Duydunuz traducir español
7,438 traducción paralela
Hiç bir hemşire, bir anoreksik ve bir ponpon kızın mezuniyet balosuna gittiğini duydunuz mu?
¿ Escuchaste ese sobre la enfermera, la anoréxica, y la animadora que fueron al baile de bienvenida?
Bunun kimin partisi olduğunu duydunuz mu?
Oye, ¿ sabéis de quién es esta fiesta?
Neler duydunuz bilmiyorum?
No sé que habrá oído, ¿ sí?
Bu konuyla ilgili herhangi bir şey duydunuz mu?
¿ Sabes algo de eso?
Adını duydunuz mu?
Barrett McLaughlin.
Ah, Bayan Grant, ah, askeri üslerin kapatılması ile ilgili bir dedikodu duydunuz mu?
Señora Grant ¿ ha oído los rumores sobre el cierre de bases militares?
# Craig'in annesinin çalılığı # # ve onun bizi drone'lardan kurtardığı masalı duydunuz mu?
* ¿ Habéis oído la historia del * * arbusto de la madre de Craig, y de la noche en que nos salvó de los drones? *
Duydunuz mu?
¿ Acabaste de escuchar eso?
Doğru duydunuz!
¡ Así es!
CDC'yi duydunuz, değil mi?
Ha oído hablar de la CDC, ¿ no?
Tahmin edeyim. Bayan Sparrow'un sınıfında bir kişilik açık olduğunu duydunuz.
Déjenme adivinar... supieron que hay un puesto en la clase de la Srta. Sparrow.
- Onları duydunuz mu?
- ¿ Sabe algo de ellos?
- Onu duydunuz.
- Ya habéis oído.
Oğlumun çalışını duydunuz.
Han escuchado tocar a mi hijo.
- Onu duydunuz, gidelim!
- Ya lo oíste, vamos!
Mideme ineceksiniz, duydunuz mu?
Vas a perder, ¿ me escuchas? ¡ En mi cara!
- Beni duydunuz.
Ya me has oído.
Duydunuz mu beni?
¿ Me escuchan?
Kocanızın Valilik makamında bir stajyerle yattığı dedikodusunu duydunuz mu?
¿ Has escuchado los rumores de que tu esposo se está acostando con una pasante en la oficina del gobernador?
Onu duydunuz.
Ya lo escucharon.
Duydunuz mu Bay Bray?
¿ Me oyó, Sr. Bray?
- Duydunuz mu millet?
¿ Oyeron eso?
Meraktan soruyorum, bizi nereden duydunuz?
Por curiosidad, ¿ como nos ha conocido?
Siz de duydunuz mu?
¿ Oyeron eso?
Dün gece herhangi bir şey görüp duydunuz mu?
¿ Vio o escuchó algo anoche?
Evet, doğru duydunuz.
Sí, ya me habéis oído.
- Dwight Dziak ismini daha önce duydunuz mu?
¿ Alguna vez escuchó el nombre Dwight Dziak?
Pekâlâ, onu duydunuz!
¡ Bien, la habéis oído!
- Bu sabahki çalışmandan sonra enerjiye ihtiyacın olur diye düşündüm. - Duydunuz mu?
Pensé que necesitabas una recarga después de tu ejercicio de esta mañana.
- 81, duydunuz mu?
81, ¿ me reciben?
Sorunları duydunuz mu Bay Brody?
¿ Ha oído de las tribulaciones, señor Brody?
- duydunuz?
- de la bestia?
- Pepper Evans'ı duydunuz mu?
¿ Escucharon alguna vez de Pepper Evans? No. ¿ Quién... quién es él?
Onu duydunuz askerler.
Ya escucharon, tropa.
Onu duydunuz eziciler. Yürüyün.
Ya lo oyeron, destructores. ¡ Muévanse!
Cızırdamayı duydunuz mu?
Vale, bien, ¿ oye ese chisporroteo?
Duydunuz mu bayım?
¿ Me oyes, señor?
Ne duydunuz?
¿ Qué es lo que habéis podido oír?
Kıkırdayan domuzu duydunuz mu hiç?
¿ Habéis oído hablar de la risa de cerdo?
- Belki de yanlış duydunuz.
Quizás lo escuchó mal.
Bayan Hutton büyükbabanızı şarkıyı söylerken duydunuz mu?
Señorita Hutton, ¿ alguna vez escuchó a su abuelo cantar?
Hollandalı küçük oğlan hakkındaki hikayeyi duydunuz mu Dr. MacLeod?
¿ Sabes la historia del pequeño chaval holandés, Dr. MacLeod?
- Dedikoduyu duydunuz mu?
¿ Has oído el rumor?
Şunu duydunuz mu?
¿ Lo escuchaste?
Kalkın ayağa, duydunuz mu?
Levántense, ¿ me escucharon?
Sözcüyü duydunuz. Beyaz Saray nükleer güç kullanımını göz ardı etmiyor.
Acaban de oír al portavoz decir que la Casa Blanca no ha descartado el uso de fuerza nuclear.
- Duydunuz mu?
¿ Oyeron eso?
Matematiği daha önce duydunuz herhalde.
Matemáticas... tal vez han escuchado sobre ella.
Onları yataklarına gönder! Babamı duydunuz.
¡ Mándalos a la cama!
- Bunu asıl bizim sormamız gerek. Nereden duydunuz?
Sí, mucho.
Bir şey duydunuz mu?
¿ Oyeron algo?
duydunuz mu 459
duydunuz mu beni 21
duydum 657
duydun mu bunu 28
duydum ki 65
duydun mu 1424
duydun mu beni 209
duydun 82
duydum seni 20
duyduğuma sevindim 26
duydunuz mu beni 21
duydum 657
duydun mu bunu 28
duydum ki 65
duydun mu 1424
duydun mu beni 209
duydun 82
duydum seni 20
duyduğuma sevindim 26