O olmasaydı traducir español
1,537 traducción paralela
O olmasaydı, burada olamazdım.
Si ella no estaba ahí, yo no estaría aquí.
O olmasaydı biz de olmazdık.
Sin él, no existiríamos.
Eğer o olmasaydı, şu anda burada sizlerle beraber olamazdım.
Si no fuera por él, no estaría aquí con ustedes ahora.
Rayodaki konserde Eğer o olmasaydı...
Si ella no hubiera estado... en el concierto de radio...
Clark, eğer o olmasaydı büyük bir ihtimalle ölmüş olacaktım.
Clark, si no fuese por él, probablemente hubiese muerto.
O olmasaydı Kahin Beş hakkında bildiklerimi ya da babam hakkındaki gerçeği bilemezdim.
Si no hubiera sido por ella, nunca hubiera conocido al Quinto Profeta o la verdad sobre mi padre.
Çünkü eğer yanında o olmasaydı bir tokatla dişlerini eline dökerdim!
Porque de chico, si no fuera por ella, te habría bajado los dientes de un golpe.
Ve Eugenia aşkım. O olmasaydı bu başarının gerçekleşmesi mümkün olmayacaktı.
Y Eugenia mi amor sin la cual este descubrimiento no podría haber sido posible.
- O olmasaydı...
- Sin él...
Eğer o olmasaydı, NEB'liler ve İttifakçılar, çok daha önce dünyada savaş başlatırlardı.
- Es buena persona. Evitó una guerra en la Tierra.
O olmasaydı hiçbir şey yapamazdık.
No podemos hacer nada sin él.
Ama, biliyorsun ki, o olmasaydı seninle asla tanışamayacaktım.
Pero si no fuera por él, no te hubiera conocido.
O aradığın adam. Keşke o olmasaydı.
- Y desearía que no lo fuera.
Bazen geceleri yatağıma yattığımda onun yanında yatarken düşünüyorum da o olmasaydı, ölseydi acaba hayatım nasıl olurdu?
A veces me acuesto por la noche me acuesto junto a él y pienso en cómo sería mi vida si él se fuera si se muriera.
Biliyor musun eğer mecbur olmasaydı asla benden o parayı istemezdi?
Sabes que si no hubiese sido por mí, él nunca habría recuperado su castillo?
Doğal hâli böyle iğrenç olmasaydı o kadar çekiştirmezdim.
Bueno, no lo haría si no estuviera tan naturalmente horroroso.
Ya da Annie olmasaydı. Buster'ın karısı. Bir Eylül gecesi, başına otuz sekizliği dayayıp, sıkan Annie.
O tal vez fue Annie la esposa de "Búster" quien una noche de septiembre se disparó con una 38 en la oreja.
Bak, eğer öyle olmasaydı, eğer o herif ölmeseydi sen de benim arkamdan "İyi iş" demeyecektin.
Mira, si no hubiera pasado como pasó, si él no se hubiera muerto me habrías dado una palmada en la espalda, diciendo, "Buen trabajo".
Bak, bu olay eğer böyle olmasaydı, o eğer ölmeseydi sen de arkamdan vurup "iyi iş" demeyecektin.
Mira, si no hubiera pasado como pasó, si él no se hubiera muerto me habrías dado una palmada en la espalda, diciendo, "Buen trabajo".
Bizim için olmasaydı, Bristol o mevkiye terfi edemezdi.
Si no fuera por nosotros, a Bristol no lo habrían ascendido, para empezar.
O yüzden, Zomcon olmasaydı, hepimiz ölmüş olabilirdik.
Así que sin Zomcon, todos estaríamos muertos.
Kaza olmasaydı, o iş olacaktı.
Y a menos que sucediera algo imprevisto, habría sucedido.
Eğer o kadar büyük bir kafası olmasaydı kesinlikle daha kolay olurdu.
Sera ms sencillo si no tuviera esa cabezota,
Hiç karısı olmasaydı veya Munandjarra'ya sahip olamasaydı bile mızraklansa veya ölse de fark etmezdi.
Si no podía tener esposas, ni podía estar con Munandjarra, era preferible ser perforado, o morir.
- Benden izin almadan alıp taktığı o broşum olmasaydı, neye benzerdi hiç bilemiyorum. - Bence çok güzel.
Creo que es muy lindo.
O kadar genç olmasaydı keşke...
Si tan sólo no hubiera sido tan joven...
Söyle ona sinirime hakim olmasaydım, o pisliğin beynini yerden toplarlardı.
Dígale que si mi temperamento fuera a apoderarse de mí el cerebro del chupavergas estaría en el piso.
O bakışın anlamı ; "Arkadaş olmasaydık bütün umutlarını söndürürdüm."
Eso parece que significa, "Si no fuesemos amigos, te quitaria toda esperanza."
Bu kadar uzaması benim suçum. Biliyorum, ama o fazlasıyla hastaydı ve ilgime ihtiyacı vardı. Kendime düşkünlüğüm olmasaydı ilerlemeden yakalayabilirdik -
y sé que es culpa mía, por dejarlo, ya sabes... pasar tanto tiempo, pero él... era como si necesitara toda mi atención, y... si hubiera cuidado de mi misma o lo hubiera pillado antes de que fuera tan malo,
Eğer bluzundan içeri bakmaya çalışmakla o kadar meşgul olmasaydın nasıl saçma konuştuğunu anlardın.
Deja de intentar ver a través de su blusa y verás sus mentiras.
Bak, diyorum ki ona engel olmasaydın, o zaman kendine itiraf etmesen de içinden asıl gelen şeyi yapmış olabilirsin.
Mira, sólo digo que si no lo detuviste quizá, inconscientemente, eso es lo que querías.
Eğer kaçmama yardım eden o doktor olmasaydı, bir insandan çok bir makine olacaktım.
Si no fuera por ese médico que me ayudó a huir Yo sería más máquina que hombre ahora
Çocuklar bir kadın olmasaydı o arabaya binmezlerdi.
Nunca habrían subido al auto sin una mujer presente.
Veya Piper uzakta denilen olmasaydı.
O si Piper no te hubiese llamado.
Bilmiyorum, Vegas. O kadar büyük kasesi olmasaydı...
No lo sé, Las Vegas, 2 de la mañana quizás, pero- -
O adi herif hissedarlardan olmasaydı, sırtından vurabilirdin.
Si ese hombre no tuviera inversores, podrías asesinarlo mientras le ajustas la espalda.
Eğer Lois Lane olmasaydı, baban asla seçilemez, bende o koltukta oturamazdım.
Si no fuera por Lois Lane, tu padre nunca habría sido electo y yo no estaría en el cargo.
Bluzundan içeriye bakmaya çalışmakla o kadar meşgul olmasaydın nasıl saçma konuştuğunu anlardın.
De no estar tan ocupado intentando ver a través de su camiseta, verías más allá..
Eğer evde olmasaydım, ona tecavüz edecekti ya da daha kötüsünü yapacaktı.
Si no hubiera estado en la casa podría haberla violado... o algo peor.
Ya sorun varken ben olmasaydım veya zamanında dönemeseydim.
¿ Y si no supiera que están en problemas? ¿ O no pudiera volver a tiempo?
Yazık oldu. Eğer o olay olmasaydı...
Fue una pena lo que sucedió...
Güneyde o adamın benzini olmasaydı topları ateşleyemezdik, hiçbir yerde özgür zenciler olmazdı.
Si el sur le diera gas a ese hombre para cargar sus cañones rayos, no habría negros libres por ningún lado.
Harry'nin yasası olmasaydı, daha o genç yaşımda anlamsızca bir cinayet işlerdim herhalde.
Sin el Código de Harry, seguro que habría asesinado sin razón cuando era joven.
Eğer Megha o gün orada olmasaydı...
.. todos esto es debído al trabajo.
Eğer o gün orada olmasaydı...
Si él nohubiera estado allí..
Tabi eğer o fazla gelişmiş, Süpermen denen adam olmasaydı.
De no haber sido por el niño bueno de Superman.
Normalde, Doktor Esposito orada olmasaydı, o kadar dikkatsiz olacağını sanmam.
Normalmente, si la Dra. Esposito no estuviera aquí dudo que hubieras sido tan imprudente como fuiste.
Keşke annesi o kadar kötü olmasaydı.
Ojalá su mama no estuviese tan preocupada.
Bahse girerim eğer o kadar kaba olmasaydım çocukken arkadaş...
Apuesto a que hubiésemos sido amigos de niños si yo no hubiese sido tan- -
Austin o markette olmasaydı şu an burada olmayabilirdim.
Si Austin no hubiera estado en el supermercado, yo no estaría aquí.
Eğer o kadın benden daha fazla duygusuzlaştırılmış olmasaydı, Hiçbir şekilde beni o domuz kocası ile aynı odaya sokamazdınız.
Si esa mujer no hubiera sido tratada con más brutalidad que yo no habría forma que me metieran en el mismo cuarto que el cerdo de su marido.