English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ A ] / Anlaştık

Anlaştık traducir español

10,538 traducción paralela
- Anlaştık.
- Trato hecho.
Anlaştık işte.
Lo solucionamos.
Anlaştık mı?
¿ Tenemos un trato?
Anlaştık
Hecho.
Anlaştık.
Tienes un trato.
Anlaştık o zaman.
Considéralo un trato.
Eh, Zelena ve ben bir şekilde... Anlaştık.
Bueno, Zelena y yo hemos llegado a un... entendimiento.
Sert bir pazarlıktı ama anlaştık.
Conduces un duro chollo, pero trato.
Anlaştık mı?
¿ Estás de acuerdo?
- Anlaştık.
De acuerdo.
Anlaştık.
Encaja.
Anlaştık mı?
¿ Sí?
Anlaştık!
¡ Tenemos un trato!
Sadece elimi sık ve anlaştık de.
Sólo estréchame la mano y diremos que tenemos un trato.
Anlaştık mı?
¿ De acuerdo?
Evet, anlaştık.
Sí, de acuerdo.
Telepati kurarak anlaştık.
Nos comunicamos telepáticamente.
- Anlaştık mı anlaşmadık mı?
¿ Tenemos un trato o no?
Julie'nin Humanich projesine olan bağlılığını korumanın tek yolu buydu bu nedenle böyle anlaştık.
Era la forma de asegurar que Julie se comprometiera con el proyecto Humánico, entonces llegamos a un acuerdo.
Garanti veremem, anlaştık mı? Ama dosyayı almaya çalışacağım, böylece siz de inceleyebilirsiniz.
Pero déjenme ver si puedo sacar el archivo para verlo.
Kafa falan bulmuyorum seninle. - Anlaştık.
Trato hecho.
- Anlaştık. - Daha işim bitmedi.
- Oye, que no he terminado aún. - ¡ Esto es América!
- Sonunda seninle bir konuda anlaştık.
Por fin estamos de acuerdo en algo.
- Anlaştık.
Trato hecho.
Anlaştık mı?
¿ Trato hecho?
- Tamam, anlaştık.
- Trato hecho.
- Anlaştık.
- De acuerdo.
- Açıkça söylemek gerekirse Alicia Florrick ile çoktan konuşup anlaştık.
- Bueno, a decir verdad, ya hablé con Alicia Florrick.
O zaman anlaştık.
Entonces, decidido. Vamos. A menos que tengas que estar con alguien más.
Anlaştık.
Bien.
- Ama sayılarda anlaştık.
Pero te doy mi número.
- Anlaştık.
Estoy de acuerdo.
- Anlaştık, Gruber.
Tenemos un trato, Gruber.
Anlaştık, sizi küçük sıçanlar.
Trato hecho, pequeñas ratas...
İkimiz de biraz ara vermek konusunda anlaştık, ve bu da... başkalarıyla görüşebiliriz demek, değil mi?
Y quedamos en darnos un tiempo, que quiere decir que podemos... ver a otras personas, ¿ cierto?
Anlaştık.
Trato hecho.
Bunu düşüneceğimiz konusunda anlaştık.
Acordamos pensar en pedírselo.
Eğer sana, seni hazırlamak için yardım etmeyi kabul edersem, istisnasız dediğim her şeyi dediğim anda, harfi harfine yerine getireceksin, anlaştık mı?
Si acepto ayudarlo, a prepararlo, tendrá que hacer exactamente como lo digo y cuando lo digo. sin excepciones, ¿ entendido?
Anlaştık.
Entendido.
- Anlaştık mı?
- ¿ Tenemos un trato?
- Anlaştık.
- Lo tenemos.
Yangın haberi alırsan beni gör. Hapisten bedavaya çık. Anlaştık mı?
Si oyes algo sobre un incendio, vienes a verme, y te ganas una tarjeta de salida de la cárcel, ¿ de acuerdo?
Anlaştık.
Yo me encargo.
- Anlaştık.
- Yo me encargo.
- Anlaştık mı Bay Berg? - Anlaşmadık.
- ¿ Tenemos un acuerdo, Sr. Berg?
O zaman anlaştık.
Entonces está decidido.
Anlaştık mı?
¿ Tenemos un trato o no?
Virginia bana kızgın çünkü üzerinde anlaştığımız metinden biraz saptım.
Virginia está enojada conmigo porque yo me he desviado levemente de nuestro guión aprobado previamente.
Anlaştık, değil mi?
Nos dieron una oferta, ¿ no?
Artık anlaştığımıza göre Sarah Salvatore ile yakınlaşmanın vakti geldi.
Ahora que eso está arreglado, es hora de que conozcas a Sarah Salvatore.
Anlaştık.
Hay trato.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]