English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ B ] / Bırakıyorum

Bırakıyorum traducir español

6,128 traducción paralela
Sizi sevdiğim için birkaç göz damlası da bırakıyorum.
Os voy a dar unos cuentagotas porque me gustáis chicos.
Seni son kez bırakıyorum.
- Te dejo por última vez.
İletişime nasıl geçmek istiyorsanız onu size bırakıyorum.
Puede comunicarse conmigo, cuando usted quiera.
Phoenix'i bir kerecik sana bırakıyorum ve şu manzaraya bak!
¡ Te dejo a Phoenix una sola noche!
Seni 5 dakikalığına yalnız bırakıyorum ve mutfağımı parçalarken buluyorum.
Así que te dejo por cinco minutos y ya has destruido mi cocina.
Bazen Henry'nin ayakkabısının içine not bırakıyorum.
A veces pongo una nota en uno de los zapatos de Henry.
Açık olalım, senin için çalışmayı bırakıyorum.
Solo para que quede claro, dejo de colaborar con tu gente.
Artık gizli hayranın olmayı bırakıyorum.
Deja de defender a tu admirador no tan secreto.
" Bütün varlığımı, ikinci çocuğum ve en sevdiğim oğlum Moe'ya bırakıyorum.
"Dejo la totalidad de mi vasta herencia a mi segundo hijo y mi hijo favorito, Moe."
Köşeyi bırakıyorum.
Mi renuncia a mi columna.
Senin için küçük dozlar bırakıyorum.
Esas pequeñas dosis son para ti.
- Onları minibüste bırakıyorum.
- Los dejo en la furgoneta.
M.O.D.O.K., İntikamcıları senin uyumlu ellerine bırakıyorum.
¡ M.O.D.O.K., dejo a los Vengadores en tus capaces manos!
Yalnız bırakıyorum kusura bakma.
Lo siento por marcharme.
Okulu bırakıyorum.
He terminado con el instituto.
Tamamdır. Davetiyeyi buraya bırakıyorum. Sen enine boyuna düşün.
mira vo... voy a y... tú... tú puedes meditarlo.
Çiçekleri buraya bırakıyorum. Doğru zaman ne zamansa o zaman halledersin.
Bueno, dejaré aquí las flores y cuando te venga bien, puedes...
Bırakıyorum burayı.
- Me voy de aquí.
Bırakıyorum.
Renuncio.
Ben, beynimin birinden korkma merkezini devre dışı bırakıyorum.
Desactivo mi cerebro para evitar temerle a alguien.
Dolayısıyla meydanı size bırakıyorum.
Así que... Cedo la palabra a todos ustedes.
Bu işi bırakıyorum.
Voy a abandonar esta vida.
Baba Ruhumu senin ellerine bırakıyorum.
PADRE en tus manos encomiendo mi espíritu.
İyi dostumu size bırakıyorum, Kid Rock!
Una ovación para mi gran amigo, Kid Rock.
Kendimi tamamen sizin merhametinize bırakıyorum.
Me pongo por completo a vuestra merced.
Bırakıyorum... Sahiden.
Lo estoy dejando, de verdad.
Onları bu konuda sürekli uyarıyorum. Seni serbest bırakıyorum.
He estado advirtiéndoles sobre esto.
Onu ustalıkla nefessiz bırakıyorum bilincini kaybetmesini sağlıyorum.
Le extraigo la vida de forma experta... dejándola inconsciente.
Seni zor bir zamanda bırakıyorum Marcus ama sende sende, hissin güçsüzleştirdiği bir irade yok.
Te dejo en tiempos horribles, Marcus, pero tú... tienes una fuerza que no se debilita por el sentimiento.
Numaram geliyor, alıyorum veya bırakıyorum.
Mi nombre aparece, puedo aceptar o declinar.
Çocukları oraya bırakıyorum ve iki hafta yalnız zaman geçiriyorum.
Dejo a los niños ahí y paso dos semanas solo.
Herkes gibi cezanı çekmen için seni bırakıyorum küçük hanım.
Voy a dejar que lo afrontes tú sola, jovencita, igual que todo el mundo.
Ben silahımı bırakıyorum gördün mü?
Voy a guardar mi arma, ¿ de acuerdo?
Evet, tamam. Bırakıyorum.
De acuerdo, sí, ahora mismo.
Şimdi bırakıyorum.
Ahora mismo te suelto.
Burayı ikinize emanet bırakıyorum, ben yokum.
Apuesto que con vosotras dos cerca, no lo tendré.
Ta-er sah-fer, Ra's al Ghul'un adına seni serbest bırakıyorum.
Ta - er sah - fer, en el nombre de Al Ghul Ra... Te libero.
8 yaşındayken burada başlamıştım... ve 31 yaşında da burada bırakıyorum.
Empecé aquí cuando yo tenía 8 años de edad y me fui cuando tenía 31.
Bırakıyorum!
¡ Lo dejo!
Ben nakit para bırakıyorum.
Yo dejo el dinero.
Ben seni yanındaki kızın hatırına bırakıyorum.Hadi Git.
Déjelo señor, que se vayan.
Yemeği bırak, adını bile duyduğumu sanmıyorum.
No creo que haya escuchado nunca esa palabra y mucho menos que lo haya comido.
Geceleri çalışıyorum, bar kavgalarını önlüyorum, sarhoşlarla dertleşiyorum ve herkes bahşiş bırakıyor.
Trabajo de noche, detengo las peleas, a los borrachos les gusta hablarme, y todos me dejan propinas en efectivo.
Çocuklarımıza olan hassasiyetimizi anlıyorum ama o kızdan sonra sen arındıktan sonra artık bunları geçmişte bırakırsın sanmıştım.
Entiendo la debilidad por nuestros hijos, pero pienso que después de esa chica, después de que la drenaras, pensaba que estabas harto de todo esto.
Crowley'i arayıp onu Winchesterları tek başıma yakaladığım hakkında bilgi vermek istediğimde bırak teşekkürü daha aramalarıma cevap alamıyorum.
Y cuando llame a Crowley para informarle que he atrapado a los Winchester. Si es que acaso me atiende ¿ crees que me dará las gracias?
Neden bunu öylece ortalıkta bırakırlar anlamıyorum.
Simplemente no entiendo por qué alguien lo dejaría aquí para que lo encontremos...
Merhaba Max. Bunları bırakıyorum.
Hola, Max.
Neden medeniyetin cevher taşı Paris'i bırakıp da bu bok çukuruna dönmek zorunda kaldığımı hiç anlayamıyorum.
¿ Por qué tuve que irme de París, la joya de la civilización? Y volver a este agujero de mierda. Nunca lo entenderé.
Evli, iki çocuklu ama 24 yaşındaki asistanıyla ilişkisi olduğu ortaya çıktı. Kızı bizzat kendi, şaka yapmıyorum kız 2 senenin ardından sirk okulunu bırakınca işe almış.
Mujer y dos niños y le pillaron teniendo una aventura... con su ayudante de 24 años, a quien contrató personalmente... después de que dos años de, no estoy de broma, clases de circo no funcionaran.
Bırak iş yapmayı, kulağımda vızıldayıp duran birileri olduğu sürece akıl sağlığımı koruyabileceğimi dahi sanmıyorum.
Para el almuerzo, literalmente me encerré en el baño y comencé a llorar. No puedo imaginar permanecer cuerdo con alguien zumbando en mi oído todo el día Sin permitir que pueda hacer algún trabajo.
Şu an telefona bakamıyorum, lütfen mesaj bırakın.
Ahora estoy lejos de mi teléfono, pero deje un mensaje- -

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]