English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ B ] / Biraz daha kal

Biraz daha kal traducir español

588 traducción paralela
Biraz daha kalın.
Quédense un poco más.
Biraz daha kalın peder.
No se vaya tan pronto, reverendo.
Biraz daha kalın Baron.
Quédese un rato, barón.
Hayır, teşekkürler, biraz daha kalıp Blackie'yi göremez misin?
No, gracias, pero podría quedarse un poco más y ver a Blackie.
Biraz daha kal lütfen.
Por favor, quédese un rato, solo unos minutos.
- Biraz daha kalırsam öleceğim.
- Moriré si me quedo un minuto más.
Bu havada biraz daha kalırsam zatürree olacağım.
Como tarde mucho cogeré una pulmonía.
Orada biraz daha kalırsa olacağı o.
Lo estará, si se queda allí mucho más.
Şimdilik gerekmiyor. Umarım biraz daha kalırsın.
Quisiera que os pudierais quedar más tiempo.
Burada biraz daha kalırsam, sıradakinin kim olacağını bilemezsin.
Si me quedo, no sabremos quién será el siguiente.
Biraz daha kal.
Espera un poco.
- Lütfen biraz daha kalın.
No, padre, quédese, por favor.
Böyle bir şeydi ama dudakları biraz daha kalındı.
Algo así, pero con labios más gruesos.
Saçları biraz daha parlat ve kaşları biraz daha kalınlaştır.
Aclara el pelo y espesa las cejas.
Ben şu otele bakacağım Burada biraz daha kal.
- Seguiré la pista del hotel. - ¿ Y yo? Tú quédate un poco más.
Benimle biraz daha kal.
¡ Quédese un rato más conmigo!
- Biraz daha kalır mısın?
- ¿ Me espera un momento?
Hadi biraz daha kalırsak paslanacağız.
No lo dejes aquí para que se oxide.
Biraz daha kal.
Quédate un poco más.
Orada biraz daha kalıp bir iki yavru goril yakalamaya çalışacağım. Gezinin parasını çıkartayım en azından.
Me quedaré unos días para ver si atrapo un par de gorilas jóvenes y me pago el viaje.
Biraz daha kal sevgilim.
Oye, cielo, quédate hasta la noche. - No puedo.
Biraz daha kalıp etrafı görsenize.
¿ Por qué no se queda un tiempo y la ve de verdad?
Biraz daha kal.
Quédate un poco más
Burada biraz daha kalırsam tip B-kişiliğe dönüşeceğim.
Si sigo mucho más ahí, me volverá a entrar sueño.
Hayır. Biraz daha kal.
Pues quédese.
Ama yakından bakarsan... cüzzam basilinin biraz daha kalın ve uzun olduğunu görürsün.
Pero si mira muy de cerca verá que el bacilo leproso es un poco más ancho y largo.
Buradan ne zaman gideceğimizi biliyorsanız, biraz daha kalınabilir. En azından günleri sayabiliriz.
Si me dijeran que tengo para dos o cinco años... no daría saltos, pero encontraría una razón y contaría los días.
Biraz daha kal.
Quédate un poco mas.
Hayır, biraz daha kal.
No, quédate un poco.
Lütfen biraz daha kal.
Quédate un poco más.
Burada biraz daha kalırsak deli olacağız.
De quedarnos acá más tiempo, enloqueceremos.
Sen biraz daha kal.
Pero quédate por un rato.
- Biraz daha kalıp, bir iki aile fotoğrafı çektirmek istemediğinden emin misin?
Alegre, vamos. ¿ Seguro que no quieres entretenerte un par de horas y sacar fotos de familia?
Lütfen, biraz daha kalın.
Quédate un poco mas.
Artık gitsen iyi olacak, çünkü biraz daha kalırsan Paris'e kaçma planları kuruyor olacağız.
Será mejor que te vayas, todavía seríamos capaces de fugarnos a París.
Soracağım sana, biraz daha kalır mısın diye
Te preguntaré si te gustaría Quedarte un rato
Soracağım sana, biraz daha kalır mısın diye Hey, usta.
Te preguntaré si te gustaría Quedarte un rato
Burada benimle kal. Biraz daha. "
Quédate a mi lado un poco más ".
Biraz daha kal.
- ¡ Dédé! - ¿ Qué?
Yani hava karardıkça daha soğuk oluyor üşüdükçe biraz daha yaklaşmak zorunda kalırım...
Ya sabe, empieza a refrescar según se hace más tarde... y yo tendría que arrimarme más si me quedo fría.
- Kalıp biraz daha dinlenseniz iyi olur.
Será - mejor que se quede ahí y descanse.
Biraz daha solda kalın.
Un poco más a la izquierda.
Gel, biraz daha yanımda kal.
Quédate un poco aquí conmigo.
Biraz daha yardım etseydik belki burada kalırdınız.
Si hubiéramos hecho más, quizá te habrías quedado.
Atları biraz daha yorarsak, yürümek zorunda kalırız.
Si no dejamos descansar a los caballos los vamos a reventar.
Biraz daha benimle kal. Yarım saat kadar. Olur mu?
Quédate conmigo media hora más
- Biraz daha uyanık kal.
- Quédate un rato más.
Bakayım, biraz daha kazanabilir miyim. Böylece burada kalırız.
Voy a ver si puedo sacar algo más para que podamos quedarnos aquí.
Biraz daha kalın.
Quédese un poco más.
- Biraz daha kal.
¡ Vamos!
Biraz daha bizimle kal.
Quédate con nosotros.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]