English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ K ] / Kazandı

Kazandı traducir español

35,922 traducción paralela
Bahçe satışından çok para kazandık ve taşınmak zorunda değiliz miyiz?
¿ Ganamos mucho dinero en la venta de jardín y no tendremos que mudarnos?
Ben kazandım.
Gano. ( Ríe )
- Ben kazandım!
¡ No saldré!
Ailem ve banyo yapmamış dostlarım.. ... evsizlik onurumuza yönelik ilk savaşı talebimizi ortaya koyarak kazandık.
Mi familia y mis amigos sucios, hemos ganado la primera batalla por la dignidad de los sin techo por reclamar nuestros derechos.
Nazik bilgeliğimi kazandıracağım bir Debbie'm zaten var.
Ya tengo una Debbie a la que otorgar mi sabiduría.
Aynen, bir dolu para ve engellilik maaşı kazandım.
Sí, gané mucho dinero y la minusvalía.
Kazandığım ne varsa onun. "
Todo lo que he ganado es suyo. "
Kirk, 90'larda madencilik ve petrol işlerinden bir servet kazandı. Ancak Rus yetkilileri tarafından şirketlerine yapılan baskılar nedeniyle Moskova ile anlaşmazlık yaşadı.
Kirk amasó su fortuna en los 90 a través de operaciones mineras y petrolíferas en Rusia, pero perdió el favor de Moscú tras una serie de ataques por motivaciones políticas a las compañías de Kirk por las autoridades rusas.
İstediğin her şeyi sana kazandırabilirim.
Puedo conseguirte todo.
Dükkanlarım size iyi kazandırdı. Size hiç soruna sebebiyet vermedim ve hiç sır saklamadım.
Mis trabajos te han traído buenos ingresos, nunca te di problemas y nunca te oculté nada.
Bana birazcık güven kazandıysanız şimdi hesaba katın.
Si me he ganado algo de confianza, quiero que cuente ahora.
Petrol ve doğal gazdan milyonlar kazandı, bildiğim kadarıyla.
Tengo entendido que ganó millones con petróleo y gas.
250 dolar ve on sent kazandım ".
He ganado doscientos cincuenta dólares y diez centavos ".
Son olayda yaptığının yarısını istiyorum, yada bir telefon açarım belki hapise gitmeyebilirsin, ama tüm kazandığına el konulur.
Quiero la mitad de lo que hiciste en tu último movimiento, o hago una llamada de teléfono y tal vez no vayas a la cárcel, pero todo será confiscado.
Parayı nereden kazandığımı biliyorsun.
Sabes dónde consigo mi dinero.
Bu mudur? - Ne para kazandırıyorsa oyum.
- Soy lo que sea que pague las facturas.
Gotham standartlarına göre bile enteresan bir geceydi. Eski suç baronu Oswald Cobblepot belediye başkanlığı seçimlerini açık bir farkla kazandı.
Solo se puede considerar como un cambio radical en los patrones de Gotham, el antiguo capo Oswald Cobblepot ha ganado las elecciones por goleada.
- Oswald Cobblepot seçimi kazandı.
- Ahí la tienes. Ha ganado las elecciones.
Kazandı.
Ganó.
Kazandığını sanma ilüzyonuna kapılabilirsin.
Tendrá la ilusión de que está ganando.
Kazandığımızı biliyorsun, değil mi?
Sabes que ganamos, ¿ verdad?
"Dibine kadar almak" eylemine yeni bir boyut kazandırıyor bu.
Le brinda un nuevo significado al término "garganta profunda".
Taş gibi değil ama bu eğilimleri sayesinde ekstra puan kazandı benden.
No está buena pero tiene puntos extra por sus inclinaciones.
Maze ne kazandı ve benim sarhoş suratımla ne alakası var?
¿ Qué ganó Maze y qué tiene que ver con mi penosa cara de borracha?
Ufak bir iddiayı kazandı sadece.
Solo una pequeña apuesta.
Üniversitede Dame Judith oyunculuk ödülünü kazandım.
Gané el premio Dame Judith de interpretación en la universidad.
Los Angeles'a daha fazla evsiz kazandırmak da suç değil mi?
Quiero decir, ¿ no es contribuir a la falta de vivienda en Los Ángeles un crimen?
Müvekkilim kazandığımızın tam olarak farkında değil.
Mi cliente no está enteramente advertido que estamos ganando.
O zaman size 3 dakika kazandırırım.
Entonces os habré conseguido tres minutos.
Lucifer'i yakalayamadık ama kalabalığı kurtardık. Ben buna kazandık diyeceğim.
Bueno, no hemos cogido a Lucifer pero hemos salvado a la multitud, así que lo llamaré una victoria.
ve günün birinde, kazandılar.
Y un buen día, ellos vencieron.
Kazandılar.
Ellos vencieron.
Kumarhanede 38 dolar kazandım.
Gané 38 dólares en el casino.
Kazandığım bir şey var. Para.
Voy a hacer algo, ganar dinero.
Sana yıllar boyunca kazandığım tecrübemi sunuyorum.
Te estoy dando el beneficio de mis años de experiencia.
Kazandığımızda teşekkür edersin.
Agradécemelo cuando ganemos.
Yakın zamanda farkındalık kazandım amacını veya anlamını çözmede zorluk yaşıyorum.
Recientemente he adquirido conocimiento de mí mismo... y estoy teniendo dificultades para encontrar un significado o propósito.
Bu, bir sentetik bilinç kazandığında haber veren alarm sistemi. Seni bu şekilde buldum.
Es un sistema de alerta para cuando un sintético consigue la consciencia.
Daha çok para istediğini söyledin. Ben de sana daha çok para kazandırdım.
Y dijiste que querías más dinero así que te iba a dar más dinero.
Arby'den yemek kazandın
Y te ganaste una comida gratis en Arby ´ s elegida por ti.
Wyatt Earp birkaç sayı kazandırdı. Sana bağlı olan oğlunu kullanmayı bırakabilirler.
Ahora que Wyatt Earp ha colocado unos puntos en el marcador, pueden dejar de utilizar a su hijo para meterse con usted.
Eğer tutuklayan memuru biliyorsan bu zaman kazandırır.
Podría ahorrarnos tiempo si contactas con el agente que lo detuvo.
Sanırım duymuşsundur dün gece lotoyu kazandı.
Bueno, supongo que se enteró de que ganó la lotería ayer.
Hayır. Gerçekten lotoyu kazandı.
No, me refiero a que ganó la maldita lotería.
Sonraki tünel bize iki dakika kazandıracak.
Dos minutos. El siguiente túnel nos da dos minutos.
Biz kazandık.
Nosotros hemos ganado.
Biliyorum ama sen kazandın.
Lo sé, y gané.
- Küçük bahis bir bok kazandırmaz.
Apuesta poco y nunca ganas.
Yine de kazandım!
El avance es debido en gran medida al expresar abiertamente...
İddiayı ben kazandım o zaman!
Ja!
Yaptıkları kod sentetiklere bilinç kazandırıyor.
El código que hicieron hace conscientes a los sintéticos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]