Kazandım mı traducir español
12,048 traducción paralela
Bu hafta ağımızda yaşanan sorunlardan dolayı oğlunuzdan özür dilemek ve onu İsyan ailesine kazandırmak için neler yapabileceğimi görmek için geldim.
Solo vine esta mañana para disculparme con su hijo por las molestias que causó nuestra red esta semana y ver que podemos hacer para reincorporarlo a la familia de Mutini.
Geçen yıl neredeyse yirmi iki bin dolar kazandım ve hayatım son derece zor.
- Nada, nada, disculpe... aquí presente que no se gana dinero con la historia del arte? Está usted equivocado. El año pasado, gané casi $ 22.000, tengo una vida muy difícil.
Sanırım sonunda Lady Gaga kazandı.
Aunque, supongo que Lady Gaga ganó al final.
- Ben de kazandım.
No. - Lo gané.
Yalvarmak zorunda kaldım ama bize birkaç gün kazandırdım.
Bueno, tuve que rogar, pero obtuve un par de días.
- Kazandık mı?
- ¿ Ganamos?
Ben de bazı erişimleri satarak para kazandım.
Hice algo de efectivo extra... - vendiendo acceso.
Buldunuz bayım, siz kazandınız.
Me tiene, señor. Bien jugado.
Bir kere daha hayranlığımı kazandın.
Una vez más, aumenta mi estima. ¿ Todavía estás aquí?
Basketbolda kupa kazandıktan bir gün sonra şehir dışına çıktım, altı ay önceki son görevimden sonra döndüm.
Me fui de esta ciudad justo después de ganamos el Estatal en baloncesto. Luego volví hace seis meses luego de mi último período de servicio.
- 2,5 milyon dolar mı kazandın? - Evet.
¿ Ganaste 2,5 millones de dólares?
Kazandım.
¡ Estoy ganando!
Adil bir şekilde kazandım.
Es mía.
Kolaylıkla Thornhill'den 10 bin kazandım.
Probablemente le saque diez de los grandes a Thornhill, fácilmente.
- Kazandım, ve biliyorsun.
Lo he hecho y lo sabes.
Evet, kazandım.
Sí.
Dijital bağışıklık kazandırma teknolojisiyle yaptığım çalışma şirketimizi bir üst seviyeye taşıyacak.
Pero el trabajo que estoy haciendo en tecnología de inmunización digital esto llevará esta compañía a otro nivel
Bana inan, inan bunlar kazandığım en zor paralar.
Y créeme, es el dinero que más me ha costado ganar jamás.
Bu organizasyondan kazandığımız tüm parayı sizin durumunuzu düzeltmek için harcayacağımızı mı düşündünüz sonuna kadar böyle olacağını mı sandınız?
¿ Crees que gastamos todo ese dinero enviándote a esos campamentos para curarte, solo para que acabes así?
Pekâlâ İntikamcılar, hadi ona biraz zaman kazandıralım.
Muy bien, Vengadores, démosle un poco de tiempo.
Ben kazandım!
¡ Gané!
Yükseltiyorum, arttıran yok, ben kazandım.
Apuesto, nadie iguala, me quedo el bote.
Tatlım, sen kazandın!
¡ Eh, cariño, has ganado!
Demek istediğim işbirliğimizden kazandığım şeylerden biri de "dostluk" kelimesinin temel tanımı.
Lo que intentaba decir es que algo que he aprendido de nuestra colaboración es la definición de la palabra amistad.
Ne kadar ucuz olduğunu görsen. Ve bugün 80 milyon dolar kazandım.
Y hoy he ganado 80 millones.
80 milyon dolar kazandım mı?
¿ He ganado 80 millones?
Bayan Klein, son birkaç yıl içinde kazandığı davalarıyla birlikte hala aktif olan dava dosyalarının listesine ihtiyacımız olacak. - Tabii ki.
Señorita Klein, necesito una lista de todos sus casos activos, además de cualquiera al que le haya ganado un juicio durante los últimos años.
Seçimi oy çokluğuyla kazandığımı hatırlatmama gerek var mı?
¿ Te tengo que recordar que gané la elección por victoria aplastante?
Kardeşim, sanırım ben kazandım.
Tío, creo que gané.
Güçlerimi kazandığım zamanda ortaya çıktı.
Se presentó en el mismo momento en que obtuve mis poderes.
Ben kazandım.
Gané.
- Kazandın mı?
- ¿ Y tú? - Claro. ¡ Vamos!
Ama kazandım.
Sí, pero gané.
Bugün 7500 kazandım.
Yo solo he conseguido 7500 hoy.
Sadece bulduğum gerçeklere ve geri kazandığım anılara inanacağım.
Sólo la verdad que descubra... sólo creeré en mis recuerdos.
Henüz tam değil, fakat anılarımı geri kazandıktan sonra bazı acı veren anılar vardı, fakat bazı güzel anılar da vardı.
No es perfecto aún, pero después de recuperar mis recuerdos... hubo recuerdos dolorosos... pero también hay buenos recuerdos.
Bu da Donna olayı ile ilgili konuşma hakkını kazandığımı mı gösteriyor?
¿ Quiere decir que me he ganado el derecho para que hablemos de la situación con Donna? No hay ninguna situación con Donna.
Eğer üstlerim benim bu davayı kazandığımı görürlerse her işin üstesinden gelebileceğime inanırlar.
Y si mis superiores han considerado que debían asignarme este caso, deben creer que puedo hacerlo.
Berraklık kazandım.
He ganado lucidez.
- Evet, kazandım.
- Sí.
Savaşı kazandığımızı gösteriyor.
Muestra nosotros ganar la guerra.
Patavatsızlık yapma hakkım var. Zaman kazandırıyor.
Tengo permitido ser directa.
Bu benim işim.Ben kazandım.
Este es mi trabajo. Me lo he ganado.
Barbie'yi geri kazandım.
Recuperé a Barbie.
Şuan daha güçlü olabilirsin, Jasper ama sabah yüzündeki şu aşağılayıcı "Ben kazandım." gülüşüyle burada bulunma iznin yok.
Puede que tengas la sartén por el mango ahora, Jasper... pero lo que no tienes es permiso de estar aquí por la mañana, con ese presumido y arrogante gesto de "he ganado" en tu cara.
- Ben kazandım.
He ganado.
Ben kazandım.
He ganado.
Sonarımız düzelene kadar erken uyarı sistemi görevi görecek. Bu bize zaman kazandırır.
Actúa como un sistema de alerta temprana hasta que podamos recuperar el sonar.
- Ben kazandım.
- Yo gano.
Kazandıklarımı nerede tutacağım?
¿ Y guardar los beneficios donde?
Savaşımızda tek bir şey kazandı.
La guerra se ganó de un sólo golpe.