Anlatamam traducir español
2,426 traducción paralela
Sana ne kadar hayal kırıklığına uğradığımı anlatamam, Thomas.
No sé cómo decir Estoy decepcionado, Thomas.
Anlatamam. - Neden?
No podría decirlo.
Yine şu at muhabbetine başlama, Chris. Habercilere bunu anlatamam.
Por favor no me vuelvas a decir lo del caballo eso no lo puedo vender.
Benim için ne anlama geldiğini anlatamam... Çabalıyorum.
No puedo decirte lo que esto significa para mí... lo que hiciste.
Sana o aptal dans işini bırakmandan ne kadar memnunum anlatamam.
Me alegro de que dejaste eso del baile, te lo digo.
Oh, bunu yeniden yapmak nasıl iyi hissettirdi anlatamam.
Oh, no sabe lo bien que sienta volver a hacerlo.
Hanımlar size olan minnettarlığımı kelimelerle anlatamam.
Señoritas, mi corazón goza de mucha gratitud por ustedes,
Sanırım. Nasıl olduğunu anlatamam bile.
Ni siquiera puedo decirte cómo fue.
- O kadar huzur verici ki, sana anlatamam.
- Hay mucha paz.
Çocuklarımız için bir ilaç yapmaya çalışmanızın bizim için ne ifade ettiğini kelimelerle anlatamam.
No puedo expresar lo que significa para nosotros que todos ustedes estén trabajando en una medicina para nuestras hijas.
Özür dilerim Vadim ama bunu sana asla anlatamam.
Perdona, Vadim, pero esto no te lo contaré jamás.
Rose hayatımıza altı ay önce girdi ve tüm bu deneyimin ne kadar faydalı olduğunu anlatamam size.
Rose llegó a nuestras vidas 6 meses atrás... y no puedo describir lo gratificante... que ha sido la experiencia.
Sana kafamın ne kadar karıştığını anlatamam.
No puedo decirte cuán confundido estoy.
Nergisler hakkında o şiirinizi ne kadar beğendiğimi anlatamam.
Puedo decir como muchos que admiro sus poemas sobre narcisos.
Ne kadar mutlu olduğumu anlatamam.
No se puede decir lo feliz que estoy.
Anlatamam bile.
No puedo expresarme bien.
Nasıl kötüydü anlatamam
No puedes imaginar lo mal que cantó
Bunu kaldıracağım çünkü birisi sorarsa bu hikayeyi senin kadar iyi anlatamam.
Lo voy a guardar, porque si me preguntan qué es, jamás podría contar la historia tan bien.
Sana telefonda anlatamam.
No puedo decírtelo por teléfono.
Biraz laf sokmadan bitirmek istemiyorum bizlere öyle bir seyirci izlenimi bıraktınız ki, anlatamam ön sıradaki dostlarım laflarıma sakın alınmasınlar.
Bueno, Es lo mismo que decir que ha sido una monumental esta noche audiencia atroz, aparte de los pocos fieles en la parte delantera, es el peor concierto...
- O kısmını şu an anlatamam.
- No puedo decirte esa parte en este momento.
Size anlatamam.
No puedo decirle.
Bizim için ne kadar önemli olduğunu anlatamam.
Significa mucho para Ava y para mí.
Bay Shephard, ne kadar üzgün olduğumuzu anlatamam ama ne zaman gelir bilemiyoruz çünkü tam olarak nerede olduğundan emin değiliz.
Sr. Shephard, no puedo decirle lo profundamente apenados que estamos, pero no sabemos cuando va a llegar porque no estamos exactamente seguros de dónde está.
Neyse, nasıl göründüğünü gerçekten anlatamam.
De todas formas, no podría decir cómo era él.
Ve yaptıklarımdan dolayı sana ne kadar üzgün olduğumu anlatamam.
Y no puedo decirte cuanto lo siento por las cosas que te hice.
Detaylı şekilde anlatamam, ama teröristlerin radyolojik detektörlerimizi saf dışı bırakmaya çalıştıklarını düşünüyoruz.
No puedo explicarlo ahora, pero creemos que los terroristas intentaron anular los detectores de radioactividad.
Yazdığın her bir kelimeyi okudum ve ne kadar tahrik olduğumu anlatamam.
He leído cada palabra que has escrito y no puedo decirte como me excita.
Jackie'ye geçinmek için yaptığım işi anlatamam, ancak ufkunu açabilirim.
No puedo decirle a Jackie lo que hago para ganarme la vida, pero puedo abrirle la mente.
Widmore'un öbür maymununa yeterince anlatamamış mıyım?
¿ No se lo dejé bien en claro a la otra mascotita de Widmore?
Anlatamam.
No puedo.
Bak, daha fazla anlatamam.
Pero no puedo entrar en detalles.
Sana anlatamam... gizli bilgi.
No puedo hablar contigo. Asuntos de la policía.
Anlatamam.
¡ No puedo!
Bugün buraya geldiğin için sana ne kadar minnettarım anlatamam.
Hey, no puedo decirte cuanto aprecio que hayas venido hoy aquí.
Maalesef pek bir şey anlatamam.
- No mucho, me temo.
Sizi gördüğüme ne kadar sevindim anlatamam.
No tiene ni idea de cuánto me alegro de verla.
Böyle korkunç suçlara ajansımın adı karıştığı için ne kadar üzgünüm anlatamam.
Mire, no puedo decirle cuánto siento... que mi agencia esté involucrada en esos horribles crímenes.
"Anlatamam" dedi.
Dijo que no podía decírmelo.
Beni ne kadar tahrik ettiğini sana anlatamam.
No sabes lo mucho que me estás excitando.
Daha öncesini anlatamam.
Se me olvida cual fue el orden.
Anlatamam bile.
Ni siquiera puedo explicarlo.
Bunun içinde seni kaç kez hayal ettiğimi anlatamam.
No sabes las veces que te imaginé con eso.
İkimizin yalnız olması nasıl güzel bir duygu anlatamam.
No puedo decirte cuan asombroso se siente estar solos, solo nosotros dos.
Buraya gelmenize ne kadar minnettar olduğumu anlatamam.
Bueno, no sabe cuánto agradezco que hayan venido.
Harika, çünkü herkesin iyi olduğunu görmenin ne kadar güzel olduğunu anlatamam.
Bueno, bien, porque no... puedo ni decirles lo feliz que estoy de verlos a todos.
Anlatamam.
No puedo hablar de eso.
Sizi bulduğumuza ne kadar sevindiğimizi anlatamam.
No puedo expresarles lo contentos que estamos de haberlos encontrado.
- Öyle ama telefonda anlatamam.
- Correcto, pero no por teléfono.
Spencer, sana ne kadar üzüldüğümü anlatamam.
Yo... Spencer, no puedo expresarte cuánto lo siento.
Başka bir kadınla evlendiğini duyduğumda sana kalbimden geçenleri anlatamam.
Mas Puedo decirle algo.. Que pasó en mi corazón
anlat 464
anlatacağım 106
anlatabildim mi 110
anlatayım 104
anlatsana 152
anlatma 25
anlatırım 31
anlat bana 351
anlat hadi 43
anlat bakalım 207
anlatacağım 106
anlatabildim mi 110
anlatayım 104
anlatsana 152
anlatma 25
anlatırım 31
anlat bana 351
anlat hadi 43
anlat bakalım 207