English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ I ] / Ilaç mı

Ilaç mı traducir español

4,413 traducción paralela
Nöroleptik ilaç mı kullanıyorsun yoksa Helsinki'de misin?
¿ Estás con antipsicóticos o en Helsinki?
Sence ilaç mı verdiler?
¿ Crees que te drogaron?
Mantar ilacım?
¿ El fungicida?
Bütün paramı o eve harcadım şimdi de oğlumun ilaç masrafları çıkıyor.
Tengo todo mi dinero invertido en ese lugar, y ahora estoy viendo quien sabe cuantas cuentas médicas con lo de mi hijo.
- Bunun için ilacın var mı?
- ¿ Tomó una píldora para eso?
Astım ilacımı arabada bıraktım!
¡ Me he dejado el inhalador en el coche!
Yani hiç ilaç şansım yok mu?
¿ Entonces no tienes drogas?
Senin ilaç alman lazım Pam.
¡ Pastillas!
Gel ilacımı veriver. Unutuvermişler ilacımı...
Dame la medicina, se olvidaron...
Şuradan mide ilacımı veriver.
Dame mi medicina, por favor.
- Leyla kızım gel şu ilacımı veriver...
Leyla, mi niña, dame mi medicina, por favor...
İlacımı veriver... Unutuvermişler ilacımı...
Por favor, dame mi medicina... se olvidaron...
Nenem hasta ona ilaç alacağım.
Mi abuela está enferma, compraré medicinas.
- Kes sesini. Lanet ilacını almak için eve uğrayayım dedim ama baban bana daha önce bin kere anlattığı bir hikaye anlatmaya başladı.
He tenido que pasarme a comprar tus malditas medicinas, y entonces tu padre me estaba contando una historia que ya he escuchado mil veces antes.
Ama bu benim laktoz intolerans ilacım.
Pero esto realmente es mi pastilla para laintolerancia a la lactosa.
- Uyku ilacı lazım.
- Necesito un Ambien.
Yine de bir mide ilacı alayım.
Tomaré un LACTAID provisional.
İlaç mümessili olacağım.
Voy a ser representante de productos farmacéuticos.
Tamam. Daha önce uyku ilacı kullandın mı?
¿ Ha tomado antes pastillas para dormir?
Bu Nexium ilacı mı?
¿ Es ExtenZe?
"Ya da Chuck Stone'un dediği gibi P.M.D... "... ilaç gibi gelecekti.
"o B.L.T, como lo llamó Chuck Stone... de verdad, acertaría."
Bunların hepsi yaşlı insan ilacı mı?
Espera, ¿ quieres decir que esto es medicamentos para viejos?
Dr. Nelson ilacım testini durduran bağımsız inceleme kurulu üyelerinden biriydi.
El Dr. Nelson era miembro de la junta de revisión independiente que detuvo los ensayos.
- SPK'daki arkadaşım... -... bir ilaç deneyiyle ilgili tüyo aldıklarını düşünüyor.
Mi contacto de la Comisión de Valores cree recibieron un soplo sobre el ensayo de un medicamento.
Hepimiz o ilaç meselesinin peşindeydik ama benim deneyin içinden birine ihtiyacım vardı.
Íbamos a por todas con ese medicamento, pero tenía que encontrar a alguien en el ensayo.
Seni bu ilaç programından kurtarmak için sana en iyi detoks uzmanlarını tutacağım.
Te conseguiré los mejores expertos en desintoxicación... para que vuelvas a tu dosis de medicación.
Sanırım gerçek ilaç etkili olabiliyormuş. Kim tahmin edebilirdi?
Supongo que la medicina real puede ser eficaz. ¿ Quién lo hubiera pensado?
İleride hissedeceğin ağrılar için sana ilaç yazacağım.
Voy a darte algo para el dolor que por supuesto luego tendrás.
Benden organik böcek ilacı olarak isteyen biri için solanin yaptım.
Hice solanina para alguien que pidió un pesticida orgánico.
Ben uyku ilacı alacağım.
Voy a echarme una siesta.
Kaç tane ilaç, doğum kontrol hapı ve benzeri şeyler aldığımı biliyor musun?
¿ Sabes cuántas diferentes pastillas anticonceptivas u otras cosas me tomo?
Kendi ilacını tattırdım.
No.
Küçükken meyve suyuna ilaç atmıştım.
Antes de poner NyQuil en tu jugo.
İlaç alıp kestirsek olmaz mı?
¿ No podemos tan sólo tomar una pastilla?
Daha az evvel uyku ilacı aldım, ama bunu mahvediyorsun. Seni kucağıma falan almayacağım.
Me acabo de tomar un valium y lo estás arruinando.
12 kutu soğuk algınlığı ilacı mı?
¿ 12 cajas de medicina para el resfriado?
Justin sana yardım etmek için Bixton'da geliştirilen bir ilaç formülü kullanıyordu.
Entonces, Justin estaba usando la fórmula de Bixton para ayudarte.
Kan testi hastalığınızı doğruladı. Umarım bir gün size iyi gelecek bir ilaç üretirler.
Espero que algún día haya una medicina que te ayudará.
İlaç tedavisi mi? DNA'mı durdurarak, kendini ortaya çıkarmasını engelliyor.
Detiene a mi ADN de expresarse.
İlaç demişken, Gabe'in kız arkadaşından ilaçları aldım.
Hablando de eso, tengo los medicamentos de Gabe de su novia.
Eğer ben ilacımı almazsam her zaman kontrolümü kaybetmiş olurum.
Si no tomo la mía, estaría fuera de control todo el tiempo.
İlacın yapımında kullanılan öncü maddeler bozukmuş. Evet.
El laboratorio analizó el éxtasis... y los precursores químicos que usan para hacer el éxtasis... estaban en mal estado.
Avcı kadınımız Görücüleri için yeni bir ilaç arıyor.
Nuestra cazadora está buscando una nueva droga para sus videntes. Sí.
Geçmişte de bu tür ilacın tedariğinde sıkıntılar yaşamıştık,... bu nedenle bir gecede bulunan poşeti geri çektirdim ve damar içi boru sisteminin siparişini verilmesini sağladım.
Hemos tenido dificultades con el abastecimiento de esta droga en el pasado, así que supervisé y fui testigo de su extracción de una valija y colocación en el entubado de la intravenosa.
Reçeteli ilaçlarda hiç sorun çıktı mı? - Stoktan kaybolan ilaç falan?
¿ Algún problema con tus drogas prescritas?
Benim yaptığım özel bir ilaç.
Es una medicina especial que hice.
Gitmeden önce ilacım konusunda yardım edebilir misin?
Pero ¿ podrías ayudarme con mi medicación antes de irte?
Semptomlarımı kontrol altında tutabilmek için ilaç tedavisi görüyorum.
Tomo medicación para controlar mis síntomas.
Sürekli bir titremeydi. Aldığım bir ilacın yan etkisiydi.
Era un temblor, un efecto secundario de mi medicación.
Önce ilk kullandığım ilacı yavaş yavaş bırakmam gerekti. O yüzden...
Pero primero tengo que disminuir la que tengo, para que...
İhtiyacın olan tek depresyon ilacı bacaklarımın arasında.
Los únicos antidepresivos que necesitas están en mis pantalones.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]