Harikûlâde traducir español
154 traducción paralela
Müzik ajanı olmak ne harikulâde!
¡ Oh, Señor! ¡ Qué bello oficio el de empresario!
Çünkü suçlular, kaçamayacaklar cezalarından! Borazanın o harikulâde sesi duyulunca
Su sentencia se anuncia a través de asombrosos sones de trombón.
Dünyanın en harikulâde insanı olan birisiyle, Martin ile evleniyorum. Oda hizmetçimle mi?
... me voy a casar con el hombre más maravilloso del mundo, Martin.
Bu mekânda sebzeleri pişirme usullerini. Harikulâde.
Cómo cocinan las verduras en este lugar.
- Harikulâde olmuş.
Se te parece.
- Harikulâde görünüyor.
¡ Está radiante!
Tek kelimeyle harikulâde!
¡ Sencillamente maravillosa!
Misket limonu suyu harikulâde olur.
El jugo de lima es riquísimo.
Harikulâde idi.
Era maravilloso.
Değil mi? Harikulâde!
Nunca vi algo así.
Harikulâde olmuşsun.
Son de ensueño.
Harikulâde.
Fantástica.
"Gel, gel, burası harikulâde bir yer"
" Ven, ven, hay una tierra maravillosa
"Burası harikulâde bir yer"
" Hay una tierra maravillosa
Bu kadar parası var, bu parayla evi harikulâde bir duruma sokabilirdi. Eski güzel durumuna getirebilirdi.
Con todo ese dinero... pudo haber hecho tantas cosas maravillosas con esta casa... hacerla hermosa de nuevo.
Harikulâde Schnabel'i savaş öncesi dinlediyseniz.
Debería haber oído a Schnabel antes de la guerra.
- Bakıyorum yine de birbirinizle iyi anlaşıyorsunuz,... harikulâde suç ortaklığı.
¡ Hurra! De todos modos, veo que os lleváis bien : una maravillosa complicidad.
Evet, zamanlama harikulâde oldu.
Oh, sí, el momento es absolutamente perfecto.
Dr Jekyll ile pek zaman geçirmiyor olabilirim,... ama kız kardeşi kesinlikle harikulâde
¡ Puede que no tenga mucho tiempo para el Dr. Jeckyll, pero su hermana es absolutamente maravillosa.
Bu akşam kanepede uyumanı istiyorum. Bunu harikulâde rahat bulacaksın.
Quiero que duermas en el sofá esta noche porque lo encontrarás sumamente cómodo.
Şu an canlı bir hücreye girmek üzereyiz, kendi halinde, karmaşık ve harikulâde bir krallık, tıpkı galaksi ve yıldızların krallığı gibi.
La célula viva es a su manera, un reino bello y complejo...
Sayende bu harikulâde paltoya sahibim.
Gracias a ti tengo este espléndido abrigo.
Geri kalan pekçoğu vücuttaki işleri olan oksijen taşıma işine devam ederler. Şu an canlı bir hücreye girmek üzereyiz, kendi halinde, karmaşık ve harikulâde bir krallık, tıpkı galaksi ve yıldızların krallığı gibi.
El 4 de julio del año 1054, los astrónomos chinos registraron algo que llamaron una "estrella invitada" en la constelación de Tauro, el Toro.
Siz harikulâde bir insansınız, Bayan Woodruff.
Es una persona extraordinaria, Srta. Woodruff.
Evet, harikulâde bir insanım.
Sí, soy extraordinaria.
Bunlar, gerçekten harikulâde kumsallar.
Tengo aquí unas playas muy bonitas.
- Harikulâde!
- ¡ Uauh! - ¡ Por fin!
- Harikulâde bir vesile değil mi?
- Una fiesta maravillosa.
- Nilbog, harikulâde bir yarı-boş kasaba.
- A Nilbog. Es un maravilloso pueblo en el campo.
Harikulâde!
¡ Maravilloso!
Bu resim Manyetik Rezonans Görüntüleme denilen ve doktorların bir insanın gövdesini kesip biçmeden ve X ışınları gibi zararlı ışınları kullanmadan kişinin içine bakabildikleri harikulâde bir teknikle sağlanıyor.
Se hizo mediante una nueva técnica llamada... Imagen por Resonancia Magnética, con la cual los médicos examinan el organismo sin necesidad de abrirlo, y sin usar los dañinos Rayos X.
Burada bir bayağı doğan görüyorsunuz yalnız dolaşan, harikulâde bir uçan makine ve birazdan üzerine dalış yapacağı bir av göreceksiniz.
Éste es un halcón peregrino. Está volando. Una bella máquina de vuelo.
O zamana kadar, kaldığım harikulâde daireyi kullanmakta özgürsünüz.
Hasta entonces está en libertad de usar el lujoso piso... en el que he residido.
Siz harikulâde bir insansınız, Bayan Woodruff.
Es una persona extraordinaria, Srta. Woodruff Sí, soy extraordinaria
Harikulâde!
¡ Está riquísimo!
Bu harikulâde.
Esto es maravilloso.
- Harikulâde.
Maravilloso.
Harikulâde mürettebatım adına seçildim Mars misyonunu temsil etmek için ve aklıma gelen bir hayali...
Con mi gran tripulación, fui electo para representar la misión a Marte y la imagen que viene a mi cabeza es la vista a través del portal
Harikulâde.
¡ Maravilloso!
Harikulâde
¡ Maravilloso!
Harikulâde Bir Aşk
CUANDO TE ENAMORAS ES MARAVILLOSO
İşte bu harikulâde.
Es maravilloso.
Bu harikulâde fırsatı iyi değerlendirmelisiniz.
Debéis aprovechar esta maravillosa oportunidad.
Yani, harikulâde diyorum ziyadesiyle harikulâde ormanda.
Quiero decir, encantador muy encantador bosque.
Üstlendiğimiz harikulâde bir iş ve mucize düzelttiğimiz büyük bir yanlış iptal ettiğimiz koca bir yalan.
- No para morir. No. Asumiremos una tarea maravillosa... enderezaremos el andamiaje torcido... aboliremos una gran mentira.
Hayır. Üstlendiğimiz harikulâde bir iş ve mucize düzelttiğimiz büyük bir yanlış iptal ettiğimiz koca bir yalan.
Asumiremos una tarea maravillosa... enderezaremos el andamiaje torcido... aboliremos una gran mentira.
Yeni babacığın, harikulâde bir adam!
Tú nuevo padre, es un hombre notable!
Harikulâde, müthiş bir örnek. Bu mükemmel!
Maravilloso, una gran muestra, es perfecto!
Trudy'nin burnu harikulâde olmuş.
Bueno, la nariz de trudy quedó genial.
Bu köfteler harikulâde!
¡ Este pastel de carne es fantástico!
İtiraf etmeliyim ki seni kesinlikle harikulâde buluyorum.
Debo confesar que te encuentro fascinante.
harikulade 158
harika 10247
harikasın 412
harikaydı 604
harikayım 109
harika görünüyorsun 610
harikalar 75
harikasınız 87
harika bir adam 26
harika bir gün 57
harika 10247
harikasın 412
harikaydı 604
harikayım 109
harika görünüyorsun 610
harikalar 75
harikasınız 87
harika bir adam 26
harika bir gün 57
harika bir kız 40
harikaydın 273
harika biri 117
harikadır 84
harikaydınız 54
harika olurdu 53
harika bir kadın 31
harika olur 206
harika bir yer 43
harika bir duygu 21
harikaydın 273
harika biri 117
harikadır 84
harikaydınız 54
harika olurdu 53
harika bir kadın 31
harika olur 206
harika bir yer 43
harika bir duygu 21