English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ E ] / Eski karım

Eski karım traducir español

1,617 traducción paralela
Kahveyi, abur cuburu ve birayı bırakmak istiyorum. Eski karımın beni olmaya zorladığı gibi sağlıklı biri olmak istiyorum.
Quiero dejar el café y la comida chatarra y la cerveza, y quiero ser saludable como mi ex-mujer siempre me fastidiaba que fuese.
Eski karım.
Ésa es mi ex esposa.
Kâbus bir eşten kurtulmak için listeme yumulmuştum, ama Karma işkence çekmem için kâbus eski karımı göndermişti.
Estaba haciendo la lista para escapar de la pesadilla de mi esposa sólo para que el Karma me pegue con la pesadilla de mi ex-esposa.
Dün gece eski karımı gördüm.
Vi a mi ex esposa anoche.
Sarah, eski karım.
Sarah, mi ex.
Eski karım, Sarah.
Mi ex, Sarah.
- Eski karım seni süzüyor.
- Mi ex mujer ya te fichó.
Böylece sen ve eski karım daha rahat yalnız kalabilirsiniz.
Tú y mi ex-esposa tendrán más tiempo a solas.
- Evet, eski karım.
- Si, mi ex.
Eski karım.
Ex esposa.
Siz, işdeki insanlar, eski karım... sen bana gönderilmiş bir meleksin.
Los chicos del trabajo, mi ex-esposa - eran Ángeles enviados para probarme.
Hayır, gerçek sesler, eski karım, okul, hemen hemen herkes.
Hablo de las voces reales, como mi ex esposa, la escuela, casi todos.
Eski karıma son nafaka çekini yazdım.
Escribí el último cheque de la pensión alimenticia de mi exmujer.
Muhtemelen eski karımın uyuşturucu satıcısı olmasından dolayıdır.
Probablemente porque mi ex se convirtió en traficante.
Eski karım tuhaf bir tarikata bulaşmıştı.
Mi Ex se vio involucrada en una extraña secta.
Sana bir eski karım olduğunu söylemiştim, değil mi?
Te dije que tenía una ex-esposa, ¿ no?
Eski karım.
Ex-Esposa.
Eski karım
Ex-esposa.
Eski karımı aradın. Onunla benim hakkımda konuştun.
Llamaste a mi ex esposa. ¿ La llamaste para hablar de mí?
Eski karımın da bununla bir ilgisi yok.
Mi ex-esposa no tiene nada que ver con esto.
ben... ben... daha yeni... daha yeni boşandım ve eski karım her şeyimi aldı.
Estoy divorciándome, y mi ex me va a limpiar.
Eski karım.
La ex-esposa.
Eski karımın arkasına saklamaya son ver.
Deja de escudarte tras mi ex-esposa.
Ronnie için değil. Eski karım için.
No es para Ronnie, es para mi ex esposa.
Ama karım... eski karım pek istekli değildi.
Pero mi esposa, bueno, mi ex-esposa no quería tenerlos.
Eski karım küplere binecek.
Mi ex esposa va a estar tan enojada.
Eski karımız.
Nuestra ex esposa.
Kafayı yemiş eski karımdan haber var mı?
¿ Sabes algo de la loca de mi ex-esposa?
Hamile olan eski karıma uyuşturucu satarken de iyice düşünüyorlar mıydı?
¿ Pensaban bien cuando le vendieron Crank a mi ex-mujer embarazada?
Veya eski karımın beni gazeteci çocukla aldatıp aldatmadığını.
O si mi ex me engañó con el repartidor de periódicos.
Eski karım bana izin vermiyor.
Mi ex esposa no me lo permite.
Boşandıktan iki yıl sonra eski karım ve ben, bunu sürekli yapmaya başladık.
Dos años después de mi divorcio mi ex y yo hacíamos una especie de operación de rutina.
Bu işi sadece eski karım ve 3 çocuğum için yapıyorum.
Por el único motivo que hago esto es por una ex esposa y tres niños.
Eski karım bugün oğlumu alıp götürdü benden.
La madre de mi hijo tal vez se lo halla llevado hoy.
Eski karım hadım edici bir kaltaktı!
¡ Mi ex-esposa era una perra castradora!
Boş bir daire, eski karılarım her şeyi aldı.
No. Apartamento vacío, una serie de ex-mujeres enfadadas...
- Eski ölü karımı.
- A mi ex esposa muerta.
Böylece sen ve eski karım daha fazla zaman geçirebilirsiniz.
Tú y mi ex-esposa podrán tener más tiempo a solas.
Fort Lauderdale'de zengin birine yardım etmiştim... eski karısı elinden almadan önce, katamaranını batırmıştım.
Ayudé a un tipo rico en Fort Lauderdale... Hundí su catamarán antes que la ex esposa pudiera tomarlo.
Ben Chase'in eski karısıyla arkadaş olmasından hoşlanmazdım.
No me gustaria si Chase fuera aun amigo de su ex-esposa.
Eski film rulolarından gümüş nitrat çıkarttım ve alüminyum potasyum sülfatla karıştırdım. Ama metal iyonlarını sabitlemede sorun yaşıyorum.
Extraje el nitrato de plata de algunos rollos viejos de película y lo combiné con sulfato potásico de aluminio pero estoy teniendo problemas para estabilizar la polivalencia de los iones metálicos
Pekala. Hadi bize gidip, Jamie'nin eski eşyalarını karıştıralım.
Ok. ¿ Por qué no vamos a mi casa... y cogemos algo de las cosas viejas de Jamie?
Eski karılarımla ne kadar çok mutlu fotoğrafım olduğunu görmelisin.
Deberías ver cuántas fotos mías con cara feliz, tengo con mis ex-esposas.
Eski karılarından birinin ya da ikisinin bunu bana anlatmış olabileceklerini düşünmüyorsun sanırım.
Pensarías que una o más de tus ex-esposas me lo hubiesen mencionado.
Eski bilgileri karıştırdım, İncil ile ilgili hatta İncil den öncesini.
Tengo un montón de tradiciones- - Bíblica, pre-bíblica.
İnanır mısın garajda bazı eski şeyleri karıştırırken buldum.
Estuve revisando viejas cosas en el garaje.
Ted, eski erkek arkadaşım, beni aradı ve ayrılmış olmamıza rağmen,... benimle yemeğe çıkar mısın, dedi.
Ted, mi antiguo novio, llamó y dijo que, a pesar de haber roto le gustaría llevarme a cenar.
Onun kalbini annesini eski karısını öldürmeye çalışmakla suçlayarak mı geri kazanacaksın?
¿ Así es como vas a reconquistarlo acusando a su madre de tratar de asesinar a su ex-esposa?
- Bu eski karın mı? - Hayır.
- ¿ Esa es tu señora?
Bu olaydan sonra eski hücre arkadaşım Van Wurst, nam-ı diğer "Göz" başta aşk mektubu olmak üzere hiçbir şekilde mektup yazmamamı önerdi. Çünkü benimle kavga çıkarıp öldürmek için fırsat kolluyorlardı.
Fue entonces cuando mi compañero de celda, Ojo Van Wurst, me aconsejó no escribir ninguna carta, sobretodo cartas de amor, porque estaban buscando una excusa para tener la oportunidad de tener una pelea conmigo y matarme.
Lily, konuşmamız lazım. Ve karımın beni nasıl aptal yerine koyduğu hakkında değil eski âşığı hakkında.
Lily, necesitamos hablar y no sobre cómo mi esposa me hace quedar como un idiota con su ex amante...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]