English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ O ] / Otur biraz

Otur biraz traducir español

384 traducción paralela
Bak, en iyisi şuraya otur biraz.
Será mejor que te quedes sentada aquí un rato.
Gir içeride otur biraz.
Pasa y siéntate dentro un rato.
- Endişeliyim Ezra. Otur biraz.
- Estoy preocupado.
Hadi. Otur biraz.
Venga, hombre.
Otur biraz dinlen.
Siéntate, espera mientras.
- O halde otur biraz.
¿ Te quieres sentar?
Otur biraz.
Siéntate
Otur biraz. Parlak bakışlar ve zarif duruşa güzel bir ses ve kusursuz bir diksiyon eşlik etmeli.
Siéntate aquí por un momento siempre necesito una voz linda y una pronunciación perfecta.
Max, lütfen, otur biraz.
Max, siéntate un momento, por favor.
Otur biraz, Rose.
- Quédate sentada un momento, Rose.
Gel otur biraz, haydi.
Vamos, siéntate.
- Otur yerine sakinleş biraz.
- Siéntate y cálmate.
En iyisi mi otur da biraz keyfine bak.
Siéntese y póngase cómodo.
Effie'ye biraz sinirlenmiş olabilirim ama sana kızmıyorum. Şimdi otur bakalım.
Puedo esta un poco enojado con Effie, pero no contigo. ¡ Vamos, siéntate!
Otur, güzel görün, dans et, biraz oyna.
Estando aquí, luciendo bonita, jugando.
Otur, biraz romum var.
Siéntate, tengo algo de ron.
Lütfen gel de biraz yanımda otur.
Ven aquí y siéntate a mi lado.
Biraz hareket etmeden otur.
Quédese quieta un momento.
Burada biraz otur üzerine şunu örteyim.
Siéntate aquí y te taparé con esta manta.
Burda biraz otur ve kafanı oyuna tekrar ver.
Descansa a ver si luego te concentras en el juego.
Arkadaşım olarak biraz daha otur.
- Sé bueno y quédate un poco.
Şöyle otur da Maurice, sana şarkıyı biraz mırıldanayım.
Siéntese, Maurice. Deje que cante para usted.
Otur, biraz oyna.
Siéntate, juega un poco.
Biraz otur, konuşalım.
Siéntate un minuto.
Otur, Papa Bize Fort Humboldt'dan biraz daha bahset.
Siéntese, Papa. Cuéntenos algo más de Fort Humbolt.
Öyleyse otur da muzlu Türk brendisi iç biraz.
Siéntese y tome un poco de licor turco de plátano.
Kahve olana kadar biraz otur istersen.
Siéntate mientras esperamos a que hierva el agua.
Biraz otur.
¿ Qué? Siéntate.
Otur da biraz dinlence yap.
Siéntate, Mac, y escucha un poco.
Hey, Bud, gel biraz otur.
Bud, siéntate.
Otur şuraya biraz.
Siéntate un minuto.
Barney... biraz otur lütfen.
Barney, siéntate un momento.
Hayır. Sadece biraz yanımda otur.
- No, sólo siéntate conmigo un rato.
Sen burada otur ve biraz dinlen olur mu?
Así que quédate aquí y descansa, ¿ eh?
- Otur, biraz dinlen.
- Siéntate. No, descansa.
Otur da biraz iş konu...
Siéntate. Hablemos de negocios.
Biraz sürebilir..... bu yüzden şurda biraz otur ve bekle.
Será un poco después... así que podrías encontrar donde sentarte por ahora.
Otur biraz.
¡ Cálmate!
O halde otur, her zamankinden getiriyorum. Biraz rahatla.
Siéntense, les traigo lo de siempre, despreocúpense.
Haydi, otur ve biraz dinlen.
Ven. Siéntate y descansa un rato.
Sen burada otur ve biraz kestir.
Usted siéntese y duerma un rato.
Şuraya otur da biraz rahatla, kendine gel.
Siéntese aquí y relájese un par de minutos.
Kutuya iki ceza at ve hemen otur. Biraz huzur bulalım.
Pon unas monedas en la caja y siéntate para tener un poco de paz.
Biraz otur, lütfen.
Siéntate un segundo, por favor.
İşte otur, hâlâ sıcakken biraz mısır bulamacı ye.
Vamos siéntate y come un poco de polenta mientras está caliente.
Bana bir içki ver ve otur da biraz konuşalım.
Dame una copa y hablemos...
Otur, dinlen biraz.
Descansa un poco.
- Otur. Isın biraz.
Sienáte cerca del fuego
Otur biraz.
Siéntate un momento.
Otur, biraz sohbet edelim. Seni artık göremiyorum.
Podías quedarte un poco y hablamos, no nos vemos nunca.
- Selam arkadaşlar, biraz sıkışabilir misiniz? - Buyur otur.
Buenos días amigos. ¿ Os podríais apretar un poco?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]