worse, for richer or for poorer, in sickness and in health, to love and to cherish until death do us part.
Hastalıkta ve sağlıkta ölüm bizi ayırana dek seveceğime söz veriyorum.
in sickness and in health, to love and to cherish... till death us do part. And thereto I pledge thee my troth.
"Ölüm bizi ayırana dek"?
"Till death do us part"?
Korumak ve kollamak için... iyi günde ve kötü günde... varlıkta ve yoklukta... hastalıkta ve sağlıkta... ölüm bizi ayırana dek.
To have and to hold... for better, for worse... for richer, for poorer... in sickness and in health... till death do us part.
"ölüm bizi ayırana dek."
"till death do us part."
"... hastalıkta ve sağlıkta, ölüm bizi ayırana dek. "
"... in sickness and in health, till death do us part. "
Hastalık ve ölüm bizi ayırana dek.
Till sickness and death.
Ölüm bizi ayırana dek. "
Till death us do part. "
"Ölüm bizi ayırana dek" saçmalığını keser misin?
Could you all stop all that "till death do us part" mumbo-jumbo?
- Ölüm bizi ayırana dek.
- Till death do us part.
Bir ülke, ölüm bizi ayırana dek bölünemez.
One nation, indivisible, till death do us part.
Sevgi, onur ve şefkat için söz veriyorum Ölüm bizi ayırana dek.
I promise to love, honor and cherish till death do us part.
"... karım olarak kabul ediyorum. Hastalıkta ve sağlıkta, ölüm bizi ayırana dek. "
"As my lawfully wedded wife, in sickness and in health till death parts us."
... karım olarak kabul ediyorum. Hastalıkta ve sağlıkta, ölüm bizi ayırana dek.
As my lawfully wedded wife, in sickness and in health until death parts us.
-... Ross'u hastalıkta ve sağlıkta, ölüm bizi ayırana dek yasal eşim olarak kabul ediyorum.
-... take thee, Ross as my lawfully wedded husband, in sickness and in health till death parts us.
... hastalıkta ve sağlıkta, ölüm bizi ayırana dek yasal eşim olarak kabul ediyorum.
As my lawfully wedded husband, in sickness and in health until death parts us.
Çocuklarına anne olacağım ve ölüm bizi ayırana dek seni seveceğim.
I will be mother to your children and love you until death do us part.
- "Ölüm bizi ayırana dek."
- "Until death us do part."
Yani "Ölüm bizi ayırana dek." dedik. Ben bunun anlamı, "Ölüm olursa ayrılıyoruz." diye düşünmüştüm.
I mean, it's till death do us part, which I always took to mean if there's a death, we all part.
Sonsuzluk yeminleriyle, ölüm bizi ayırana dek, Tanrı'nın önünde birleşmek üzereyiz ve sen, her ihtimale karşı belge imzalatıyorsun.
We're about to be betrothed with vows of forever, till death do us part... ... what God has joined together, and you want to put in a rider, just in case.
Aynı zamanda ölüm bizi ayırana dek diye birlikte yemin ettik.
We also both agreed till death do us part.
Zaman dolana ölüm bizi ayırana dek.
Until the end of time. Till death do us part.
Hastalıkta ve sağlıkta, zenginlikte ve yoksullukta ölüm bizi ayırana dek.
In sickness and in health... in sickness and in health... in times of plenty and times of want... in times of plenty and times of want... until death do us part.
En fazla ölüm bizi ayırana dek bu evliliğe katlanacaksın.
You have only to suffer this union until death do us part.
"... ölüm bizi ayırana dek, Tanrının huzurunda... "
"... till death do us part, according to God's holy ordinance... "
"... ölüm bizi ayırana dek, Tanrı huzurunda... "
"... till death do us part, according to God's holy ordinance... "
Ölüm bizi ayırana dek, sevip koruyacağım.
To love and behold till death us do part.
Evet ölüm bizi ayırana dek.
Till death do us part, indeed.
Ölüm bizi ayırana dek.
Hands, too. Till death do us Part.
Rachel Louise Samstat'ı, karılığa olarak kabul ediyor, şu andan itibaren, seni koruyacağıma, sevip sayacağıma, söz veriyorum, ölüm bizi ayırana... ayırana dek.
Rachel Louise Samstat, to be my wife, to have and to hold, to love and to cherish from this day forward, until death part... part us.