Anlamazsın traducir español
1,108 traducción paralela
Hiçbir şey anlamazsın.
No entiendes nada.
Ama sevgilim, sen operadan anlamazsın ki.
Pero cariño, si tú no entiendes de ópera.
- Sen anlamazsın.
¿ Para qué fue usted al baño de vapor?
Anlamazsın sen.
No la vas a entender.
Bu tür şeylerden anlamazsın.
Eres Judío, no entiendes estas cosas.
Teğmen bir daha konuşursan seni erliğe o kadar çabuk indiririm ki ne olduğunu anlamazsın.
cuestione otra más de mis órdenes y le patearé el culo tan fuerte que se despertará siendo soldado raso.
Umarım bunu kabalık olarak anlamazsın.
Espero que no querías que eso sonara tan descortés
Belki şiirlerden anlamazsın.
Tal vez usted no conoce a los poetas
Sen anlamazsın ama- -
No lo entiendes, pero ¿ Quieres entrar?
- Sana nedenini açıklasam anlamazsın.
- ¿ Por qué? Si tengo que explicárselo, nunca lo entendería.
Lütfen günün ışığını göreyim aç onu benim içimde bi ada anlamazsın
Please let me see the light of day Turn it on an island in my you don't understand
Sen onun kıçından bile anlamazsın ki.
Hombre, ni siquiera puedes entender su culo.
Robin'in neye ihtiyacı olduğunu sen anlamazsın. Biz anlıyoruz.
Usted no entiende sus necesidades.
Kadınlar ağlar ve siz asla anlamazsınız.
Las mujeres lloran y nunca sabéis por qué.
Sen anlamazsın.
No lo entiendes.
Siz bu vahşilerin dilinden anlamazsınız.
- Espero lograr algo mejor. - No te preocupes.
Yetenek yüzüne baksa bile sen anlamazsın.
No reconocerías el talento aunque lo tuvieras delante de ti.
Umarım beni yanlış anlamazsınız, bu kasaları aslında herkes açabilir.
Tengan en cuenta que abrir esto no està al alcance de cualquiera.
Anlamazsın.
No lo entenderías.
Senin hiç çocuğun yok.Sen bir annenin duygularını anlamazsın.
No tienes hijos, no puedes comprender los sentimientos de una madre.
Zeka gerektiriyor ve uzun yıllar süren çalışmalarla... ve sen bunun hiçbir kısmını anlamazsın bile.
Se necesita talento y muchos años de dedicación. Y no entenderías un demonio de eso.
Anne, anlamazsın Anlanacak ne var?
- Mami, tu no entiendes. - ¿ Qué debo entender?
Anlatamam, anlamazsın!
No puedo explicarlo, no lo entenderías.
Çıkmamamın basit bir açıklaması var ama siz süprüntüler anlamazsınız.
Hay un explanation que riffraffs probably wouIdn't entender.
Anlamazsınız.
No lo entenderíais.
Sen sadece çocuksun, böyle şeylerden anlamazsın!
¡ Tú no sabes de nada de estas cosas, sólo eres una niña!
- Sen anlamazsın.
No entenderías.
Sevgiden anlamazsın sen.
Tú no sabes lo que es el amor.
Sanırım sen o dilden anlamazsın!
Creo que ése es un lenguaje que tú no hablas.
İmzalarsanız öyle gizli çalışırım ki anlamazsınız. Çağrı yollaman gerekir. Axel?
Si me firma eso, me esconderé tanto que la gente intentará contactarme y no contestaré.
- Anlamazsın.
- No comprenderás.
Hap almaya devam ettiğin sürece farkını anlamazsın.
No hay diferencia, mientras sigas tomando las pastillas.
Onun duygularını nasıl anlamazsın?
¿ Cómo es que no puedes entender sus sentimientos?
Açıklardım tatlım, ama korkarım ki, kafan bir münzevinin adres defterinden daha boş olduğu için, anlamazsın.
Me explico, pero me temo que no lo entendería, siendo bendecido con una cabeza más vacía que la libreta de direcciones de un ermitaño.
Senin sorunun ne biliyor musun, Ripley, Güzel vakit geçirme fırsatı gökten zembille inse anlamazsın.
¡ No sabrías de diversión aunque cayera del cielo y aterrizara en tu cara!
- Sen anlamazsın. Dene.
Ponme a prueba.
Anlamazsın.
No vas a entenderlo.
Kusura bakmayın, eğlence olsun diye takılıyorsunuz ama, defolup gitmenizi ve gebermenizi istersem, umarım yanlış anlamazsınız.
Miren, lo siento, ya sé que quieren ser amables, pero espero que no se tomen a mal que los mande a hacer puñetas.
Ama o zaman söylediklerimi anlamazsınız, Bay Spica.
Entonces no me entenderia. No lo sé.
"Anlamazsın zaman nasıl çabuk geçer" "O gonca sana gülücükler saçarken bugün" "Bakarsın yarın sararır solar boynunu büker"
El tiempo apremia y esta flor que hoy sonríe mañana morirá ".
Zaten bu işten anlamazsın!
No sabes nada de motores.
- Avdan anlamazsın.
- No cazas.
Sen bir yabancısın, anlamazsın.
Usted no lo puede entender.
Anlatsam da anlamazsın.
No lo entenderías.
Burada ne olduğunu bilmiyorum ve anlatsam da anlamazsın.
No sé qué diablos está pasando aquí... y no puedo explicarlo para que entiendas.
Çünkü bunu anlamazsın. Baba!
- ¡ Papi!
Hiçbir şey anlamazsınız.
¡ No entendéis nada!
Bu nasıl anlamazsın?
- Míralo de esta forma.
Çünkü siz tutumlu alışverişten anlamazsınız.
Bueno, es porque no sabes nada de ofertas.
Tabii anlamazsın.
Claro que no.
Metinde ima edilen şeyi anlamadım. Metni nasıl anlamazsın?
¿ Y qué hay del significado oculto?
anlamadım 1209
anlamıyorum 2163
anlamı 137
anlamadın 43
anlamıyorsun 843
anlamında 18
anlamı nedir 18
anlamıyor musun 942
anlamıştım 59
anlamsız 76
anlamıyorum 2163
anlamı 137
anlamadın 43
anlamıyorsun 843
anlamında 18
anlamı nedir 18
anlamıyor musun 942
anlamıştım 59
anlamsız 76