Beklemeliyiz traducir español
1,129 traducción paralela
Ama onu radyo istasyonunda beklemeliyiz.
Pero deberíamos esperarlo en la estación de radio.
Onları burada beklemeliyiz.
Hemos de esperarlos aquí.
Konuşmak isterdik, ama gidip lobide oturmalı ve limuzini beklemeliyiz. - Tamam.
Nos encantaría quedarnos a conversar, pero tenemos que ir al vestíbulo... a esperar la limusina.
Daha fazla ilerlemeden önce benzinin akmasını beklemeliyiz. Hey, MacGyver!
Debemos dejar salir al gas antes de perforar.
Biraz daha beklemeliyiz.
Igual ahora no nos queda otra que esperar.
Sabırlı olmalıyız ve beklemeliyiz.
Debemos tener paciencia y esperar.
Belki yarına kadar beklemeliyiz.
Mañana será mejor.
Bu arada, burada beklemeliyiz.
Entretanto, debemos esperar aquí.
Bence birkaç gün beklemeliyiz.
Deberíamos esperar unos días.
Bence her şey yerli yerine oturuncaya kadar beklemeliyiz.
Creo que debemos esperar hasta que las cosas se establezcan.
Evlenene kadar beklemeliyiz.
Debemos esperar hasta que nos casemos.
Eğilip beklemeliyiz.
Debemos estar pendientes y esperar.
Ama belki de, onları beklemeliyiz.
Pero quizá debiéramos esperar.
Önce savaşın sonuna kadar beklemeliyiz!
¡ Debemos esperar el fin de la guerra! ¡ No!
Tehlike sona erene kadar bu şekilde beklemeliyiz!
No desistiremos hasta que puedan irse.
Mucizenin işe yarayıp yaramadığını anlamak için ne kadar beklemeliyiz?
¿ Cuánto tendremos que esperar antes de saber si el milagro funcionó?
Bunca zaman geçtikten sonra, bir anda gelen bu ilk temas, acaba bir numara mı beklemeliyiz?
Es un riesgo. Este primer encuentro, de pronto, después de tanto tiempo... Hay que temer una emboscada.
Sadece onu yaprağından düşürecek olan rüzgarı beklemeliyiz.
Sólo tenemos que esperar a que sople el viento y el fruto caiga en nuestras manos.
Belki de birkaç yüzyıl beklemeliyiz.
Quizá podamos esperar un par de siglos...
Belki de onu Celile'de beklemeliyiz.
Tal vez debamos esperarlo en Galilea.
- Belki de yardım gelmesini beklemeliyiz.
- Es mejor esperar o pedir ayuda.
- Beklemeliyiz
- Tenemos que esperar!
Şüphesiz, aydınlatma fişeğini beklemeliyiz efendim, malum, ben ışıklı ortamda çalışırım...
Deberíamos esperar las bengalas, tengo un estilo luminoso.
Biraz daha beklemeliyiz.
Hay que esperar para salir.
Şu Grace George denen kadını bulup onları beklemeliyiz.
Tenemos que buscar a esa Grace George, y esperar a que aparezcan.
- Ben geri dönene kadar beklemeliyiz.
- ¡ Debemos esperar a que Ben regrese! - Esperaré hasta donde pueda.
15 dakika daha beklemeliyiz.
Hay que dejarlos otros 15 minutos.
Bir anda saldırmayı isterim ama doğru an gelene dek beklemeliyiz.
Sería mejor enfrentarnos a ellos. Pero deberiamos esperar el momento propicio para golpear, y entonces lo haríamos con fuerza.
Bence, bizden ne istediklerini öğrenene kadar beklemeliyiz.
Creo que deberíamos esperar hasta saber lo que quieren.
seninle şahsen konuşabilmek isterdim, ama bunu biraz daha beklemeliyiz.
Me habría gustado hablarte en persona, pero habrá que esperar.
İlk işarette hareket edebilecek konumda beklemeliyiz.
Hay que inventar un plan que funcione en el acto.
goruluyor ki bir sure beklemeliyiz.
Vas a tener que esperar.
- Hortum ekibini beklemeliyiz.
- Debemos esperar al equipo.
Sanırım bir sonraki uçuşu beklemeliyiz.
Supongo que tendremos que esperar hasta el próximo avión.
- Beklemeliyiz.
Tenemos que esperar.
- Tanrı bizi çağırana dek beklemeliyiz.
Tenemos que esperar a que nos llame Dios.
Bir kaç dakika gazın etkisinin geçmesini beklemeliyiz.
¡ Hay que esperar a que se disipe el gas!
Beklemeliyiz.
Sólo tenemos que esperar.
Bence biraz daha beklemeliyiz...
- Deberíamos esperar...
- Bence emin olmak için beklemeliyiz.
- ¿ Y no esperar para asegurarse?
Onları görene kadar beklemeliyiz.
Deberíamos esperar hasta verlos.
- Birkaç gün daha beklemeliyiz.
- Deberíamos esperar unos pocos días más.
Belki de, ona güzel haberi vermek için yarına kadar beklemeliyiz.
Quizá debamos esperar para darle la buena noticia.
Donatello, asa her on iki saatte bir çalışır çalışmasını beklemeliyiz.
Donatello, estaremos esperando por el cetro... cada doce horas como has dejado dicho.
Reaktörünün soğumasını beklemeliyiz.
Debemos esperar a que su reactor se enfríe.
Beklemeliyiz.
Tenemos que esperar.
Sadece boğuldu. Biraz beklemeliyiz.
Se ahoga, esperamos unos minutos y ya.
- Sanırım Huff gelene kadar beklemeliyiz.
Pienso que deberíamos esperar que regrese Huff.
Bay Rich'i beklemeliyiz burada olacağını söyledi.
Esperaremos al Sr. Ricón porque nos aseguró que vendría.
Bence beklemeliyiz.
Creo que deberíamos esperar.
Mariel'i de beklemeliyiz. Hayır.
Debemos esperar a que llegue Mariel...
bekle 9205
beklemek 37
beklerim 153
bekleyin 1931
bekledim 48
bekle beni 131
bekleme 36
bekleriz 49
beklemiyordum 16
bekleyeceğim 167
beklemek 37
beklerim 153
bekleyin 1931
bekledim 48
bekle beni 131
bekleme 36
bekleriz 49
beklemiyordum 16
bekleyeceğim 167
beklemedeyim 24
bekle bir dakika 1308
bekleyelim 43
beklesene 61
bekle bir saniye 289
bekleyin bir dakika 145
bekleyin lütfen 40
bekleyemem 97
bekle biraz 541
beklemek istemiyorum 17
bekle bir dakika 1308
bekleyelim 43
beklesene 61
bekle bir saniye 289
bekleyin bir dakika 145
bekleyin lütfen 40
bekleyemem 97
bekle biraz 541
beklemek istemiyorum 17