Harika bir gün traducir español
984 traducción paralela
Ama amca. Piknik için harika bir gün.
Pero es un hermoso día para un picnic.
Yarın harika bir gün olacak Adele.
Mañana ocurrirán cosas muy importantes.
Harika bir gün değil mi?
¿ No es un día maravilloso?
Söylememde bir sakınca yoksa, bugün bizim için harika bir gün.
Éste es un gran día para nosotros, si me permite que lo diga.
Harika bir gün.
Un día precioso.
Bugün harika bir gün.
Hoy es un día maravilloso.
Harika bir gün, değil mi?
Un día encantador, ¿ no es cierto?
Oh, harika bir gün, değil mi?
Oh, ¿ No es un gran día?
harika bir gün, değil mi?
¿ No es un gran día?
- Harika bir gün.
- Precioso.
Harika bir gün.
Un día estupendo.
Bir işim yok, herkes bana karşı, zavallı babam bir hücrede oturuyor... ama harika bir gün. İlginç değil mi?
Yo, sin trabajo, todo el mundo contra mí, mi padre encerrado en una celda y hace un día maravilloso.
Harabeleri görmeye geldiyseniz kendinize harika bir gün seçmişsiniz.
Muchachos, si pararon aquí para ver cómo unas ruinas indias se hundían no pudieron elegir mejor día.
Düğün için ne harika bir gün
Qué hermoso día para una boda
Ama bugün gerçekten harika bir gün geçirdim.
No, hoy lo he pasado muy bien.
- Harika bir gün.
- Un día estupendo.
Giyin o zaman, çabuk ol. Bu gün çok harika bir gün Billy bizi köşkünü görmeye götürmek istiyor.
Vístete, anda, hace un día precioso... y Billy quiere que vayamos a ver su casa.
Harika bir gün bu, eşsiz
Maravilloso, espléndido día
Harika bir gün bu, eşsiz
Maravilloso, maravilloso día
Harika harika bir gün bu, eşsiz
Maravilloso maravilloso día
Harika bir gün, değil mi?
Es un día maravilloso, ¿ verdad? Sí.
Harika bir gün daha başlıyor.
¡ Saluden al nuevo día!
Harika bir gün!
¡ Qué día!
Bunun için harika bir gün seçmişsin.
Elegiste un gran día para ello.
Harika bir gün.
Un gran día.
- Bugün harika bir gün.
- Hoy es un día maravilloso.
Oyun için harika bir gün.
Es un día estupendo.
Güneş doğdu ve harika bir gün.
Brilla el sol y hace un día estupendo.
- Bugün San Francisco'da harika bir gün var.
Es un bonito día en San Francisco.
Öyle düşünmüyor olabilirsiniz ama harika bir gün geçirdim.
Puede que no lo crean, pero me lo he pasado muy bien.
Harika bir gün olacak!
Éste será un gran día.
Harika bir gün!
¡ Un gran día!
Balık tutmak için harika bir gün.
Es un día genial para ir de pesca.
Harika bir gün Bay Binnacle.
Es un glorioso día Sr. Binnacle.
Harika bir gün de!
¡ Hace un día estupendo!
Harika bir gün. iyi olacak.
- No. Es un día hermoso.
Tekne gezintisi için harika bir gün.
Qué buen dia para un paseo en barco.
Ve sonra bir gün, yaşlı bir adam olduğunda ve torunları ona Mata Hari'yi sorduğunda... koca bir yalan söylemeli ve O'nun harika bir kadın olduğunu anlatmalı.
Y entonces, algún día, cuando sea un anciano y sus nietos le pregunten sobre Mata Hari debe decir una gran mentira, que fue una mujer increíblemente buena.
Bir gün senin de aynısından olacak. Yanında da Lana gibi harika bir eş.
Tú tendrás una igual, y una gran esposa como Lana.
- Bir gün birine harika bir eş olacaksın.
Algún día serás una esposa maravillosa. Papa!
Ve harika elbiseler giymiş kadınların resimlerine bakıp belki bir gün ben de gelirim diye hayal eder...
Y luego miraba Ias fotos de Ias mujeres con sus bonitos trajes... ... soñando que quizá algún día...
- Ne harika, güzel bir gün.
- Qué día tan hermoso.
# Her gün hayatla yüzleşmeye başlamanın harika bir yolu... #... melodiye döküp mırıldanacağın... #... keyifli şarkılar.
Con una alegre canción, una manera maravillosa de empezar a enfrentarte al mundo cada día con el deedle-dum-dee-dah-dah
Bir gün birine harika bir eş olacak.
Sería una maravillosa esposa.
Gün batımı harika bir şeydir.
Es cierto que los crepúsculos son hermosos.
Ben de durmadan baktım ve bir gün harika bir şey oldu.
Miraba y remiraba sus cuadros hasta que un día sucedió algo maravilloso.
Düğün için harika bir gün.
- Día ideal para una boda.
Harika. Güzel bir gün değil mi?
Estupendamente. ¿ Hace buen día hoy?
Bir gün, bir öğrencinin beş dakika boyunca arkadaşına geçen gece bir restoranda yediği bifteğin ne kadar harika olduğunu anlattığını duydum.
Una vez oí a un estudiante pasar cinco minutos describiendo a un amigo el bistec increíble que había comido en un restaurante la noche anterior.
Ne harika bir gün...
Que gran día...
Gün doğumunu seyredebiliriz, harika bir gece.
Podríamos ver el amanecer, es una noche espléndida.
harika bir adam 26
harika bir kız 40
harika biri 117
harika bir kadın 31
harika bir yer 43
harika bir duygu 21
harika bir haber 41
harika bir fikrim var 73
harika bir hikaye 23
harika bir haberim var 16
harika bir kız 40
harika biri 117
harika bir kadın 31
harika bir yer 43
harika bir duygu 21
harika bir haber 41
harika bir fikrim var 73
harika bir hikaye 23
harika bir haberim var 16
harika bir şey 123
harika bir parti 25
harika bir fikir 163
harika bir şey bu 19
harika biridir 26
harika bir çocuk 27
harika bir akşamdı 18
harika bir iş 22
bir gün 730
bir gün gelecek 22
harika bir parti 25
harika bir fikir 163
harika bir şey bu 19
harika biridir 26
harika bir çocuk 27
harika bir akşamdı 18
harika bir iş 22
bir gün 730
bir gün gelecek 22
bir gün daha 22
gunther 50
günaydın 7167
günaydin 27
günaydın sevgilim 16
günü 31
güney 137
gunner 21
günün nasıl geçti 55
güneş 243
gunther 50
günaydın 7167
günaydin 27
günaydın sevgilim 16
günü 31
güney 137
gunner 21
günün nasıl geçti 55
güneş 243
gündüz 49
günaydın tatlım 25
günahkar 29
günah 39
günler 45
günaydın hayatım 17
günaydın hanımefendi 52
günaydın çocuklar 50
güneş ışığı 22
güneşte 16
günaydın tatlım 25
günahkar 29
günah 39
günler 45
günaydın hayatım 17
günaydın hanımefendi 52
günaydın çocuklar 50
güneş ışığı 22
güneşte 16
günaydın efendim 192
günün nasıldı 39
günlük 37
günaydın bayım 22
günaydın baba 43
günaydın millet 27
güneyde 29
günaydın bayan 34
günün sonunda 21
günaydın anne 30
günün nasıldı 39
günlük 37
günaydın bayım 22
günaydın baba 43
günaydın millet 27
güneyde 29
günaydın bayan 34
günün sonunda 21
günaydın anne 30