English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ 0 ] / 000 mi

000 mi traducir español

2,999 traducción paralela
25,000 mi?
¿ Sólo por 25.000?
400.000 mi?
Si no es una hembra.
- Sekizin altında, efendim. - 8.000 mi?
- Un poco menos de ocho, señor.
300,000 mi dedin sen?
¿ Dijiste 300.000?
20,000 mi?
¿ 20.000?
10,000 mi?
¿ Diez mil?
200,000 mi?
¿ 200.000?
8,000 mi?
¿ 8,000?
Annem 80.000 dolarlık kredi kartı faturalarını öder, üç işte çalışır, bu tip şeyler yapardı.
Era mi madre quien pagaba las facturas de 80. 000 dólares de la tarjeta a base de tres empleos, haciendo cosas de esas.
Eşyalarımı evinden almamı istemesini anlıyorum ama bu yüzük bana 30.000'e mal oldu amına koyayım.
Entiendo que quiera mi mierda fuera de su espacio, pero este anillo me ha costado 30 de los putos grandes.
Bin mi?
¿ 20.000?
Cebinde 10 bin dolarla şu Amazon Okuluna gitmek mi yoksa bir 20 küsur yıl daha çirkin, dırdırcı alkolik bir anne tarafından dövülmek mi?
¿ 10.000 dólares para ir a esa escuela de chicas o tener a una bruja de madre alcohólica 20 años más?
Tahminen 22.000 fit kaldı... Uh, Pardon... 22,000 fit mi?
Ahora eso nos coloca alrededor de.... 22. Yo, eh... Lo siento.
Ona 5,000 $ lık bir borç senedin vardı değil mi?
¿ No le debes una fianza de cinco mil dólares?
Franceschetto Cibo'ya dört papalık derebeyliği için 40,000 düka ödedin mi?
- ¿ Agapito? - Sí. Abre la puerta, por favor.
Tüm malımı mülkümü 8 hektarlık bağımı, şarap üreten fabrikamı ve Mouthe'nin merkezindeki şuan ki değeri....... 650,000 € olan evim de dahil olmak üzere işimi devam ettirebilecek bir şarap üreticisi bulması şartıyla miras bırakıyorum.
Lego la totalidad de mis bienes, terrenos e inmuebles, Incluyendo 8 hectáreas de viñas, La explotación vitivinícola y mi residencia principal, que representan un valor estimado en 650.000 euros, a la Comuna de Mouthe, que deberá buscar un vitivinicultor, para continuar su explotación...
200 bin zaten cebimizden çıktı, efendim.
200.000 siguen estando fuera de su bolsillo, mi señor.
Youngstown'da beraber yaşadığımız teyzeme 1000 dolar göndereceğim.
- Yo voy a enviarle a mi tía 1.000 dólares por vivir con ella en Youngstown.
Babam kanıt dolabından, nakit olarak 9 bin dolar alana kadar bölgesinde bir Tanrı'ydı, biliyorsun.
Sabes, mi padre era un dios dentro de su zona hasta que lo acusaron de quedarse con 90.000 en efectivo de la sala de pruebas.
Bay Nichols, 50.000 dolar için adam öldürecek biri mi dersiniz?
¿ Piensa que el Sr. Nichols mataría por más de 50 de los grandes?
Liza Blue'yu her gün yüz binlerce adam izliyor, Aaron. Ama ev arkadaşın izleyemez, öyle mi?
Aaron, ¿ 100.000 tíos pueden ver a Liza Blue en internet todos los días, pero tu compañero no puede?
Teşhirciliğin kefalet ücreti 10.000 dolar'dır, değil mi?
La fianza por exposición indecente son 10.000 dólares, ¿ verdad?
Öyle mi? 8000 dolar'lık bir Pinot Seurat'yı mı içtin?
De una botella de $ 8.000 Pinot de Seurat?
Tabii, müşterileriniz de tahrik edici sohbet için pat diye 1.000 dolar ödüyor. Öyle mi?
Sus clientes solo pagan mil dólares por sesión por conversaciones estimulantes, ¿ no es así?
Ücretim günde 5.000 dolar.
Mi tarifa es de cinco mil dólares al día.
Gerçekten mi? 1,000 Euro'ya.
¿ Realmente?
50 bin mi?
¿ 50.000?
Annem ve Charlie yaklaşık olarak, 15 bin verdiler.
Bueno, mi madre y Charlie cada uno entraron con $ 15.000.
Gerçekten mi? 30,000 dolar?
¿ 30 mil dólares?
Sonunda da 500.000 dolar borçlanmış olacağım, değil mi?
Y al final acabo debiendo como medio millón de pavos, ¿ verdad?
Jerry'e deyin ki, çaldığı 5000 doları bana geri vermezse eski kocam Ronnie'yi gönderip gözlerini greyfurt kaşığıyla oydururum onun!
Y díselo a Jerry ¡ Venga ya! si no me devuelve los 5.000 que robó, le mandaré mi ex-marido Ronnie para sacarle los ojos con una cucharra de pomelo.
Parayı nasıl bulacağın umurumda değil ama 6.000 dolarımı cumartesiye kadar istiyorum. Yoksa bu kulaktan kolye yaparım.
No me importa cómo consigas el dinero, pero quiero seis de los grandes en efectivo para el sábado, o esta oreja estará colgando alrededor de mi cuello.
Teknik olarak, benim payım 15,000'di yani sadece 85,000 çaldım.
Bueno, técnicament mi parte eran 15.000, así que sólo robé 85.000.
20,000 insanın hepsi, beni görmek için mi gelmiş?
¿ 20000 personas están aquí por mí?
Bir pencereyi kırıp, 30,000 fitten mi atlayacaklar?
¿ Van a destrozar una ventana y saltar desde 9000 metros?
Senin ofisini temizlediler. Ve banka hesabımda 50,000 dolar var.
Han limpiado tu despacho y hay 50.000 dólares en mi cuenta.
300 binle devam edelim mi?
¿ Cómo vamos a continuar con 300.000?
Deacon 200.000 dolar ödedi, değil mi?
Entonces, Deacon pagó doscientos mil dólares, ¿ no?
- Şampiyona 40.000 altın ejder ikinciye 20.000 bir 20.000 de okçu galibine. Hazine böyle bir yükün altından kalkabilir mi?
¿ Puede la tesorería cubrir los gastos?
Kevan dayım belki. Peki bu 10.000 kuzeyli asker, senin için mi yoksa lordları için mi savaşır?
Y esas 10.000 tropas norteñas, ¿ pelearían por ti o su señor?
550bin pound.. benim payım da dahil tabii...
£ 550,000 menos mi cuota, por supuesto...
Seni dava etmeliyim... k.çımdaki her yatak ağrısı için 10,000.
Debería demandarte. Diez mil dolares por cada ulcera en mi culo.
100,000. Son teklif.
Cien mil dolares, es mi última oferta
Affedersiniz ama 300.000 bu iş için çok az değil mi?
Ahora, ¿ 300 no le parece un poco bajo?
645 yılı, Tang ordusu 400,000 askerle bize saldırdığında Tang İmparatoru Yi Shimin'in sol gözüne babam bir ok sapladı.
Año 645, cuando el ejército Tang nos atacó con 400.000 soldados... mi padre puso una flecha en el ojo izquierdo... del Emperador de Tang... Yi Shimin.
8,000 tane filme mi çok diyorsun?
¿ Son muchas 8,000 películas?
Diğer bir fikrim ise, 50,000 küçük esnaf müşteri.
O mi otra idea : 50.000 clientes chicos.
Diger bir fikrim ise, 50,000 küçük esnaf müsteri.
O mi otra idea, 50.000 pequeños clientes.
Sana 200,00 dolar vermem gerekiyordu, değil mi?
Se suponía que debía darte $ 200.000, ¿ verdad?
- Benim hanem Roma'da yaklaşık 2,000 yıldır yaşıyor.
- ¿ Una coincidencia? - Mi familia vive en Roma, desde hace casi 2.000 años.
Sakladım ve satmaya hazırım. Sessizliğimi koruyarak 50.000 dolar karşılığında.
Lo tengo y estoy dispuesto a venderlo junto con mi silencio por 50.000 dólares.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]