Fazla sürmez traducir español
928 traducción paralela
- Fazla sürmez.
- No por mucho tiempo más.
Ezilip ölmeleri fazla sürmez Bateman.
No lleva mucho tiempo, Bateman, hasta que están aplastados, muertos.
Ama merak etme. Fazla sürmez.
No deberías preocuparte, no durará mucho.
Fazla sürmez artık
- Es cuestión de tiempo.
- İki dakikadan fazla sürmez
- Enseguida vuelvo.
Fazla sürmez.
No tardará mucho.
- Güle güle. Fazla sürmez.
Adiós.
Hayat bile çok fazla sürmez.
Ni siquiera la vida dura mucho.
Bitirmem fazla sürmez, sonra yatalım.
No tardaré. Enseguida nos acostamos.
Fazla sürmez barışırız.
Pronto las enmendaré.
Fazla sürmez.
No tardaré nada.
Hayır, ama onu bulmamız fazla sürmez.
No, la encontraremos enseguida.
Fazla sürmez.
Sólo es un momento.
Fazla sürmez.
No tardaré.
Dr. Sanderson fazla sürmez dedi.
El Dr. Sanderson dijo que no tardaría mucho.
Fazla sürmez dedi.
Dijo que no tardaría mucho.
Birkaç günden fazla sürmez.
No tardes más de un par de días.
- Bu ne kadar sürecek? - Fazla sürmez.
- ¿ Tardarás mucho?
- Fazla sürmez HGK.
- No puedo esperar muchco más, CAG.
- Fazla sürmez.
- Iré enseguida.
Daha fazla sürmez.
No puede durar mucho tiempo.
Şu favorilerimi düzeltmen 15 dakikadan fazla sürmez ki.
No le llevará más de 15 minutos afeitarme.
Bir saniyeliğine! Fazla sürmez. Saati soracaktım.
Será un momento nada más, es para preguntar la hora.
Lopez yanına bir arkadaş daha gelmesi fazla uzun sürmez.
Bueno, López... muy pronto tendrás compañía.
Fazla uzun sürmez. Bir saatte dönersin.
Estaré de vuelta enseguida.
Fazla uzun sürmez.
Será un momento.
Söyleceklerim fazla uzun sürmez.
Lo que tengo que decir se dice pronto.
Fazla uzun sürmez yoldaşlar.
No por mucho más, camaradas.
Korkarım, bu fazla uzun sürmez, hanımefendi.
Me temo que no por mucho tiempo, señora.
Fazla uzun sürmez.
No durará mucho.
Fazla uzun sürmez.
No demoraré.
Fazla uzun sürmez.
Terminará pronto.
Fazla uzun sürmez, birisi adına teslimat yapmam gerekiyor sadece.
Tengo que entregarle algo a un hombre.
Fazla uzun sürmez.
No por mucho tiempo.
Fazla uzun sürmez.
Estaré fuera poco tiempo.
Umarım fazla uzun sürmez.
Ojalá no tarde mucho.
Fazla uzun sürmez.
Me largo, pero no tardaré.
Fazla uzun sürmez, adamın geri gelecek. Söz veriyorum.
Tu hombre no tardará, palabra.
Fazla uzun sürmez.
No llevará mucho tiempo.
İki kat genişini kazmak fazla uzun sürmez.
Podemos cavar el agujero el doble de grande.
Evet ama fazla sürmez.
- Sí, pero no por mucho tiempo.
Hayır, elveda demeyeceğiz. Sadece gidiyoruz. Fazla uzun sürmez.
No, no digamos "adiós", sino "hasta luego", no tardaremos.
Şu Tuhaf Savaş fazla uzun sürmez diye düşünüyorum.
Sospecho que esta "guerra falsa" no durará mucho más.
Ama ondan sonra kaza gününe gelmemiz fazla uzun sürmez.
Sí, pero luego faltará poco para llegar al día del accidente.
İşte bu. Ona fazla uzun sürmez demiştim.
Ya dije que no tardaría mucho.
Çok yaklaştı. Fazla uzun sürmez.
No me parece muy probable.
Fazla uzun sürmez.
Será poco tiempo.
Fazla sürmez.
No será largo.
Bu soğukta fazla uzun sürmez.
No tardarán mucho, con este frío.
Bir dakika, fazla uzun sürmez...
- ¡ Deprisa, quita la mesa! - Espere, una más.
Almanların çöküşü fazla uzun sürmez.
Pronto será el turno de los alemanes.