Hepsinin traducir español
6,264 traducción paralela
Mehar'ın drahomayı önünüzde saydığını ve hepsinin orada olduğunu söylediniz.
Dice que Mehar contó la dote frente a usted y estaba completo.
Ve o bıkkınlık verecek şekilde yüzde bire karşı ve hepsinin cehennemde nasıl yanmasıyla alakalı.
Y lo utilizó para protestar hasta la saciedad... contra el 1 % y como debemos todos arder en el infierno.
Bilge bir lider hepsinin geleneklerine izin verir.
Un líder sabio tolera las costumbres de su pueblo.
Hepsinin burada olduğuna eminmisin?
¿ Seguro que esto es todo?
Çalışanların hepsinin tanıklıklarını korumalıyız.
Tenemos que preservar todos los testimonios de los empleados ahora.
Hepsinin kalmanı istediğini biliyorsun.
Sabes que todos quieren que te quedes.
Hepsinin böyle başladığını düşünmek istersin.
Gusta creer que todos empiezan siendo así.
Ama hepsi aynı yerdeymiş. Yani hepsinin gazdan aynı anda etkilenmesi gerekiyordu ama sanki...
Pero todos comenzaron en el mismo lugar lo que significa que todos deben haber sido afectados por el gas al mismo tiempo, pero en cambio, parece como si -
Paper hepsinin yok edildiğini söylemişti.
Paper dijo que todos estamos acabados.
Hepsinin kafamda olduğunu söyledin, ama öyle değil, değil mi?
Usted dijo todo estaba en mi cabeza, pero no es, ¿ verdad?
Her çarpışma, her savaş, her işgal artık hepsinin sonucuna sen karar vereceksin.
En cada batalla, en cada guerra, en cada invasión... tú decidirás el resultado ahora.
Demek istediğim, hepsinin sonunda delilik var, bir Pol Pot, bir Nero, bir elma kullanımı, fazla mesailer, minnettarsızlıklar, ama herşeyi göze alarak bu tipteki bir gücü kabul ettikleri için genelinde hepsi iyi çocuklardı.
Quiero decir, todo lo que realmente se necesita es un lunático, uno Pol Pot, un Nerón, una manzana-que empuñan, exceso de trabajo, que no aprecia, pero amable de verdad de un buen tipo que tiene acceso a ese tipo de poder de hacer que todo desaparezca.
Pekâlâ, hepsinin isimlerinin olduğu bir listeye ihtiyacım olacak böylece saat 17 : 00'da nerede olduklarını öğrenebileceğiz.
Necesitaré todos sus nombres para saber dónde estaban a las 5.
-... hepsinin çizimi birbirine benzemez mi?
¿ No son todos iguales?
Öyle. Ama bir şey bana hala hepsinin Jon'la ilgili olduğunu söylüyor.
Sí, pero algo me dice que tiene que ver con él.
Yaraları ve sorunları olan hamuru bozuk insanlar. Hepsinin de çok ilginç kusurları var.
Gente dañada... con pequeñas muescas en su baquelita... por donde las impurezas más raras se meten.
Ama hepsinin L.A'da aynı anda patlaması gerekiyordu.
Pero se supone que todos apagará en Los Ángeles, al mismo tiempo.
Başkanın emirleri üzerine, General Ziad ordu üslerinin hepsinin kontrolünü üstlendi ve başkentin çevresini güvence altına aldı.
Bajo las órdenes del Presidente, el General Ziad ha tomado el control de todas las bases militares y asegurado el perímetro de la capital.
Hepsinin palavra olduğunu söyle.
Dile que todo fue mentira, ¿ entendido?
Her nasılsa, 18 yaş ve üzeri kulüplerde kaybolan kızların hepsinin aynı şeyin parçası olmaya çalıştığını düşünürsek.
Sin embargo, si consideramos que todas estas otras chicas que desaparecieron de clubes para mayores de 18 en jurisdicciones circundantes forman parte del mismo patrón...
Hepsinin toplamı 6,724 can.
Todos juntos son, ¿ cuántos? 6724 vidas.
Hepsinin başında yaralar var.
Todos tienen contusiones en la cabeza.
Bebeğim, hepsinin üstesinden geleceğiz.
Cariño, vamos a superar esto.
Bağlantılı olduklarından şüphelenmemiz için tek sebep hepsinin... -... büyülü kitabımızda ortaya çıkması.
La única razón para sospechar que están conectados es... que todos aparecen en nuestro libro mágico.
Hepsinin farkındasın Vitalina...
Ves muchas cosas, Vitalina.
Bunların hepsinin geride kaldığını düşündük.
Pensamos que habíamos dejado todo eso atrás.
O zaman babamın emirlerinin hepsinin kati emirler olmadığını fark ettim.
Ahí fue cuando me di cuenta que las órdenes de mi padre no eran siempre sencillas.
Tüm o kan, tüm o hayatlar, hepsinin günahı senin boynuna. Seçim senin.
Toda esa sangre, todas esas vidas, caerán en ti.
Hepsinin tek çocuğu var.
Todos ellos tenían un hijo.
Bunların hepsinin Zara Knight ile ne bağlantısı var?
¿ Qué tiene que ver esto con Zara Knight?
Neyin nerede nasıl olduğunu tam olarak biliyordum. Ve hepsinin oradaki görevi.. mantıklı bir düzendeydi.
Sabía exactamente donde iba cada cosa, y cual era su función, ¿ sabes?
Makale için hepsinin mükemmel olmasını istiyorum.
y Quiero que luzca perfecto para el artículo.
Hepsinin senin hatan olduğunu biliyor musun?
¿ Sabes que todo esto es culpa tuya?
Hepsinin aklından aynı şey geçiyor!
Todos piensan lo mismo... De acuerdo.
Sana geçen yılın ödemesini yaptıktan sonra hepsinin Lord Rocfort'a ulaşmadığını hatırlıyor gibiyim.
Creo recordar que después de darles el pago del año pasado... no todo ello llegó a Lord Rockfort.
Biri bana hepsinin Ölü olmadığını söyleyebilir mi!
¿ Alguien puede decirme que ellos no están muertos,
Hepsinin öyle.
Todos ellos nos necesitan.
Hepsinin parasını öderim. Sadece işimi geri istiyorum.
Pagaré por todo, solo quiero de vuelta mi trabajo.
Hepsinin canı cehenneme.
Que se jodan.
Evet ama yaptığın bir ödül hepsinin arasından "yükselip" bu "sert" yarışmada öne geçmedi mi?
Sí, pero ¿ no es verdad que uno de los trofeos crece por encima del resto, superando la dura competencia?
Hepsinin anlatacak bir hikayesi var.
Cada uno tiene una historia que contar.
henüz tam emin olamıyorum, fakat... Hepsinin de öldürüldüğünü düşünüyorum.
No estoy segura todavía, pero... creo que todos fueron asesinados.
Ve fark ettim ki hepsinin tek bir sebebi var.
Y me di cuenta de que todo surgía de una cosa.
Hepsinin bir listesi vardı ve teker teker baktık.
Teníamos una lista y los fuimos descartando uno a uno.
Hepsinin mahvolmasına dayanamam.
No puedo soportar que los desperdicies.
Kayıtlarda geçen bakım için hepsinin hangarlarında olduğu.
Toda la información muestra que están en mantenimiento en los hangares.
Hayır, ben sadece hepsinin içine girmek istediği şeyin senin...
No, sólo imagino que todos desean meterse en tu...
Dördü de organ bağışı kayıtlarında yok. Fakat hepsinin de hayati organları kayıp.
Ninguno de los cuatro fueron registrado donantes de órganos, pero los cuatro que faltaban órganos vitales.
Olay Yeri İnceleme hepsinin altında Keisha'nın izleri olduğunu söyledi.
El laboratorio dijo que las de Keisha estaban debajo.
Pekâlâ bu adamların hepsinin etiketlenmesini istiyorum.
Quiero identificarlos, a todos ellos.
Babam hepsinin ismini bilirdi.
Mi padre conocía todos sus nombres.
hepsinin canı cehenneme 35
hepsi 500
hepsi burada 182
hepsi bu 3203
hepsini 400
hepsi yalan 92
hepsi bu kadar 752
hepsi benim 57
hepsi bu mu 684
hepsi senin 86
hepsi 500
hepsi burada 182
hepsi bu 3203
hepsini 400
hepsi yalan 92
hepsi bu kadar 752
hepsi benim 57
hepsi bu mu 684
hepsi senin 86
hepsi senin olsun 16
hepsini istiyorum 28
hepsine 52
hepsi mi 80
hepsi o 61
hepsi doğru 60
hepsi bitti 104
hepsi o kadar 88
hepsi geçti 70
hepsi gitti 84
hepsini istiyorum 28
hepsine 52
hepsi mi 80
hepsi o 61
hepsi doğru 60
hepsi bitti 104
hepsi o kadar 88
hepsi geçti 70
hepsi gitti 84