Kïr traducir español
591 traducción paralela
Don, oksijensizlikten kafayï kïr, çarp, boynunu kïr.
Te hielas, enloqueces sin oxígeno, te desnucas...
Maalesef Lizzy şu an kir içindesin ama bu kiri atmak için temizlenmen gerekiyor.
Desafortunadamente, Lizzy, estás metida hasta el pecho de suciedad y vas a tener que atravesarlo dificultosamente - para llegar al otro lado.
Bu kir pas içindeki çapa zinciri kimin ola?
¿ De quién es esa ruidosa cadena de ancla, cubierta de óxido y cucarachas?
O kir gezintisini hiç unutamadi.
No ha olvidado aquel viaje en el camión de heno.
Kir içindeyim, değil mi?
Estoy sucio, ¿ verdad?
Bu kir.
- Que no escape.
Yüzünde kir var, tam şurada.
Tiene polvo en la cara, en...
Halbuki kir de günah, felaket fırtına, kasırga, sel ve hortum kadar doğal bir şey.
La suciedad es algo tan natural en este mundo como el pecado, la enfermedad... las tormentas, los tornados, las inundaciones y los ciclones.
Yerlerde tükürük ve kir olmayacak.
Nada de escupir ni suelos sucios.
- Beda, bandajın kir içinde. - O kir değil, sadece biraz karışmış.
- Beda, ese vendaje está muy sucio.
Kıyafeti buruşmuştu, kravatı bir yandaydı. Her yanı kir ve toz içindeydi, yüzü bile.
La ropa descolocada, la corbata a un lado y cubierto de polvo, incluso en la cara.
Burada durmuş iki aptalla tartışıyorum. Pumblechook Amca onu bekliyor ama bu çocuk... tepeden tırnağa kir pasak içinde.
Pumblechook esperando y él lleno de roña de la cabeza a los pies.
Zavallı, kir içindeki bir adamın omuzlarına vurup, onu konuşturmadım.
No le di una palmada a un pobre tipo para que hablara.
Buhar pompası kir pas doldu.
- La bomba está sucia y oxidada.
Kir çıktı, ama neredeyse tırnağım da çıkıyordu.
Por poco me quita la uña con la suciedad.
Eve hep çok mutlu dönerlerdi. Üstleri başları kir içinde olurdu.
¡ Regresaban tan alegres como sucios!
Baldızınız, giysilerinizde kir izleri olduğunu söylüyor.
Su cuñada dice que tenía manchas de tierra en la ropa.
- Ama kir izleri vardı.
Pero había manchas de tierra.
Dediklerine göre kir onları sıcak tutuyormuş.
Les mantiene caliente, me dicen.
Sana göre aşkımız yıkayıp atabileceğim, bir kat kir mi?
Crees que nuestro amor es una capa de polvo que se puede limpiar.
Kir yolu katili halen araniyor.
El asesino de la comarcal número 7 continúa libre.
Annen seni böyle kir pas içinde nasıl sokağa salıyor?
¿ Tu madre te deja andar así, todo sucio?
Bahçede çalıştığın zaman nasıl da kir doluyor içleri.
Se ponen negras de trabajar en el jardín.
Sarımsaklar ve biberler konusunda seninle hemfıkir değilim.
Fefé, yo sabía que el ajo y el peperoni te sientan mal.
Kir bizim işimiz.
La suciedad es nuestro negocio.
Para kirdir ve kir de para.
El dinero es mugre, y la mugre es dinero.
"Para kirdir ve kir de para."
"El dinero es mugre, y la mugre es dinero"
Hepimiz tamir yapmaktan yağ ve kir içinde kalmışız.
Siempre cubiertos de grasa y mugre haciendo reparaciones.
Kuru temizleme işleri, her şey kir pas içinde.
Devuelven la ropa de la tintorería sin quitar las manchas.
Üçüncüye gelecek olursak beyefendi bu sabah manikürcüye gitti ve ellerine kir bulaşmasını istemiyor.
En cuanto al tercero este señorito, se ha hecho la manicura esta mañana y no quiere ensuciarse las manos.
Polonyalı çocuklara bile böyle kir yedirilmemeli.
Ni a los niños polacos hay que servirles así.
Üstün başın kir içinde, şu hâline bak!
Qué sucio eres, ¡ fijate!
Kir içinde.
Están sucias.
Kir içindeyiz.
¿ Cómo estamos?
Üzerinde en az bir kilo kir olmalı.
Debías llevar medio kilo de porquería encima.
Kir!
¡ Suciedad!
Kir degil.
Suciedad.
Kir kötü birsey degildir.
La suciedad no está mal. ¡ Es la roña!
Kir ve pasın seni aldatmasına izin verme.
Que la suciedad y la herrumbre no te intimiden.
Burundaki Kir, hediye ettiğim at hala duruyor mu?
"Nariz Sucia", ¿ todavía tienes el poni que te di?
Ve Beyaz Geyik Kadın, Burundaki Kir ve Yüksekteki Kurt da.
Y a "Mujer Alce Blanca" también. Y a "Nariz Sucia" y a "Lobo Alto".
Biraz kir suyu ister misin?
¿ Un poco más de barro?
Bunlar halının altında kir gizlemek.
corriendo un tupido velo. Confía en mí.
Evsiz Flother Pecos'tan beri bu kadar kir görmemiştim.
Desde que el río Pecos se desbordó yo no había visto tanta suciedad.
Yardımcın hükümete oy verdi, değil mi? Evet mi, hayır mı?
El canónigo Kir, su diputado, ¿ no votó por el gobierno?
- Neden bu ampülde hiç kir ve toz yok?
¿ Por qué está limpia la bombilla?
Tırnakları da kir içindeydi.
- Y tenía las uñas mugrientas.
Her arabada kir vardır.
Todos los autos se ensucian.
Her arabada kir vardır.
Para cada auto sucio.
Tanrı aşkına Judianne, Eleanor madene girmiş ve yüzü kömür içinde kalmış. Kir mi?
¿ Mugre?
- Köpek izi! - Hayır, bu kir!
No es cierto, sólo está sucia.
kiralık 19
kırmızı 321
kirikou 18
kırık 30
kırk iki 22
kirk tamam 33
kirk burada 19
kırıldı 50
kırılmış 41
kırılabilir 16
kırmızı 321
kirikou 18
kırık 30
kırk iki 22
kirk tamam 33
kirk burada 19
kırıldı 50
kırılmış 41
kırılabilir 16