English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ I ] / Icki

Icki traducir español

29,462 traducción paralela
Ama yiyecek ve icki de ne oluyor?
¿ Pero comida y alcohol?
Yuh! 15 dolara içki!
15 dólares la copa.
Sana bir içki alayım.
Te invitaré a una copa.
Bunun anlamı seninle Lamb and Flag'e gidip bara oturup oradaki her sıradan adamla bakışmak. Sırf bizi eve bırakmaları için bize içki ısmarlamalarını isteyerek ne kadar sıradan olduklarını bir kez daha gözler önüne sermek mi?
¿ Te refieres a ir al Lamb and Flag, sentarnos en la barra, darles señales a tipos nada especiales y dejar que nos compren bebidas para traerlos a casa, solo confirmar que no eran nada especiales?
Evet, stres atmak için içki içmeye gitmiştik.
Sí, a veces salimos a tomar unas copas y pasar el rato.
Biraz içki, biraz haplar...
Algo de alcohol, algunas pastillas...
Bana bir içki verdi.
Me dio una bebida.
İçki içmeyi seviyorsanız "Evet!" dediğinizi duyayım.
Si os gusta beber alcohol Quiero oíros decir : "¡ Sí, joder!"
İçki içtin, değil mi?
Has estado bebiendo, ¿ no?
Söyle, bize içki de ısmarlasın!
¡ Y dile que nos compre unos tragos!
Sarhoş olan yerde içki vardır.
Y donde hay una ebria, hay alcohol.
Dünyanın en iyi içki yapımcısına!
¡ Por la mejor fabricante de licor casero!
O içki, taze.
Es el jugo fresco de la claridad.
Hayır, neden onlara başlamadan önce benimle biraz içki içmiyorsun?
No, ¿ por qué no te tomas un trago conmigo antes de que empieces con todo eso, eh?
Bir şartla, benimle bir içki iç.
Con una condición. Tómate un trago conmigo.
İçki dükkanlarının çoğunun pazar günü kapalı olduğunu unutmuşum.
Me había olvidado de que las tiendas de licores la mayoría de ellas no estaban abiertas en domingo.
Bu içki 10 yaşına döndürdü demek.
Esa copa se convirtió en diez, ¿ eh?
- Bir içki ile başlamak ister misiniz?
¿ Podría ofrecerle para empezar algo de beber? Sí.
Şu sıralar şehirdeyim ve sanırım son kez Dennis'in bana içki ısmarlamasına müsaade ediyorum.
Estoy en la ciudad, mucho hoy día... y yo creo que será probablemente la última vez que voy a dejar a Dennis comprarme un trago.
İçki içer, yemeğe geçeriz.
TOMAREMOS UNA COPA Y PENSAREMOS ADONDE IR A CENAR.
Sona kalan içki ısmarlar.
¡ Vamos! El ultimo invita una copa.
Bana bir içki borçlusun.
Me debes una copa.
- Kesinlikle bir içki iyi gelir.
- Definitivamente podría necesitar una copa.
Nina'nın finansal kayıtlarına baktım. Cinayetten önceki gece, Nina, Doğu Village'daki bir barda bir içki almış.
Revisé los gastos de Nina, y la noche antes del asesinato... estuvo en un bar del East Village.
Ucuz içki ile aram hiç iyi değil.
Los vuelos nocturnos y yo no congeniamos.
Sana bir içki ısmarlayayım mı?
¿ Puedo... invitarte una copa?
Kimse burada içki tutmaz Wynonna!
Nadie guarda licor aquí, ¡ Wynonna!
İçki alıyordum.
Estaba buscando los tragos.
İçki alıyordum dedim ya!
¡ Estaba buscando los tragos!
- En sevdiğin içki nedir?
¿ Y tu bebida preferida?
Beni bulmak için bunca zahmete içki arkadaşı bulmak için girmediğini biliyorum.
Sé que no te has metido en tantos problemas para encontrarme para tener una colega de copas. No. Muy bien.
İçki, Pueblo Viejo.
Chupitos. Pueblo Viejo.
Bana bir içki içiyor.
Me da una resaca.
Flores'e ilk içki uzatan kişi döşeğine emekleyerek gidecek.
La próxima que le dé una bebida a Flores se arrastrará hasta su cubículo.
Sonra içki için buluşuruz.
Nos vemos luego para tomar algo.
İçki için ekstra ücret alıyoruz.
Cobramos extra por el alcohol.
İçki fabrikası gibi kokuyorsun.
Hueles como una destilería.
Seni arasam olur mu? Belki bir içki içeriz.
¿ Podría llamarte, quizá para tomar algo?
Dostlarına içki servisi mi yapmak istiyordu?
¿ Quería invitar a una copa a los amigos?
Çok mu içki içtin?
¿ Bebe mucho alcohol?
Ben sadece içki ikram ettim.
- Sólo le ofrecí un trago.
Pekâlâ, sıra geldi içki içme oyunumuza.
Bueno, es hora de un pequeño juego de beber.
Diğeri de aynı şeyi yapmışsa içki içecek.
Si alguien ya hizo eso, se toman una copa.
Bütün gün evde oturup içki mi içeceksin?
¿ Vas a quedarte aquí y emborracharte todo el día?
Ara sıra içilen bir içki çocuğa zarar vermez.
Un trago de vez en cuando no le hará daño.
Beynimi sadece ben karıştırabilirim dostum. Yapışkan içip, içki koklamak gibi eğlenceli şeyler yaparak.
La única persona que revuelve mi cerebro, amigo, soy yo, cuando cosas divertidas, como beber pegamento o aspirar cerveza!
Bir, belki iki içki daha alayım, sonra gidip şu yatağa bakarız.
Beberé uno o dos tragos más y luego iremos a revisar esa cama.
Um Hayır... Ben öylece bakın aslında Bir içki için bana katılmak istedim.
Solo quería ver si querías tomar un trago conmigo.
Size de. Yemek yiyecek miyiz yoksa sadece içki mi?
¿ Cenamos o solo vamos a beber algo?
Biraz içki ve uyuşturucu alalım.
Vamos por alcohol y drogas.
Bu ev içki ve uyuşturucu dolu.
Mi casa está repleta de alcohol y drogas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]