English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ A ] / Aşağıya mı

Aşağıya mı traducir español

1,689 traducción paralela
- Aşağıya mı?
- ¿ Alla, abajo?
Yukarıya mı, aşağıya mı?
¿ Subo o bajo?
Aşağıya mı iniyorsunuz?
¿ Bajan?
Eski çalışanın öldü, sabote edilmiş okul otobüsü tepeden aşağıya yuvarlandı ve ben de Veronica'nın güvenliğinden endişe etmeye başladım.
Un antiguo empleado tuyo aparece muerto, un bus saboteado se cae por un barranco, y yo me empiezo a preocupar por la seguridad de Veronica.
Saldırıya uğradım, aşağılandım ve yanıltıcı bir sakız teklif edildi.
Fui atacado, humillado, y engañado con goma de mascar.
Aşağı adım at Butters.
¡ Ya bajate, Butters!
Sanmıştım ki yiyecekleri kuyulamamızın tüm sebebinin şeylerle uğraşmak zorunda kalmayacaktık idi... kanyon sürüngenleriyle. Rehberin yapmayın dedikten sonra bile yiyeceği buraya, aşağıya indirmeleridir. Zhang'lerdir!
- Pensé que la idea de dejar nuestra comida era para no tener que lidiar con estos "arrastradores del cañón".
Ateşin, yaklaşık 400 m. aşağıya inmek için yeterli oksijene sahip olması, binanın aşağıdaki 8 katını mahvetmek için yeterli enerjiyi barındırması mümkün olamazdı.
El fuego no tenía suficiente oxígeno para recorrer 400 metros, ni la energía suficiente como para destruir los pisos de abajo.
Willie, bu sefer toprağa paralel olarak ilerlemeden önce 9 metre aşağıya ineceğiz.
Esta vez iremos a 10 m de profundidad antes de cavar horizontalmente.
Sadece aşağıya gel. Gidip yardım bulmamız lazım.
bájate de ahí, tenemos que buscar ayuda.
İn bakayım aşağıya. - Lütfen yapma...
- Vamos, baja.
- İn bakayım aşağıya.
- Por favor, no...
Seni kıçından vurup balkondan aşağıya atarım.
Te voy a pegar un tiro, cerdo, y a tirarte por el balcón.
Tek kelime daha etme yoksa oraya gelir, seni aşağıya kendim atarım.
Cállate ya, o voy ahí y te empujo.
Yardım için bir aşağıya bir Gölge Savaşçıları takımı gönderiyoruz.
Estamos enviando un escuadrón de Guerreros Sombra de apoyo.
Kızımın aşağıya inmesini istiyorum.
Me gustaría que mi hija esté aquí abajo.
- Aşağıya inin! Yoksa merdiveni alırım!
- Bajen rápido o me llevo la escalera.
Düğmelerini açıp aşağıya yaklaştım.
Empecé a desabrocharle la ropa y a bajar.
Aşağıya, seni yarım akıllı sersem!
¡ Espera allá abajo, imbécil!
"Uçurumdan aşağıya atlamak harika olmaz mıydı?"
"¿ No sería estupendo lanzarse por el acantilado?"
Saçmalama adamım, annem odayı baştan aşağı temizledi.
No. Mi madre ya arregló la habitación.
O geçitten aşağıya bir atınız olmadan mı indiniz?
¿ Bajó desde ese paso sin un caballo?
- Aşağıya gidip bir göz atacağım.
- Bajaré para echar un vistazo.
Eğer tapınaktan aşağıya atlayabilir boncuğu alabilirsen o zaman arkadaşlarını kurtarırım.
Si puedes saltar al fondo de la pagoda para recoger la cuenta entonces los salvaré.
Bak, atlarım aşağıya!
No me hagas saltar.
Haydi bakalım. İn aşağıya.
Vamos, recuéstate.
Eğer burada çalışmıyor olsaydım, bu kilise aşağıya inerdi.
Si yo no lo estudio aqui esta iglesia será escombros.
Eğer uyanırsa omuzlarını aşağıya doğru bastırmanı istiyorum, tamam mı?
Necesito que agarres sus hombros por si se despierta, ¿ está bien?
Şimdi aşağıya atarım seni.
Tú eras lo único que se caía.
Botunu çaldıklarını aşağıya yazdım, Burada çok var, Pekala bu öldürüldü ve boğuldu.
Escribiré que te roban la barca, que eran muchos, entonces volcaron y se ahogaron.
Üst kattaki gibi aşağıya da acil durum butonu koyalım mı diyecektim?
Disculpe, ¿ quiere un botón de alarma abajo al igual que arriba?
Ofisi baştan aşağıya kontrol ettim, ancak hiç kağıt bardak bulamadım.
He registrado por todas partes, Y no he encontrado ningún vaso.
Telefonu seni rahatsız etmesin diye aşağıya götüreceğim, tamam mı?
Seguiré con la llamada abajo así no te molesto, ¿ está bien?
Çekicilik seviyesi benden aşağıda olan kızlarla takıldığım olmuştu. Ama, bilirsiniz işte, sarhoştum.
Quiero decir, yo me he liado con la tía ocasional que estaba por debajo de mi nivel de atractivo, pero, ya sabeis, estando borracho.
- Onu aşağıya bırakacağım!
¡ Voy a dejarla escaleras abajo!
O şey üzerindeyken buraya girmeyi denersen, donundan tutar seni dördüncü kattan aşağıya sallandırırım.
Si te metes aquí con eso, te haré un calzón chino atómico de cuatro pisos.
Tek anlamadığım şey, bizi aşağıya çeken hortumu nasıl yaptığın?
- Lo unico que no entiendo es ¿ como hicistes el tornado que nos arrastro?
Peki.. Birazdan aşağıdayım.
Bueno, ya bajo.
Ya hemen konuşursun ya da seni arabadan aşağı atarım.
- E, habla ahora o te tiro del coche.
Bundan böyle itilip kakılmayıp, aşağılanmayacağımızı Roma'ya göstermeliyiz.
Debemos mostrarle a Roma que no volverán a patearnos o humillarnos.
Cheetos yiyordum, bir tanesini kaçırdım ve çenemden sekerek önce omuzuma çarptı sonra da kolumdan aşağıya yuvarlanarak, tekrar poşetin içine düştü.
Estaba comiendo algunos chizitos y le erré a mi boca con uno y rebotó en mi pera y en mi hombro y luego rodó por mi brazo hasta la bolsa.
Sanırım fıçılardan birinin devrildiğini duydum. İnip aşağıya bir kontrol edeceğim.
Creo que acabo de escuchar caer una jarra voy a comprobarlo.
Cesur kahraman, bulduğun cevabı aşağıya yansıtacağım.
Valeroso héroe, la respuesta que has encontrado, la reflejaré abajo.
Hiç kimse daha önce bunun gibi bir şey görmemişti. Biz çaldığ mız zaman korumalar altlarına yapardı çünkü sahneden aşağıya dalan gençler görmeye alışmamışlardı.
La gente nunca había visto algo como eso, así que los del equipo se mojaban los pantalones cuando veían a los chicos
Bir duş alayım, sonra aşağıya inip partiye devam edelim.
Voy a darme una ducha rápida, y luego podemos volver a la fiesta.
Çavuş Hauk kararına karşı çıkarsa ya da daha sağlam bir suçlama olursa aşağı mahkeme salonuna iner.
O, si el Sgto. Hauk combate su decisi � n o si hubiera un cargo m � s sustantivo, ir � abajo a un comit � de juicio.
Yukarıdaydım. Aşağıya inmenize izin vermediler.
No me dejaban bajar...
Ben, ben, ben aşağıya iniyorum, Kelly ile buluşacağım ve birkaç içki içeceğiz.
Tengo que bajar a tomar algo con Nelly.
Duyduğumuz acıyı bastırıyor ve zayıflıklarımızı saklayarak başkalarınız korkutuyoruz ya da onlara dişlerimizi gösteriyor ve ancak kendimizi daha da aşağılık hâle getiriyoruz.
Nosotros reprimimos nuestro dolor, e intimidamos a otros por esconder nuestras debilidades de ellos, o les enseñamos los dientes, haciéndonos sólo más infames.
Birincisi, anladığımız üzere kurban nehrin üst kısmında atının üstündeyken vurulmuş ve sonra aşağıya nehir kenarına yuvarlanmış.
Uno, a nuestro entender... la victima se cayó del caballo cuando le dispararon Aquí en la parte superior del banco del arroyo... y después rodó hasta aquí al lecho del arroyo.
Aşağıya gidip onu almalıyım.
Voy a bajar por ella

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]