English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ M ] / Mer

Mer traducir español

485 traducción paralela
Villefranche-sur-mer.
Villefranche-sur-Mer...
Mer-merdivenleri çıkmış olamaz.
S.. Si no pudo salir por las escaleras.
Sayın Reis, gelir gelmez kendimi tanıtayım dedim. - Yeni Polis Müfettişi benim. - Sizi bekliyordum.
En agradecimiento por esos servicios, y pese a la repugnancia que mostráis a los honores, en nombre de Su Majestad, os nombro alcalde de Montreuil sur Mer.
- Montreuil sur Mer'e. - Montreuil sur Mer'e mi? Orası neresi?
Soy vuestro superior y os pido que la soltéis.
Majestelerinin adına sizi Montreuil sur Mer'e Belediye Reisi tayin ediyorum.
Y acababa de saltar una tapia para robar manzanas.
- Mösyö Madeleine mi? - Evet. Gördünüz mü?
La afición de un presidiario me dio mi prosperidad y la de Montreuil sur Mer.
Bay B.'nin içi dışına çıktı.
El Grande sufre mal de mer.
- Peki ya bu gece Boulogne'da olanlar?
Y esa noche en Boulogne-sur-Mer. Es casi la 1.
- Evet, şimdi oldu. Hokus pokus, tiki tokus Rambada Rumba Merlin Bomba
Hockety, pockety, wockety, mer Todo aquí podrá caber
Evet, Villefranche-sur-Mer.
Sí, Villefranche-sur-Mer.
Peki ya mer mi?
¿ Y las municiones?
Denizin kenarındaki Sait Palais.. gizemli olurdu.
St Palais sur Mer? No sería discreto.
Colleville-sur-Mer savunması sahildeki bir iki tabur ve çürüklerden ibaret.
Son dos batallones de combatientes rechazados defendiendo la playa en Colleville-sur-Mer.
Fos-sur Mer'e git.
Vete a la calle.
Ben Beaumont Sur Mer polis şefiyim.
Soy el Jefe de Policía de Beaumont Sur Mer.
Beaumont sur Mer'mi?
¿ Beaumont Sur Mer?
Beaumont sur Mer'e ava gittiğini söyledi.
Dijo que iba a cazar en Beaumont Sur Mer.
Beaumont sur Mer'de ikimize yetecek kadar yer yok.
No hay suficiente lugar para ambos en Beaumont Sur Mer.
Eğer sen kaybedersen sadece nazikçe kasabadan ayrılmayacak bir daha dönmeyeceğine de söz vereceksin.
Pero si tú pierdes no solamente te vas del pueblo elegantemente prometes jamas volver a Beaumont Sur Mer.
Haba mer, gerzek.
Lo Ha, bobo.
Bu durum Luc-sur-Mer'deki kumsalda başlamıştı.
Comenzó en la playa de Luc-sur-Mer.
Luc-sur-Mer'e gittik ve.. ... Mathilde yün mayoları giydiğim yeri görebildi.
Fuimos a Luc-sur-Mer, para que Mathilde pudiera ver dónde vestía el traje de lana...
O mekanizmaya bakmak bile içimi bir hoş ediyor.
Solo de pensar en subirme a él ya me da el mal de mer.
Bir kere bile deniz tutmadı.
No he cedido ni una sola vez al mal de mer. - Poirot...
Çok sevindim. - Hâlâ deniz tutması mı?
- ¿ No tendrá aún le mal de mer?
Mer-ha-ba.
Ho... Ho... Hola.
Bebeğin ilk pop-up kitabı, 26 sayfalık alfabetik macera.
E / pr / mer / ¡ bro ríe / bebé son 26 páginas de aventura alfabética.
Mer- -
Hol...
Efsanevi batık hazine gemisi Kordumair'i istiyorum.
¡ Deseo el legendario barco del tesoro hundido de Coeur du Mer!
Batık Kordumair hazinesini istemiyor muydun?
¿ Quieres el tesoro hundido de Coeur du Mer? ¡ Es tuyo!
Hayır. "La Mer." O "La Mer."
La Mer. Es La Mer.
Yatağa at, Merivel! Yatağa at! Yatağa at, Merivel!
- ¡ Mer-i-vel!
Ho... mer Simp... son.
Ho... mero Simp... son.
- Mer... Merkez.
En el centro.
Le Coeur de la Mer diyorlar.
Y lo llamaron Le Coeur de la Mer.
Mer-merdivenleri çıkmış olamaz.
Yo, s... si no pudo salir por las escaleras.
- Pardon, ıslattım mı seni Mer?
Lo siento. Te mojé, Mer?
- Ne kadar küçük? - Selam, Mer.
- Um, Que tan pequeño?
- Bir şey yapmaz, Mer. - Tamam, tamam, tamam.
Oh, él no te herirá, Meredith.
- Yardım mı lazım, Mer?
- Necesitas una mano, Mer?
Bu arada, Mer. Sanırım kafanda bir şey var.
Oh, a propósito, Mer, creo que hay algo en tu cabeza.
Nice'de, Villa Belle Mer'deler.
Se alojan en el Villa Belle Mer.
Bu hizmetleriniz için her ne kadar şan ve şerefi sevmiyorsanız da Majestelerinin adına sizi Montreuil sur Mer'e Belediye Reisi tayin ediyorum.
Un ladrón.
Küçük bir baca temizleyicisi gördüğünde yanına çağırtıyor ve ona para veriyordu.
Unos años después, la ciudad de Montreuil sur Mer cobró un auge inesperado.
- Beaumont sur Mer.
Beaumont Sur Mer.
Mer-Merhaba Marge.
Hola, Marge.
Kolay değildi, fakat yaptım. Biliyorum, yaptın, Mer.
Sé que lo hiciste, Mer.
Ordu benim hayatım, Mer.
Sabes que el ejército es mi vida, Mer.
Mer...
Meridian.
Üzülme, Mer.
No te sientas mal, Mer.
Al bakalım, Mer.
Aquí tienes, Mer.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]