English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ A ] / Anlamında

Anlamında traducir español

3,832 traducción paralela
Yardımcı anlamında.
Tú la ayudarás.
Düzensiz anlamında mı?
¿ Como menos en serio?
Basit veya vasat anlamında değil.
Quiero decir, "ordinaria" no en el sentido de "simple", sino más bien...
"Normal" anlamında demiştim. Vasat veya....
"Mediocre" o algo así.
"Aklımdan çıkmış", "bir iyilik daha" yok anlamında bitecek.
Nada de "se me ha ido la olla", ni un solo favor, se acabó.
- Bay bay derken, şey anlamında mı...
- "Adiós", en el sentido de- -
- Sefalete bay bay anlamında.
- En el sentido de :
Katolik anlamda Hristiyan Bilimci anlamında değil.
Me refiero al católico, no el de la ciencia cristiana.
Kanımın tadını aldı ve daha fazlasını istiyor anlamında.
Como en "probó mi sangre y quiere más".
- "Sandalye" anlamında.
- La silla.
Yani istihbarat anlamında efendim.
En el sentido de información, claro, señora.
Güç anlamında mı yani? Öyle bir destekten mi bahsediyoruz? - Evet.
Como... como, ¿ músculos extras en caso de que se ponga real?
Kariyer anlamında.
Asesinato profesional.
Yok. Yani işin olumsuz tarafında olmak anlamında dedim.
Es decir, estar del lado negativo de esas cosas.
Fatkettim ki eğer Korsan Parti tarafından host edilirsek ve birileri onları da kapatırsa, bu bir partiyi kapatmak anlamında gelir.
Me di cuenta de que si nos alojaba el Partido Pirata significaría que si lo cierran, estarían cerrando un partido político.
Eskimoların "kar" anlamına gelen birçok sözü olduğu söylenir. Ama bu "vajina" kelimesininkiler ile karşılaştırınca yanında bir hiç olarak kalıyor.
Dicen que los esquimales tienen cien palabras para decir "nieve", pero eso no es nada comparado con el número de palabras que tenemos nosotros para "Vagina".
Farkında olmadan mırıldanması istediği anlamına gelmez.
Murmurar sin sentido no significa que está en eso.
Ben... gerçekten ne hakkında konuştuğunuzu anlamıyorum.
No sé de qué están hablando.
Ölü bir karanlığın kenarında dururken nihayetinde sözlerinin anlamını kavradım.
Cuando estuve ante el abismo de la muerte... finalmente comprendí el sentido de sus palabras.
- Ortağının kafasına silah dayandığında o yönetmeliğin çok da anlamı kalmıyor değil mi?
- El manual no sirve de mucho cuando tu compañero tiene un arma en su cabeza, ¿ no?
Şu anda yanında bir arkadaş istemediğini biliyorum, ama bu arkadaşlarının sana ihtiyacı olmadığı anlamına gelmez.
Sé que no quieres una amiga ahora mismo, pero eso no significa que tus amigas no te necesiten.
ilk tanıştığım anda o kadında tuhaf bir şeyler olduğunu anlamıştım.
En el momento que la conocí supe que era un poco... peculiar
Nasıl olup da senin yaşında bir oğlu var, anlamıyorum.
No puedo creer que tuviera un hijo de tu edad.
Aslında... Tam anlamıyla karar vermemiştim.
No lo había... no lo había decidido por completo.
Hayatınıza anlam katacak fakat aslında var olmayan bir şey.
Algo para darle a su vida un significado, pero que en realidad no existe.
Ölüler diyarında çok uzun zaman geçirdiğimi bildiğim anlamına geliyor.
Significa que he pasado demasiado tiempo en la tierra de los muertos.
Bu uzunca bir süre, "deneyler" için, ayak altında olacağın anlamına mı geliyor?
¿ Eso significa que estarás aquí "experimentando" algún tiempo?
Bu kısık seslerin altında yatan anlam sadece bir YeraltıFae'sinin sisteminden çıkabilir... bir Manta.
Esas frecuencias bajas, con ese conjunto de armónicos solo los puede hacer el tracto vocal de un UnderFae... un Manta.
Dostum, ben sadece Polly hakkında neden kimseye bir şey söylemediğini anlamıyorum?
Amigo, no entiendo por qué no le pudiste decir a alguien sobre Polly.
Hollis'in Becky'yi araması saldırının arkasında onun olduğu ve Huck'ı onun tuzağa düşürdüğü anlamına gelir.
Si Hollis estuvo llamando a Becky, significa que estaba detrás del tiroteo y después intentó incriminar a Huck. Entonces, ¿ por qué no estamos yendo a la policía? ¿ Por qué no estamos
Sadece henüz bir araba altında kalmadıklarını anlamına gelir.
Solo significa que todavía no las han atropellado.
- Ama bu, aralarında Drew Thompson'ı ararken biraz da para kazanamayacağım anlamına gelmez.
Eso no significa que no pueda ganar algo de dinero mientras averiguo si alguno es Drew Thompson.
Altında yatan anlamı bul.
Lee entre líneas.
Bu çalışmam hakkında bir tartışma anlamına gelir politik inançlarındaki yaşadığımız tartışma gibi.
De hecho, esto abre un diálogo acerca de mi trabajo, el mismo diálogo que hemos tenido acerca de tu ideología política.
Her ne kadar tamamen kontrolden çıkmış bir tabloyla karşı karşıya olsak da son yapılan araştırmalarda nehir geçen hayvanların aslında "sürü zekası" na sahip olduğu ortaya çıktı. Bu, engelleri aşmak için ortaklaşa hareket ettikleri anlamına geliyor.
Aunque puede parecer completamente desorganizada, al azar y frenética, investigaciones recientes descubrieron que las manadas al cruzar ríos en realidad poseen inteligencia de grupo, donde los animales trabajan juntos y tratan de vencer los obstáculos.
Evet, şehrin izole edilmiş kısmında oluyor kurbanlar da kimse için bir anlam ifade etmeyen kişiler.
Sí. Partes aisladas de la ciudad, víctimas que no significaban nada para nadie, así que...
Onun böyle olmasında bir gariplik olduğunu anlamıştım ama...
Solo sabía que había algo mal con él, por la manera en la que... él...
Senin, her zaman açık bir insan olduğunu,... insandan sushi olma hikayesini anlattığında anlamıştım.
Sé que te gusta ser abierta desde esa historia que me contaste sobre ser un plato de sushi humano.
Son 50 yıl içinde, domuz ahırlarında yaşayan, temiz hava alan çamurda yuvarlanıp doğal bir hayat süren domuzları bırakıp devasa endüstriyel tesislerde gün ışığı görmeden tam anlamıyla cehennem hayatı yaşayan domuzlara geçtik.
Hace quince años, los cerdos estaban en el establo y se revolcaban en el lodo. Ahora están en mega complejos y nunca ven la luz del día. Tienen una vida terrible.
Urban Sözlük'e göre çıkışeks cinsel birleşmenin ortasında hızlı veya acele bir çıkış gerçekleştirip birleşmeyi erken bitirmek anlamına geliyor.
Urban Dictionary lo define como : " Marcharse de repente en pleno acto sexual poniéndole fin prematuramente.
Aslında bunun anlamı herkesin sandığı gibi değil.
Eso no significa lo que todo el mundo cree.
İşin doğrusu, anlamıyorum aslında.
Para ser honesto, de hecho, no.
Aslında bu tam anlamıyla doğru değil.
En realidad, eso no es del todo correcto.
"Chica go Bills" aslında İspanyolcada "Genç kız, bastır Bills" anlamına geliyor.
"Chica Go Bills" en español, en realidad quiere decir "Una chica, ánimo Bills".
Onun hakkında konuştuğunda ne dediğini anlamıyorum bile.
Es tan avanzado que ni siquiera sé qué dice cuando habla de eso.
Bunun anlamı, yakında mutlaka buralardan gideceksin.
Significa que, seguro te trasladarán a otro lugar.
Bay Gold'un dükkanında gördüm. Senin için nasıl bir anlam taşıdığını biliyorum.
Lo vi en la tienda del señor Gold y sabía lo que significaba para ti.
Bunu anlamıyorsan, hayal dünyasında yaşıyorsun demektir.
- Adelante.
Sorular ve Cevaplar programında Lawrence'ın tam anlamıyla hiçlikten bir şeyin ortaya çıkabileceğini ele alan ele alan tezinin bahsi geçince, çok kısaca açmaya çalıştım.
Se me ocurrió en el debate QA, e intenté rechazar muy simple la tesis de Lawrence que se podía obtener algo de la nada.
Bunalıma girmek ve kendi varlığınızın dışında evrene anlam atfetme ihtiyacı duymak yerine kendi anlamınızı kendiniz yaratın ve güneşin altında geçirdiğiniz şu kısa andan keyif alın.
Así que, en vez de estar deprimidos y pidiendo significado en el universo más allá de su propia existencia, ustedes crean su propio significado y disfrutan su momento al sol.
Benim demek istediğim şu : Bunların arkasında daha fazla anlam var.
Mi punto es... hay mas significado detras de todo esto.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]