Geldiler mi traducir español
611 traducción paralela
- Tanklardan ne haber? Geldiler mi?
- ¿ Han llegado los tanques?
Büyükannemle büyük babam geldiler mi?
¿ Han llegado ya el abuelo y la abuela?
Eve bakmaya geldiler mi?
¿ Han venido a ver la casa?
Geldiler mi?
¿ Ya han llegado?
- Buraya kadar geldiler mi?
- ¿ Ya han llegado tan lejos?
Alp dağlarına geldiler mi?
¿ Ya están en la montaña?
Yargı çevreleri bağımsızlıklarını yok eden bu kanunlara karşı geldiler mi?
¿ La judicatura protestó contra esas leyes que mermaban su independencia?
Geldiler mi? - Her an burada olabilirler.
- Llegarán en un momento.
- Geldiler mi?
- ¿ Están aquí?
Geldiler mi?
¿ Llegado?
Geldiler mi?
¿ Es ése el coche?
- Yine de geldiler mi?
- ¿ Con todo todavía vinieron?
Geldiler mi?
¿ Ya llegaron?
Geldiler mi?
¿ Ha llegado ya?
Yıldız Filosu, geldiler mi?
Flota Estelar, ¿ los tiene?
Diğer gemiler arkanızdan geldiler mi?
Y las demás naves salieron detrás de Uds., ¿ no?
Dün, bu adamlar, seni ararken benim yerime geldiler.
Los tipos que le buscaban anoche acaban de venir a mi casa.
- Folies Bergère'den yeni mi geldiler?
- ¿ Recién llegados del Folies Bergere?
Annemle kız kardeşim geldiler.
Han venido mi madre y mi hermana.
Hep birlikte kulübeme geldiler.
todos ellos pasaron a mi cabaña.
Birkaç kez kamerama geldiler ve beni bir ses teknisyeni gibi hissettirdiler.
Varias veces, se acercaron a mi cámara y me hicieron sentir un técnico de sonido.
İnsanlar gösteriye mi yoksa evleneceğin kadını görmeye mi geldiler dersin?
Estas seguro que es por el espectaculo... o por que estan curiosos por ver esa dama actriz con la que anunciastes ibas a casarte?
Oğlun Thomas ve karısı, bugün evime geldiler.
Thomas y su esposa vinieron a mi casa esta tarde.
Bildiğim kadarıyla Arşidüşes Ludovica ve prensesler Helena ve Sissi de Ischl'e geldiler değil mi?
Gackl, Carl-Theodor. Tengo entendido que la Archiduquesa Ludovica... Vino a Ischl con las princesas Helene y Sissi ¿ No es cierto?
Doğum günümü kutlamak için geldiler.
Sí, para felicitarme por mi cumpleaños.
Geri mi geldiler?
¿ Regresaron?
Yine mi geldiler, ha?
¿ Regresaron de nuevo, huh?
Kardeşim öldü ama dul karısı Powtee ile iki kızı geldiler.
Mi hermano ha muerto, pero su viuda Powtee y sus dos hijas han llegado.
Sonra 8 eylülde geldiler ve alayımız terhis edildi.
Después pasó lo del 8 de septiembre, mi regimiento se desbandó...
Bana babamı söylemeye geldiler.
Venían a decirme lo de mi padre.
- Sence Küre'den mi geldiler?
- ¿ Crees que vienen de Orb?
Efendim, uzun gemiler dün gece geldiler.
Mi señor, los barcos grandes llegaron durante la noche.
Ve bu diğerleri, buraya bu tuhaf nesnenin içinde mi geldiler?
Y esos otros, ¿ han llegado en este extraño objeto?
Benim için mi geldiler?
¿ Vinieron por mí?
-... geldiler. - ama, okul yıllarında normal bir seks hayatınız vardı, değil mi?
¿ Pero Ud. tuvo una vida sexual perfectamente normal en el colegio?
Kadınlıkları kayboldu ve bireyler haline mi geldiler?
¿ Las convirtió en simples personas en vez de mujeres?
Sanırım oradan geldiler. Cook's geçidindeki köprüyü kullanarak.
Es mi suposición que vinieron por ahí, usando el puente del Cruce de Cook.
Onca yolu Stok'u sorguya çekmek için mi geldiler, efendim?
¿ Han venido hasta aquí para interrogar a Stok?
Gazabımı üzerlerinde hissedinceye dek bana karşı geldiler.
Me desafiaron hasta que sintieron mi ira.
Sonra kılıç çekerek üstüme geldiler.
Entonces se abalanzaron sobre mi con las espadas desenvainadas.
İnsanlarım silahları için geldiler.
Mi gente ha venido por las armas.
Hapishaneye beni almak için geldiler ve Lille Meydanı'ndaki bir binaya götürdüler ve içlerinden bir kişi tüm kıyafetlerimi çıkardı ve beni suyla dolu bir küvetin içine koydu.
Giré mi cabeza, pero me dió un puñetazo en la barbilla, Así que me hundí hasta el fondo de la bañera. Y mietras estaba bajo el agua, me obligaron a beber.
- Yine mi geldiler?
- ¿ Volvieron?
Geri mi geldiler?
¿ Han regresado?
- Öylece geldiler ve seni götürdüler mi?
- ¿ Cómo os arrestaron?
Buraya onun için geldiler, değil mi?
Vinieron a buscarlo, ¿ no?
Benim için geldiler, değil mi?
Vinieron por mi, ¿ verdad?
- Beni mi görmeye geldiler?
- ¿ Han venido a verme?
Sihirli laboratuarım. Etrafındaki her şey antik döneme ait ve buraya esrarengiz bir şekilde geldiler.
Además de mi laboratorio mágico, todo lo que ve, proviene del periodo de la Antigüedad.
Daha önce bana ödünç verdiklerin tek parça halinde geri geldiler, değil mi?
Los que me prestaste te los devolví siempre impecables, ¿ no?
Benim için mi geldiler?
¿ Ya vinieron por mí?