English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ M ] / Merak etme

Merak etme traducir español

21,453 traducción paralela
Merak etme.
No te preocupes.
- Kitap yazılacak. Sen merak etme.
El libro llegará, no se preocupe por eso.
Bizi merak etme.
No te preocupes por nosotras.
Merak etme, hızlı ilerliyor.
No te preocupes, la cola va rápido.
- Sanki Ito bizim karşımızda gibi. - Merak etme.
Es como que Ito tiene una cosa en contra de nosotros.
Merak etme, sana dokunmadım.
No te preocupes. No te tocó.
Merak etme Donna aramız gayet iyi.
Sí, Donna, estamos bien.
Merak etme, burada güvendesin.
No te preocupes, estás a salvo aquí.
Merak etme Benny.
No te preocupes, Benny.
Merak etme, onu alacak falan değilim.
No te preocupes, no voy a quedármela.
Daha yeni başladık. Merak etme, tatlım, mükemmel olacak.
Estoy empezando, tranquila, va a quedar bien.
Merak etme, şu an bir yer arıyoruz zaten.
Te alegrará saber que estamos buscando casa en este momento.
Merak etme, ben de sessiz kalmaya yeminliyim.
No teman, no diré nada.
Anlıyorum merak etme.
Entiendo.
Merak etme.
Bueno, no te preocupes.
- Merak etme, Jakey.
No te preocupes, Jakey.
Abigail tek kozumuzdu. Merak etme.
Abigail era nuestra única moneda de cambio.
Ama merak etme, canını yakmayacağım.
Pero no te preocupes. No voy a hacerle daño.
Merak etme eğer başına bir şey gelirse ona göz kulak olacağım.
No te preocupes. Si le pasa algo... su mujer estará bien cuidada.
- Merak etme ben hallederim.
Holt no. No te preocupes. Yo me ocupo.
Beni merak etme sen. Görünmez olacağım.
No te preocupes por mí, soy invisible.
- Merak etme gözüm gibi bakarım Jake.
Tendré un cuidado extra con ella, Jake.
Beni merak etme.
No se preocupen por mí.
- Merak etme, geç kalmış değil. Ayrıca o araban değil ki istediğin anda anahtarından kapatasın.
No te preocupes, no llegaremos tarde... es una niña, no tu auto Que apagas con la llave.
Gideceğiz, merak etme.
Saldremos, no te preocupes
- Lütfen otur, merak etme.
Por favor, siéntese
- Merak etme.
Ok no se preocupe
Merak etme tatlım.
- No te preocupes, cariño.
Biz ona bakarız, merak etme.
¡ Cuidaremos de ella, no te preocupes!
Ama merak etme, kimseye söylemem.
Pero no te preocupes, no se lo diré a nadie.
Ama merak etme, yakında beni görmeye gelirsin.
Pero no te preocupes, irás a visitarme pronto.
- Merak etme haykıracak falan değilim.
No se preocupe, no lo haré.
Merak etme Pedro, seni kurtarmaya geliyorum.
¡ No te preocupes, Pedro, voy a por ti!
Merak etme, hallettim.
No te preocupes, yo me encargo.
Merak etme.
Tranquilo.
Çok büyük. - Kim, halledersin, merak etme.
Oye, Kim, tienes esto, ¿ de acuerdo?
Ama yeterince uzun kalırsan kürek atacak bir şey bulursun, merak etme.
Si se queda el tiempo suficiente, usted tendrá algo que pala... no se preocupe.
- Merak etme.
No se preocupe.
Merak etme Pondy!
¡ No te preocupes, Pondy!
Merak etme, bir fikrim var.
No te preocupes, tengo una idea.
JD mutfakta, Suze da revirde saklanıyor. Merak etme.
JD está en la cocina, Suze está por la enfermería ; no te preocupes.
- Merak etme.
- No lo pienses.
Merak etme, bir şey olmaz.
No te preocupes, estará bien.
Merak etme.
Lo harás.
Merak etme kimse gözlerine bakmaz.
No te preocupes, nadie va a ver tus ojos.
- Merak etme bebeğim...
No te preocupes.
Merak etme.
No se preocupen.
- Merak etme koçum, 5-6 yıla geçer.
Desaparecen en cinco o seis años.
- Merak etme, ona bir şey olmaz.
¡ No, no lo estará!
Merak etme, onu bulacağım.
Yo lo encontraré.
Merak etme.
Está bien.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]