English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ I ] / Işle

Işle traducir español

4,709 traducción paralela
Belki bu işle senin şu eski aynasızın ilgilenmesi gerekiyordur.
Mejor que tu viejo amigo poli vea el caso.
Bir sürü işle uğraşıyorum.
Trabajé en varias cosas.
İsmini temize çıkarmak için bu işle ilgilenebileceğini düşündüm.
- Pensé que te interesaría... -... limpiar tu nombre.
Siz ne işle uğraşıyorsunuz, efendim?
Algo por el estilo. ¿ Qué hace para ganarse la vida, señor?
- Evet, işle ilgili aldığım notlar sadece.
Sí, son solo notas para mi trabajo.
Rydal Keener'ın bu işle hiçbir alakası yoktur.
Rydal Keener... No tuvo nada que ver con eso.
Evet bu işle çok derinden ilgileniyoruz.
Tenemos ese expediente. Estamos muy involucrados.
Bilirsin, taşınma ve yeni işle birlikte. Zaten onu da şimdiden berbat ediyorum.
Siempre termino arruinando la mudanza y el nuevo trabajo.
Bir kitap yazıp yaptığı işle en bilge kişileri bile etkilemeyi umut ediyordu.
Tenía la intención de escribir algún día un libro, una obra... que causara impresión entre los sabios y eruditos.
Eee ne işle ugraşiyorsunuz R.P?
- ¿ A qué te dedicas, R.P.?
Hayır, o işle ilgilenmiyor Jack!
No le interesa el negocio, Jack.
Ne işle meşgulsün?
¿ Qué haces para ganarte la vida?
Bir hayatım yok çünkü 7 / 24 kıçımı yırtarak çalışıyorum patronum için şirketi ayakta tutmaya uğraşıyorum ama ki kendisi aylardır işle uzaktan yakından alakası yok.
No tengo vida, porque yo trabajo el culo 24 / 7, para mantener una empresa en busca de un jefe que no ha dado una mierda el negocio desde hace meses.
Annemin bu işle bir alakası yoktu.
Ella no tiene nada que ver con esto.
- Onun bu işle bir ilgisi yok.
No es parte de esto.
Ne işle meşgulsün?
Oye, ¿ en qué estás trabajando?
Şimdi ne işle meşgulsünüz?
¿ A qué se dedica ahora?
Tanrı'nın bu işle bir ilgisi yok.
Dios no tiene nada que ver con eso.
- Evet. Beni tüm kişisel ve işle ilgili olaylara getirip götürme işini yapacaksın.
Se esperará que me lleves desde y hacia todos mis eventos personales y los relacionados con la empresa.
Tabii başka bir işle meşgul değillerse.
A menos que estén ocupados haciendo otra cosa.
- Ne işle meşgulsün.
¿ Qué haces?
Ofisinden çıkarken beni gördü ve muhtemelen... Biliyorsun. Başka bir suçlu ve boktan işle ipe çekiliyor.
Me vio salir de su oficina y debió de pensar... que estaba negociando con él o algo.
- Eğer seni çağırırsam, işle ilgili sebeptendir.
La diferencia es que si te llamo, es por una razón profesional.
Onun bu işle bir ilgisi yok.
¡ No tiene nada que ver con esto!
Bu işle de para basmazsak neyle basarız bilmem.
Si esto no es una licencia para ganar dinero, no sé qué es.
Bobby, merak ettim, Sadie'nin bu işle ne alakası var?
Bobby, estoy curioso. ¿ Cuál es este acuerdo con Sadie?
Hayır, Ben varsam işle alakalı.
Son negocios conmigo.
Bu işle ilgilenmem için kızımın doğum günü partisini kısa kesmem gerekti.
Tuve que interrumpir la fiesta de cumpleaños de mi hija para encargarme de esto.
Bunun işle ilgili olduğuna inanmamı mı bekliyorsun?
¿ Esperas que crea que esto es por negocios?
Birilerinin bu işle ilgilenmesi gerekiyor.
Alguien tiene que encargarse de ese hombre.
Onun bu işle bir ilgisi yok Frank.
Ella no sabe nada de esto, Frank.
Bu işle o ilgilenecek.
Y él puede manejarlo. Aquí tienes.
Bu işle yeniden uğraşırken Billy Lee Tuttle'dan bahsetti mi?
Entonces, cuando él revisó todo esto de nuevo, ¿ mencionó a Billy Lee Tuttle?
Tamam, ilgileniyorum o işle.
Sí. Estoy en eso.
O da bu işle çok ilgili mi?
Es que se ha vuelto muy egocéntrico.
Kendinizi işle mi avutuyorsunuz?
¿ Quiere matar el tiempo?
Ne tür bir işle uğraştığınızı sormamda bir sakınca var mı?
¿ Nos permite preguntarle a que se dedica?
Komiserin bu işle ne ilgisi var, anlamadım?
Oye, ¿ por qué estamos trayendo al Comisionado en esta?
Madam, sizi temin edebilirim ki, Tanrının bu işle herhangi bir alakası yok.
Señora, le aseguro que Dios no tiene nada que ver en esto.
Aslında toplam altı işle falan uğraşıyor.
En realidad, tiene como seis negocios.
Yaptığım işle insanların hayatına bir şey katıyorum ve devam edebilmemi sağlayan şey bu ve buna bayılıyorum.
Afecto las vidas de muchas personas con lo que hago. Es lo que anima a seguir adelante. Y eso me gusta.
Ben bu işle çok meşgul olacağım, sen okulla çok meşgul olacaksın.
Yo estaré muy ocupado con el camión y tú muy ocupado con la escuela.
Bu işle benim bir ilgim yok.
Yo no tuve nada que ver con eso.
Bu işle benim ilgim yok.
Yo no tuve nada que ver con eso.
Aslında bence bu gece burada kalmalısın konuşuruz, işle alakalı bir şeyler ortaya çıkartırız.
Pienso que debes quedarte a pasar la noche y podemos seguir charlando y resolver algunas cosas.
İşle alâkalı. Sıkıcı şeyler.
Simplemente trabajar algunas cosas.
İşle ilgili beni duyduysa sıçtım.
Si me oyó hablar sobre el trabajo, a la mierda.
İşle alakalı. Tamam mı?
Son negocios. ¿ Sí?
- Affedersin. İşle çok meşguldüm.
Perdón, he tenido mucho trabajo.
İşle ilgili...
Trabajo.
Bu işle bir ilgileri yok.
Todas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]