Bebek mi traducir español
3,151 traducción paralela
Bebek mi?
¿ Un hijo?
Bebek mi tekmeliyor?
¿ El bebé está pateando?
Bunun içinde bir bebek mi var?
¿ Hay un bebé ahí?
Bebek mi yoksa prezervatif mi...
- Muñeca o un condón?
Sarhoş olup bir bebek mi dünyaya getirmek istedim?
¿ Me emborracho y traigo un un bebé al mundo?
Ne oldu, süper seksi erkek arkadaşın seni çok fazla seviyor ve evlenip, bir sürü bebek mi yapmak istiyor?
¿ Qué, tu novio buenorro te quiere demasiado... y quiere casarse y tener bebés?
Gerçek şu ki... Olay Emma ve bebek mi yoksa...
La verdad es que... no sé si es Emma y el bebé, o... qué.
Mızmız bebek mi?
¿ Bebé llorón?
O bir bebek mi?
¿ Eso era un bebé?
- Bir bebek mi doğurdun?
- ¿ Entregaste a un bebé?
Onları tekneden indir dediğimde "Onları kamarama götür ve bir bebek doğurt" anladın herhalde.
Entonces cuando dije "Sácales del barco", tú oíste "llévales a mi camarote y que salga el bebé".
Burası benim mekanım bebek.
Esta es mi zona, cariño.
Evet, bu yüzden mi peşime bu kadar bebek bakıcısı taktı?
Sí, así que ahora va a endilgarme todas las niñeras que pueda, ¿ es eso?
Ve bebek bakıcılığım bitti.
Y mi trabajo de niñero se acabó.
Aklım gelişime yardımcı olacak geri dönüşümlü organik tahtadan yapılmış logo al ama kalbim oyuncak bebek diyor.
La cabeza me dice que escoja los cubos para estimular el desarrollo fabricados de madera reciclada orgánica, pero mi corazón me dice muñeca de princesa.
Bebek melez mi şimdi?
Entonces, ¿ el bebé es mulato?
Arabada bebek koltuğunuz olmadığı için mi onu buraya getirmediniz?
¿ Y no la trajiste aquí porque no tienes un asiento de bebé?
Bebek Konuşması Benim adım Pıyofösöy Vobinsivin.
Mi nombre es Pwofesor Wobinswin.
- Bebek değil, değil mi?
No es el bebé, ¿ verdad?
Neredeyse hayatını kaybediyordun. Ama bebek, o benim de kaybımdı.
Tú casi pierdes tu vida, pero el bebé... esa también fue mi perdida.
Sahte bir bebek ve aletlerle dolu bir bebek arabası olabilir mi?
¿ Bebé falso y carrito lleno de herramientas?
Hâlâ öyleyim bebek. Kalbimde öyleyim.
Lo soy, cariño, en mi corazón.
Cathy, dün gece bloguma girip bebek istediğimizi mi yazdın?
Cathy, ¿ entraste anoche en mi blog y posteaste que queríamos un bebé?
O bebek benim neşemdi.
Ese bebé era mi alegría.
Dr. Rance bebek olmadığını söylemek için mi aramıştı?
¿ El Dr. Rance cuando llamó para decir que no había bebé?
Ben... Annem çok dindar ve ben de ona İsa Bebek'ten gelmiş gibi sesli mesaj bırakmaya bayılıyorum.
Mi madre es muy religiosa y me gusta dejarle mensajes en su buzón de voz del niño Jesús.
"Bebek yüzlüler" mi demek istedin?
¿ "Faldas"?
Yani... Amy'yi hep bebek arabasında tutmanız oynadığı oyuncaklar olsun biraz baskıcı bir davranış, değil mi?
La forma en que siempre ponen a Amy en su carrito o en su sillita, tu sabes, es un poco opresivo, saben.
Bebek senin mi?
¿ Es tuyo?
Belki kaderinde kızımla bir son yoktur ama eğer bi şans varsa, olabileceğini düşünüyorsan lütfen, tanrı aşkına bir şans ver, çünkü onu ölesiye seviyorum ama şu anda o sanki bir Rus bebek seti gibi ve onların hepsi tamamen sevimsiz.
Sé que no será tu destino terminar con mi hija, pero... crees tener alguna posibilidad, por favor, Dios, inténtalo, porque te amo a morir, pero ella esta como un juego de... muñecas rusa ahora, y cada una de ellas es una perra.
Bebek mi doğuyor?
Estas...
Bu işlem bebek için güvenli mi?
¿ Es seguro para el bebé?
Karımla ikinci bir bebek için konuşmam lazım.
Tengo que hablar con mi mujer sobre tener un segundo bebé.
Şu anda gerçekten başka bir bebek istemiyorsun, değil mi?
Realmente no quieres tener un segundo bebé ahora mismo, ¿ verdad?
Bodurum, kollarım bacaklarım bebek gibi kısacık ve kafam vücudumdan büyük.
Soy chaparro, tengo una pequeña salchicha brazos y piernas de bebé, y mi cabeza mas muy grande para mi cuerpo.
Senin için mi yoksa bebek için mi?
¿ Fue por ti, o por el bebé?
Karım bugüne kadar iki başkandan bebek doğurdu, sende onlardan biri olacaksın.
Mi mujer tuvo dos de los hijos del presidente, y tú eres uno de ellos.
Şimdi de senin kız arkadaşının bebek kontrolü için mi işi kaçırıyorum?
¿ Ahora estoy faltando al trabajo para ver a tu novia en la revisión de su bebé?
Bebek hep böyle mi kokar?
¿ Tú bebé va a oler así?
Annem bebek sahibi olamayacak kadar yaşlı.
Mi madre es demasiado mayor para tener un hijo.
Rex'in bebek bakıcılığını yapmaktan nerelere gelmişim değil mi?
Mucho tiempo desde que fui la niñera de Rex, ¿ verdad?
Eğer beni spor arabamla ilgilenirken görmüş olsaydın, Eğer beni kaşmir hırkamı fırçalarken görmüş olsaydın, o zaman benim güzel şeylerle nasıl ilgilendiğimi görürdün ve bu bebek benim en güzel şeyim olacak...
Si me hubieras visto cuidar de mis coches deportivos, si me hubieras visto cepillar mi abrigo de cashmere, entonces me habrías visto preocuparme por cosas bonitas, y este bebé va a ser la cosa más bonita...
Hâlâ bebek partisini mi düşünüyorsun?
¿ Todavía estás hablando de esa fiesta para el bebé?
Bebek demişken sormalıyım, kız mı erkek mi?
Y hablando de bebés Tengo que preguntar es, ¿ niño o niña?
İşe geri dönmem gerek. Bebek iyi mi?
Tengo que volver al trabajo. ¿ El bebé está bien?
Frankie, anneme benim ya da bebek hakkında bir şey söylemedin değil mi?
Frankie, no le contaste a mamá lo del bebé, ¿ verdad?
Pil aldık! Sence de muhteşem değil mi? Selam, bebek.
¡ Compramos baterías! ¿ No es guapísimo? Hola, nena.
Bu bebek benim için sana siyasi bir değer katmanın bir yolu.
Este bebé es mi manera de darte una pequeña recompensa política por tus deslices.
Junior bağımsız... ve minik yeğenim... dünyaya gelmiş en kolay, en zevkli bebek.
Junior es independiente y mi sobrina es la más linda y deliciosa bebé que haya nacido.
Bebek sesi mi o? Ne oluyor yahu?
¿ Eso es un bebé?
Kapımın önünde bir bebek var.
Hay un bebé en mi puerta.