English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ S ] / Seninle geleyim

Seninle geleyim traducir español

755 traducción paralela
Woody, ben de seninle geleyim, hı?
Woody, deja que me vaya contigo, ¿ sí?
Woody, ben de seninle geleyim, lütfen.
Woody, deja que vaya contigo, por favor.
Ben de seninle geleyim.
Iré contigo.
- Seninle geleyim.
- Déjame ir contigo.
- Seninle geleyim, olur mu, Bud?
- Déjame ir.
- Seninle geleyim mi?
- ¿ Quiere que le acompañe?
Bırak seninle geleyim!
¡ Déjame ir contigo!
- Bırak seninle geleyim.
- Déjame ir contigo.
Ben de seninle geleyim Graham.
Será mejor que le acompañe, Graham.
Oh David. Lütfen izin ver seninle geleyim.
David, por favor, déjame acompañarte.
- Aldırmazsan, seninle geleyim.
- Iré con usted, si no le importa.
Seninle geleyim.
Mejor voy contigo.
Ben de partiye seninle geleyim orada, öğreninceye kadar benimle dans edersin.
Lo acompañaré a la fiesta... y podrá bailar conmigo hasta que aprenda.
Kapıya kadar seninle geleyim.
Iré con usted hasta la puerta.
- Seninle geleyim mi?
- ¿ Te acompaño? - No, gracias.
Ben de seninle geleyim.
Déjeme ir con usted.
- Seninle geleyim.
- Iré contigo.
Biraz seninle geleyim.
Lo acompaño yo, por si se cae.
Seni suçlamıyorum doğrusu. Kapıya kadar seninle geleyim.
Lo comprendo, le acompañaré hasta la puerta.
- Seninle geleyim Jane.
- Iré contigo, Jane.
Seninle geleyim Lewt.
De veras. Quiero ir contigo.
- Seninle geleyim.
- Te acompañaré.
İzin ver seninle geleyim.
- Déjame ir contigo.
- Seninle geleyim mi, Vurucu?
- ¿ Voy yo tambien?
İzin ver seninle geleyim.
¿ Dix, podría ir contigo?
- Betty, lütfen seninle geleyim.
- Betty, déjame que te acompañe.
- peki ben seninle geleyim.
- Entonces yo iré con usted.
Frank, bırak seninle geleyim.
Frank, llévame contigo. No.
- Bırak seninle geleyim, lütfen.
- Deja que me vaya contigo.
- En iyisi seninle geleyim.
- Deja que te acompañe.
- Tabii, seninle geleyim.
- Si seguro, voy contigo.
Seninle geleyim mi?
¿ Voy contigo?
Ben de seninle geleyim.
Llévame contigo.
- Seninle geleyim Lou.
Iré contigo.
Seninle geleyim. Ceset olmadan da yaşayabilirim.
Pues voy contigo, no me gustan los cadáveres.
Ne olur seninle geleyim.
Déjame acompañarte.
Kimseye söylemem. Ben de seninle geleyim.
No diré nada a nadie Jane, pero tienes que llevarme contigo.
- Seninle geleyim.
- Voy contigo.
Bırak seninle geleyim.
¡ Deje que vaya con usted!
Buradan çıkmaya çalışıyorum. - Seninle geleyim.
- Deja que me vaya contigo.
Dur da seninle geleyim.
- No, le sigo...
- Peki, seninle geleyim.
- De acuerdo. Te acompaño.
Yeter artık, duyacağımı duydum. İzin ver seninle geleyim sen de ondan özür dile.
Si lo prefieres, pediré disculpas en tu nombre.
Seninle geleyim.
Te acompaño.
- Seninle ben geleyim Tambul.
- Yo iré contigo, Tambul.
Seninle ne yapmaya geleyim?
¿ Ir para qué?
Seninle aşağı kadar geleyim.
Te acompañaré abajo.
Ben de seninle otogara geleyim.
- Te llevo a la estación.
Bende seninle geleyim.
- No.
Bana yardım etmelisin. Batıya seninle birlikte geleyim.
Necesito ayuda.Tiene que llevarme al oeste con usted.
Ben de seninle geleyim.
- Di que soy tu amigo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]