Erkek traducir español
62,423 traducción paralela
Benimle erkek seçmek ister misin?
¿ Quieres elegir tíos conmigo?
Birçok erkek için et açısından zengin bir beslenme düzeni erkekliğin göstergesi sayılarak güçlü ve erkeksi olmakla özdeşleştirilir.
- Para mucha gente, comer una dieta rica en carne es como el reflejo de su hombría, y asociado con ser fuerte y varonil.
- Erkek eskort servisi adı gibi oldu.
Suena como un servicio de prostitutos.
Erken ayrılıp eve gitmiştim ve erkek arkadaşıma sürpriz yapmıştım.
Salí temprano, fui a casa y sorprendí a mi novio.
Erkek kardeşim Michael Londra'ya beni ziyarete gelmişti.
Mi hermano Michael vino a visitarme a Londres.
Sağ ol, Ginley. Darius Pringle, 36 yaşında, sağlak, açık tenli bir erkek.
Gracias, Ginley.
Erkek ol ve bir araba sat bugün adamım.
Sé alguien. Vende un auto, mi hombre.
Kızının erkek arkadaşının numarasını araştırınca...
El número del novio de tu hija.
Suriye'de, on yıllık kuraklık geçimlik tarımı mahvedince bir çok genç erkek kırsal bölgeden kaçtı ve şehirlere göç ettiler...
En Siria, una sequía de diez años Arruinado agricultura de subsistencia, Por lo que decenas de hombres jóvenes Huyeron del campo Y se trasladó a la Ciudades - juventud sin objetivo,
Erkek ol!
¡ Sé un hombre!
Ne kadar güçlü bir erkek olduğunu anlatırım!
¡ Siempre les diré de tu virilidad!
Bu seni daha az erkek mi yapar?
¿ Eso te hace menos hombre?
Birçok erkek seks yapabilir.
Muchos hombres pueden tener sexo.
Birçok erkek çocuk yapabilir.
Muchos hombres pueden tener hijos.
Artık erkek oldu.
Ahora es su propio hombre.
O altın değerindeki makaslar onların Storybrooke'da olmalarının tek sebebi senin erkek arkadaşın.
sólo están aquí por culpa de tu novio.
- Bir erkek ve bir kadın?
- ¿ Un hombre y una mujer?
Bir erkeğe, bir erkeğe, bir erkeğe ve bir kadına sahip olamazsın. Emin olmayan bir erkek, bir kadın ve bir kadın -
No se puede tener un hombre y un hombre, un hombre y una mujer, un hombre que no está seguro, y una mujer y una mujer...
- Bunların ikisi de erkek mi?
- ¿ Las dos vacas son macho?
- Evet ikisi de erkek.
- Sí, las dos son macho.
Hepsi erkek.
son todos los hombres.
Ayrıca, bu sıralarda ölmek üzere olan biyolojik babasını yeni bulmuş, siyah üvey bir erkek kardeşim var.
Y tengo un hermano adoptado negro quien recientemente contactó con su padre biológico, que se está muriendo.
Yanında erkek arkadaşı olmayacak.
No trae a su novio.
Ve yakışıklı bir erkek sana pasta teklif ettiğinde, ona teşekkür et.
Y cuando un chico guapo que te adora te ofrece pastel, di gracias.
Randall bu okuldaki tek siyahi çocuk, ama en azından burada kızkardeşi ve erkek kardeşi onunla birlikte.
Randall es el único chico negro de la escuela pero al menos aquí tiene a su hermano y a su hermana.
Erkek erkeğe?
De hombre a hombre.
Bir erkek olarak evrimsel bir DNA'mı koruma dürtüm var.
Bueno, como hombre, tengo un motor evolucionario para preservar mi ADN.
Ama bir günlüğüne de olsa babamla olmak bir erkek olmak ömür boyu acınmaya bedel bu.
Pero... solo un día con mi padre... siendo un hombre... eso vale toda una vida de lástima.
Sana iyi bir erkek kardeş olmadım, değil mi?
No fui un muy buen hermano para ti, ¿ no?
Belki o da senin yakışıklı, akıllı ve çok ince bir erkek olduğunu düşünüyordur. Harbi mi?
O puede que piense que eres atractivo, inteligente, un chico increíblemente agradable al que es fácil acercarse.
Ve annelerinin Terry adında bir erkek kardeşi varmış, doğum sırasında ölmüş.
Y después su madre tenía un hermano, Terry, el cual murió poco después del ratonacimiento.
Kütün erkek, kadın ve çocuğu.
Cada hombre, mujer y niño.
O zaman başka birini seç ama iyi biri olsun. Erkek olması bile gerekmiyor.
Entonces elige otro y que sea bueno, y no tienen que ser hombres.
- Üç erkek çocuğu mu var?
¿ Tres niños? No, no.
İki erkek, bir kız.
Dos niños y una niña.
Aslında bir erkek çocuk hiç de kötü olmaz.
Y bueno, un hijo no sería un asco total.
Tam bir erkek avcısı.
Es una verdadera devora hombres.
Erkek ol biraz ve kaldır.
Levántenlo.
- Bu sizin işiniz, senin ve erkek fahişenin.
Esto es obra suya, suya y de su prostituto.
Mattathias adında bir adam vardı. beş erkek çocuğa ve muhtemelen kızlara sahip, - - ama biz asla bilemeyiz çünkü hikayemize burada başlıyor- - ve bir çocuğunun ismi
Y había un hombre llamado Matatías que tenía cinco hijos y también probablemente algunas hijas... pero nunca lo sabremos, porque, bienvenidas a la historia... y un hijo llamado
B tarafı. Yetişkin bir erkek alıyorum.
Estoy sacando a un hombre adulto.
Buradaki en iyi erkek benimki.
Tengo al mejor chico aquí.
Babam profesyonel bir palyaçoydu ve erkek kardeşim asla başa çıkamadı.
Mi papá era un payaso profesional y mi hermano nunca pudo aceptarlo.
Andi, garajın bir erkek mekanı olduğunu bilmesi gerekiyor.
Andi necesita saber que el garaje es un lugar de hombres.
Mahallesindeki erkek arkadaşı hakkında çok yazmış.
Escribió mucho sobre un novio de su ciudad natal.
Birçok hayali erkek arkadaşının ilkiydi.
Su primero de muchos novios imaginarios.
Stan erkek kardeşimi öldürdü.
Stan mató a mi hermano.
Ne annesine ne de erkek kardeşine.
Ni a su madre, ni a su hermano.
Ne annesini ne de erkek kardeşini bulabildim.
Ella, su hermano. No puedo encontrarlos.
Erkek kardeşi benim yüzümden öldürüldü.
Quiero decir, maté a su hermano.
Biliyorsun dün Larissa'nın erkek arkadaşı söyledi.
¿ Sabes?