English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ H ] / Hepsi bu değil

Hepsi bu değil traducir español

1,073 traducción paralela
- Hepsi bu değil.
- Eso no es todo.
Hepsi bu değil.
Eso no es todo.
- Hepsi bu değil.
- Y eso no es todo.
Ve hepsi bu değil! Eşyaları arasında balık oltası, kancalar ve yemler bulduk!
Sin contar que entre sus cosas encontramos un sedal y un flotador.
- Hepsi bu değil...
- Bien, no sólo eso, sabes...
ve hepsi bu değil.
Y eso no es todo.
Hepsi bu değil.
Esto no es todo.
Hepsi bu değil.
¡ Esto no es todo!
Sen onun da payını aldın, hepsi bu değil mi?
Y te llevaste su parte también, ¿ verdad?
Ama hepsi bu değil, Meursault.
Pero eso no es todo, Meursault.
Ama hepsi bu değil.
- Sí, y me ha dicho :
Hepsi bu değil.
No es todo.
- Hayır, hepsi bu değil.
- No, eso no es todo.
Ve hepsi bu değil, baylar bayanlar!
¡ Y esto no es todo, damas y caballeros!
- Bir kaç saat içinde... beni 3 kez inkar edecek ve hepsi bu değil
- En sólo unas horas tres veces me negarás, y eso no es todo lo que veo
- 38,2. Ve hepsi bu değil.
Sí, y eso no es todo.
- Hepsi bu değil. Devamını da okuyun.
Oh, eso no es todo, siga leyendo!
Hepsi bu değil mi?
¿ Hay que hacer algo más?
- Hayır.. Hepsi bu değil.
No, eso no es todo.
Hepsi bu değil Komutan.
Eso no es todo, Comandante.
Salla, senin hatan değil. Benim hatam da değil. Sadece bir çöküntü yaşıyoruz, hepsi bu.
No es culpa tuya o mía, pero este modelo falla.
Dur bir dakika, hepsi bu değil.
Pero espera, eso no es todo.
Hepsi bitmiş. Bu kötü oldu, değil mi?
Se ha acabado. ¿ No es un desastre?
Göl artık uzak değil. Sadece yaklaşık bir saat, hepsi bu.
El lago está como a una hora.
Belki bunların hepsi bir rüyadır. " Bu düşünce senin de aklına geldi değil mi?
"Tal vez todo esto sea un sueño." Esta idea se te ha ocurrido.
- Aslında hepsi bu kadar değil efendim.
- En realidad es algo más complicado.
Güzel, güzel. Ciddi bir şey değil, biraz yel almış, hepsi bu.
Calma, no es nada serio, sólo un poco de desanimo.
Hepsi bu kadar değil.
No sólo eso.
Hepsi bu kadar değil.
Eso no es todo. Mire aquí.
HEPSİ BU KADAR DEĞİL MİLLET!
ESTO NO ES TODO, AMIGOS!
Hayır, hepsi bu değil.
¿ Patù?
Hepsi bu kadar da değil. Altın, elmaslar, yakutlar.
Además, aprovechan para repatriar el producto del atraco de Balbeck :
- DayanıIır gibi değil, hepsi bu!
¡ Es intolerable!
- Hepsi bu değil.menü burada.
- Ni uno más.
Hepsi bu değil.
No, no Io es.
- Hepsi bu değil.
Y eso no es todo.
Hepsi bu da değil. Her neyse.
Bueno, la mitad del permiso.
Hepsi bu da değil.
Y eso no es todo.
Hayır, hayır, bu iyi bir fikir değil. Walt, eğer adamların hepsi silahlarıyla şehirde ve çaresiz durum dalarsa, birisi yani, her şey olabilir.
Walt, si todos esos hombres van armados por la ciudad y están desesperados, alguien podría...
Hepsi bu kadar değil.
Eso no es todo.
Fakat hepsi bu kadar değil.
- Sí Pero no es todo.
Hepsi bu kadar da değil!
¡ Pero eso no es todo!
Hepsi yaratıcı Tanrı'ya inanır,.. ... ama bu yaratıcı mevcut değil.
Todas se basan en la necesidad de un falso creador, pero ese creador jamás ha existido.
Ama bu hepsi değil. Ne renk? Dinle.
Sí, pero eso no es todo, ¿ de qué color?
İki ya da üç tanesi fena değil, ama hepsi bu.
Alguna chica no está mal, pero hay que buscar bien.
Sadece erkekleri kullanıyorum, hepsi bu. Daha ötesi değil.
A los hombres les utilizo, sólo eso.
Hepsi bu da değil.
¡ No es sólo eso!
Ama hepsi bu değil.
Pero eso no es todo.
Metabolizmandaki değişimler o kadar çok değil ; kalp nevrozu sadece, hepsi bu.
Tu electrocardiograma indica una neurosis cardiaca.
Hepsi bu kadar değil, küçük bir öpücük için çok iyi ücret aldın
Y no sólo eso, sino que te han pagado tu trabajo Bastante buen sueldo por un besito
Hepsi bu kadar da değil.
Y eso no es todo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]